Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/33063 E. 2015/14629 K. 14.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/33063
KARAR NO : 2015/14629
KARAR TARİHİ : 14.09.2015

İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, davalı işyerinde barmen olarak çalışırken fazla mesai yaptığından bahisle fazla mesai alacağının tahsilini istemiştir.
Davalı, davacının fazla mesai ücretlerinin bordro ile ödendiğini hiçbir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının dinlettiği tek tanığın davalı ile husumeti bulunması nedeniyle beyanına itibar edilemeyeceğinden ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde, 4857 sayılı Yasanın 68 inci maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerekir.
Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır . Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre taktir edilmelidir. Hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmemelidir .
Somut olayda, davacının barmen olarak çalıştığı sabittir. Davalı işyerinde Ocak 2010- Ekim 2012 dönemi için yapılan inceleme sonucu düzenlenen Bölge Çalışma Müdürlüğü raporu ile çalışanlara fazla mesai yaptırıldığı tespit edilmiştir. Her ne kadar davacının ilgili raporda adı geçmese de çalışması bu dönem içinde geçmektedir. Hal böyle olunca davacının da bar kısmındaki diğer çalışanlar gibi vardiyalara uygun olarak çalıştığı ve fazla mesai yaptığının kabulü zorunludur. Mahkemece davacının tek tanığı ile davalı arasında husumet olması nedeniyle beyanına itibar edilmemiş ise de, somut olayda, Bölge Çalışma Müdürlüğünde tespit edilen çalışma saatleri ile davacı tanığının beyanları örtüşmektedir. Ayrıca tanık …’nin fazla mesai yaptığı Bölge Çalışma Müdürlüğü raporu ile tespit edilmiştir. Bu durum karşısında, Ocak 2010- Ekim 2012 dönemini kapsayan 23.11.2012 tarih ve EHO:48- İK 43 nolu Bölge Çalışma Müdürlüğü raporu ve tanık beyanı birlikte değerlendirilerek, bilirkişiden rapor alınarak ve çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde , davacıya iadesine 14.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.