Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/34382 E. 2015/23134 K. 24.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/34382
KARAR NO : 2015/23134
KARAR TARİHİ : 24.11.2015

Mahkemesi : Rize 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Tarihi : 02/12/2014
Numarası : 2012/625-2014/774

Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hüküm süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiş, incelemenin Yargıtayca duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 24.11.2015 Salı günü belirlenen saatte temyiz eden davacı T.. A.. vekili Av.Hayrettin ile Karşı taraf adına Türkiye Finans Katılım Bankası vekili Av.Yasemin geldiler. Gelenlerin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankada aylık 3.582,00 TL brüt ücretle yönetici yardımcısı olarak 07/10/2004 tarihinden 19/07/2012 tarihine kadar aralıksız olarak çalıştığını, müvekkilinin davalı bankada tek bireysel pazarlama yetkilisi olarak görev yaptığını, bu alanda yüksek performans sergilediğini, geniş bir müşteri portföyü oluşturduğunu, şube müdürünün kendisine verdiği yüksek sicil notunun hiçbir sebep yokken bölge müdürlüğünün müdahalesiyle aşağıya çekildiğini ve müvekkilinin başarısız gösterilmeye çalışıldığını, bu durumun davacının ihtar almasına ve hizmetlerinin karşılıksız kalmasına neden olduğu gibi, aynı segmentteki bölge personelinin aldığı maaş zammından yarı yarıya düşük bir maaş zammı almasına sebep olduğunu, aynı zamanda işveren tarafından yıl sonunda performansa göre belirlenen temettü dağıtımında da düşük temettü almasına neden olduğunu, yazışmalardan karşılık bulamayınca bu durumu genel müdürlüğe bildirerek 7 yılı aşkın çalıştığı bankadan haklı nedenle ayrıldığını, müvekkilinin işyerinde yoğun olarak çalıştığını ve normal çalışma süresi haricinde ortalama 3 saat de fazla çalışma yaptığını, bu nedenle doğmuş olan çalışma süresi haricinde ortalama 3 saat de fazla çalışma yaptığını iddia ederek kıdem tazminatı ve fazla mesai ücretinin tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının kendi isteği ile istifa ederek iş sözleşmesini tek taraflı olarak feshetmiş olduğundan kıdem tazminatı hakkının bulunmadığını, davacının maaş zammının ve temettü ikramiyesinin performans nedeniyle düşük gerçekleştiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının 2011 yılındaki puanının 81; 2011 yılındaki puanının 88,5, 2010 yılındaki puanının 74,8 olduğunu, 2012 yılında davacıya %13,5 zam yapılırken Rize Şubesi’nin maaş zam ortalamasının %8,5’te kaldığını, bankanın zam ortalamasının ise %10.5 olduğunu, 2012 yılında davacının temettü ikramiyesinin 0.59 iken Rize Şubesi’nin ikramiye kat sayı oranının 0.47 olduğunu, davacıya banka ve şube ortalamasının maaş zammı ve temettü ikramiyesi ödemesi yapıldığını, bu nedenle fesih haklı olmadığından kıdem tazminatı talep edemeyeceğini, daha iyi şartlarda iş bulduğu için işten ayrıldığını, ihbar öneli vererek işten ayrıldığını, mesai saatlerinin 5 gün 09.00-18.00 arası 1 saat ara dinlenme şeklinde olduğunu, 5411 sayılı Bankacılık Yasası hükümlerine uygun olarak mesai düzeninin belirlendiğini, bordroları ihtirazı kayıtsız imzaladığını beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, “…Davacının kıdem tazminatı talebi yönünden davacının iş aktinin 88 puan olan hedef gerçekleştirme puanının bölge müdürünün baskısı ile 80 puana düşürüldüğü bu durumun davacının maaş ve özlük haklarında olumsuz sonuçlara yol açabileceğinden feshedildiği, anacak tüm dosya kapsamından ve tanık beyanından davacıya davcının performans notunun belirlenmesinde şube müdürü ve bölge müdürü ile birim müdürlerinin insiyatifi olduğunu, davacının performansı şube performansı ve şubenin karlılığı birlikte değerlendirildiğinde davacıya verilen bu 80 performans notunun davacının özlük haklarının doğrudan doğruya tek başına etkileyemeyeceği bu durumun davacıya 4857 sayılı Kanunun 24/II maddesine göre iş aktini haklı nedenlerle feshetme yetkisi vermeyeceği” gerekçesi ile kıdem tazminatı talebinin reddine, fazla mesai ücret talebinin ise kabulüne karar verilmiştir.
