Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/3466 E. 2015/7151 K. 15.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3466
KARAR NO : 2015/7151
KARAR TARİHİ : 15.04.2015

Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Dava Türü : Alacak

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı 11.08.2009- 28.02.2011 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığını, iş akdinin davalı işveren tarafından haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmediğini, ücretlerin başlangıçta banka aracılığı ile ödendiğini, son 4-5 aylık ücretinin bir kısmının banka aracılığı ile bir kısmının elden ödendiğini, işine son verilmemesi için ücret bordrolarını ve bir kısım belgeleri imzalamak zorunda kaldığını, tüm bu sebeplerle fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağının dava tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenip ödenmediği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir.
Günlük çalışma süresinin onbir saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağı, zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir.
Yine işçilerin gece çalışmaları günde yedibuçuk saati geçemez (İş Kanunu, Md. 69/3). Bu durum günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden, haftalık kırkbeş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde yedibuçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Dairemizin kararları da bu yöndedir
İmzalı ücret bordrolarından, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazi kaydının bulunması halinde, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıt taşımaması durumunda dahi, işçinin bordroda yazılı olanın dışında ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının yapıldığını yazılı delille kanıtlaması imkân dahilindedir.
Somut olayda davacı dava dilekçesinde fazla mesai yaptığı , hafta tatillerinde ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı halde ücretlerinin ödenmediğini iddia etmiştir.
Davalı ise davacının tüm alacaklarının ödendiğini savunmuştur.
Mahkemece dosyaya sunulan belgelerden alacak talebi ile davalı tarafından yapılan ödemelerin uyumlu olduğu kanaatine varılarak açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Somut olayda dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerden davacının hafta tatillerinde ve genel tatillerde çalıştığı ve fazla mesai yaptığı anlaşılmaktadır. Ancak mahkemece davalı tarafından dosyaya sunulan ek kazanç ödemesi başlıklı belgelerle davacıya ödemelerde bulunulduğu ve davacının ödenmeyen işçilik alacağının kalmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Oysa ek kazanç ödemesi başlıklı belgelerde davacının imzası bulunmamaktadır ve davacı kendisine ödeme yapılmadığını iddia etmektedir. Banka kayıtlarında da bu ödemeler görünmediğinden davalının ödendiğini iddia ettiği ek kazanç adı altındaki bu meblağların ödenip ödenmediği dosya kapsamından anlaşılamamaktadır.
Yapılacak iş muhasebeci mali müşavir bir bilirkişi aracılığıyla işyeri kayıtları incelenerek davalının ödendiğini iddia ettiği ek kazanç adı altındaki ödemelerin şirket kayıtlarında olup olmadığı ve davacıya gerçekten ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre karar vermektir. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 15.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.