Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/3247 E. 2015/1768 K. 17.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3247
KARAR NO : 2015/1768
KARAR TARİHİ : 17.02.2015

İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı dava dilekçesinde özetle, davalı bakanlığa bağlı adliye binasında çeşitli taşeron firmalar bünyesinde 09.09.2005 tarihinden 28.11.2008 tarihine kadar sürekli bir biçimde çalıştığını, işyerinde haftanın 6 günü ve günde 11 saat, bazen 11 saatin üzerinde çalıştığını, işyerinde haftanın 5 günü 07.00-17.30, Cumartesi günleri ise 07.00-13.00 saatleri arasında çalıştığını, ancak fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, çalıştığı süre içinde tüm genel tatil günlerinde çalıştığını, yıllık izinlerinin tamamını kullanmadığını, iş sözleşmesinin haksız olarak bildirimsiz sona erdirildiğinden bahisle kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında fazla mesai ücretinin hesaplanması hususunda anlaşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 41 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, fazla çalışma saat ücreti, normal çalışma saat ücretinin yüzde elli fazlasıdır. İşçiye fazla çalışma yaptığı saatler için normal çalışma ücreti ödenmişse, sadece kalan yüzde elli kısmı ödenir.
Kanunda öngörülen yüzde elli fazlasıyla ödeme kuralı nispi emredici niteliktedir. Tarafların sözleşmeyle bunun altında bir oran belirlemeleri mümkün değilse de, daha yüksek bir oran tespiti olanaklıdır.
Fazla çalışma ücretinin son ücrete göre hesaplanması doğru olmayıp, ait olduğu dönem ücretiyle hesaplanması gerekir. Yargıtay kararları da bu Bu durumda fazla çalışma ücretlerinin hesabı için işçinin son ücretinin bilinmesi yeterli olmaz. İstek konusu dönemler açısından da ücret miktarlarının tespit edilmesi gerekir. İşçinin geçmiş dönemlere ait ücretinin belirlenememesi halinde, bilinen ücretin asgari ücrete oranı yapılarak buna göre tespiti gerekir. Ancak işçinin işyerinde çalıştığı süre içinde terfi ederek çeşitli unvanlar alması veya son dönemlerde toplu iş sözleşmesinden yararlanılması gibi durumlarda, meslek kuruluşundan bilinmeyen dönemler için ücret araştırması yapılmalı ve dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirmeye tabi tutularak bir karar verilmelidir.
İşçinin normal çalışma ücretinin sözleşmelerle haftalık kırbeş saatin altında belirlenmesi halinde, işçinin bu süreden fazla, ancak kırkbeş saate kadar olan çalışmaları “fazla sürelerle çalışma” olarak adlandırılır (İş Kanunu, Md. 41/3). Bu şekilde fazla saatlerde çalışma halinde ücret, normal çalışma saat ücretinin yüzde yirmibeş fazlasıdır.
4857 sayılı Yasanın 41 inci maddesinin dördüncü fıkrası, işçiye isterse ücreti yerine serbest zaman kullanma hakkı tanımıştır. Bu süre, fazla çalışma için her saat karşılığı bir saat otuz dakika, fazla süreli çalışmada ise bir saat onbeş dakika olarak belirlenmiştir. Bu sürelerin de sözleşmelerle attırılması mümkündür.
Parça başına veya yapılan iş tutarına göre ücret ödenen işlerde, fazla çalışma süresince işçinin
Fazla çalışmaların aylık ücret içinde ödendiğinin öngörülmesi ve buna uygun ödeme yapılması halinde, yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerekir.
Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre taktir edilmelidir. Hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmemelidir
Davacı dava dilekçesinde haftanın 6 günü günde 11 saat, bazen 11 saatin üzerinde çalıştığını, işyerinde haftanın 5 günü 07.00-17.30 cumartesi günleri ise 07.00-13.00 saatleri arasında çalıştığını iddia etmiştir.
Davalı davacının fazla mesai yapmadığını savunmuştur.
Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıklarından … mesailerinin 07:00- 17.30 saatleri arası olduğunu, öğlen 1 saat yemek molası verildiğini, cumartesi günleri 07:00- 14:00 saatleri arasında çalıştıklarını, Pazar günlerinin tatil olduğunu ve ayda 2- 3 kez 2,5 saat ile 4 saat arasında adliyeye gelen malzemelerin taşınması işinde fazladan çalıştıklarını beyan etmiş diğer tanığı … normal mesailerinin 07:00- 17.30 arası olduğunu, öğlen 1 saat yemek molası verildiğini, cumartesi günleri 07:00- 14:00 arasında çalıştıklarını, pazar günlerinin tatil olduğunu, ayda 3-4 kez 2,5 saat adliyeye gelen malzemelerin taşınması işinde fazladan çalıştıklarını beyan etmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davacı tarafın beyanları ile sınırlı olarak tanık anlatımları dikkate alındığında, davacının zamanaşımına uğramamış 14.02.2008- 18.11.2008 tarihlerinde alacak dönemi yönünden haftaiçi 07.00-17.30 saatleri arasında çalıştığı ve 1 saat ara dinlenmesi yapılarak 9,5 saat çalışıldığı, Cumartesi günleri ise 07.00-13.00 saatleri arasi 6 saat çalışıldığı, ayda 3 hafta ayrıca 2,5 saatlik çalışma yapıldığı sonucuna varılmış ve bu tespitler ışığında davacının normal haftalık mesaisinin 53,5 saat olup bu mesainin 8,5 saatlik kısmının fazla çalışma olduğu, ayda 3 hafta ise ayrica 2,5 saatlik mesaisi dikkate alınarak davacının 11 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 26. maddesi hükmüne göre mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır. Somut olayda davacı tarafından dava dilekçesinde ayda 3 hafta ayrıca 2.5 saatlik fazla mesai yapıldığı yönünde beyan olmadığı halde bilirkişi tarafından davacı tarafın talebi aşılarak ayda 3 hafta 2.5 saat fazladan mesai yapıldığı kabul edilerek hesaplama yapılmış olması hatalı olup bu rapora dayanarak hüküm kurulması ve bu hesaplama esas alınarak fazla mesai alacağının kabulüne karar verilmiş olması bozma nedenidir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 17.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.