İş sözleşmesinin feshi konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmaktadır.
Davacı vekili, davacının performansının yüksek olduğunu, şube müdürünün de bu nedenle davacıya 88 puan verdiğini, ancak üst yönetimdekilerin baskısı ile puanının 81 (seksen bir)’e düşürüldüğünü, bunun maaş zammı ve yıl sonunda performansa göre dağıtılan temettü ikramiyesinden az pay almasına neden olacağını, durumun düzeltilmesine ilişkin talebinin kabul görmemesi nedeni ile iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini iddia etmiştir.
Davalı vekili ise davacıya yapılan maaş zammı ve temettü ikramiyesi kat sayısının ortalamanın üzerinde olduğunu, fesih için haklı neden bulunmadığını savunmuştur.
Hükme esas alınan hukukçu bilirkişi tarafından hazırlanan raporda, eski şube müdürü olan tanığın beyanı dikkate alındığında, puanın verilmesinde üç birim yani şube müdürü, bölge müdürü ve diğer birim müdürlerinin inisiyatif kullandığı, davacıya cevaben gönderilen mailde şubenin 182 şube arasında 172. sırada olduğunun bildirildiği, davacının performansı, şubenin performansı, karlılık gibi kıstasların birlikte değerlendirilmesi sonucu davacıya verilen performans notunun davacıya iş akdini haklı nedenle fesih imkanı vermediği belirtilmiştir.
Mahkeme ise performans puanının düşürülmesinin davacının özlük haklarını tek başına etkilemediğini kabulle kıdem tazminatı talebini reddetmiştir.
Davacının iddiasını ispat için dinlettiği eski şube müdürü olan tanık Lokman Dur aynen, “… Ben davacının çalıştığı banka şubesinin müdürü olarak görev yaptım. Davacı çalışmalarında üstün başarı gösteren bir personelimdi. Bankada personel performansları 3 kategoride değerlendiriliyordu. Şube Müdürü, Bölge Müdürü ve Birim Müdürleri tarafından yapılıyordu. Davacı ile birlikte çalıştığımızda davacının performans değerlendirmesini ben yapıyordum ve benim yaptığım değerlendirmeler Bölge Müdürü ve Birim Müdürlerine gidiyordu. Ben başarılı personelim olan davacının performansını yüksek vermeme rağmen bölge müdürü ve birim müdürleri benimle irtibata geçerek davacıya yüksek performans verdiğini söyleyerek düşürülmesini istediler. Bunun sebebi; çalışanların maaş artışlarının göstermiş oldukları performansa göre tespit edildiğinden dolayı çalışanlara düşük zam yapmak amacıyla yapıldığını düşünüyorum. Bende bunun üzerine davacının performansını düşük gösterdim. “ şeklinde beyanda bulunarak davacının performans puanını üst yönetimin talebi üzerine düşürdüğünü belirtmiştir. Mahkeme puan düşürülmesinin davacının tek başına özlük haklarını etkilemediğini kabul etmiş ise de, bu kabulün dosya içinde dayanağı bulunmamaktadır.
Bu nedenle bankanın sistem ve diğer kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişi ya da bilirkişi heyeti katılımı ile keşif ve inceleme yapılarak performans puanı verilmesindeki usul ve esasların neler olduğu, puan verilmesinde kimlerin yetkili olduğu, davacıya şube müdürü tarafından verilen puanın düşürülüp düşürülmediği, işyerinde maaş zammı ve temettü ikramiyesi ödenmesinde esas alınan kriterlerin neler olduğu, performans notunun maaş zammı ve temettü ikramiyesi dağıtılmasında etkili olup olmadığı belirlenmeli ve sonucuna göre davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshedip etmediği ve dolayısıyla kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı belirlenmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuştur.
O halde davacı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davacı taraf yararına takdir olunan 1.100,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davasıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 24/11/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.