Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/32284 E. 2015/15830 K. 17.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/32284
KARAR NO : 2015/15830
KARAR TARİHİ : 17.09.2015

Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davacının asıl işveren … Büyükşehir Belediyesinde farklı taşeron şirketler bünyesi altında işe başladığını ve en son taşeron olan davalı şirkette çalışırken iş akdine haksız nedenle son verildiğini iddia ederek feshin geçersizliğinin tespitine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı İdare vekili, davacı işçi ile idare arasında hizmet ilişkisinin bulunmadığını, belediye personeli olmayan davacının belediyeye karşı işe iade davası açamayacağını savunurken, diğer davalı şirket yazılı cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi bulunduğu ve feshin geçersiz olduğu kabul edilerek davacının davalı şirkete iadesine ve işe iadenin maddi sonuçlarından davalıların birlikte sorumluluğuna karar verilmiştir.
Adi ortaklığın kendisine ait bir tüzel kişiliği mevcut olmadığından davada taraf olma ehliyeti yoktur. Bir başka ifade ile adi ortaklığın dava ve takip ehliyeti olmadığı gibi, ona karşı da dava açılamaz. Bu bağlamda adi ortaklığa karşı açılacak davalar adi ortaklığın kendisine karşı değil dava konusunun paradan başka bir şey olması halinde ortaklığı oluşturan ortakların tamamına, dava konusunun para olması halinde ise ortaklar arasında müteselsil sorumluluk esası geçerli olduğundan ortaklardan biri ya da birkaçı aleyhine yöneltilmelidir. Hal böyle olunca ve özellikle adi ortaklığı ait olan işyerindeki iş akdine dayalı çalışma nedeniyle işe iade istemiyle açılan davanın konusunun paradan başka bir şey olduğunun belli bulunmasına göre davanın adi ortaklığın ortaklarının tamamına karşı açılması gerekir.
Aynı yönde Hukuk Genel Kurulunun 08.10.2003 tarih ve 2003/12-574-564 sayılı kararında vurgulandığı üzere ortak girişim iki veya daha fazla gerçek veya tüzel kişinin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri bir ortaklık türü olup bu ortaklığın tek başına tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Ortak girişimin tüzel kişiliği olmadığından ve dava dilekçesinde her iki şirketin gösterilmesi ve dava dilekçesinin ortak girişimi oluşturan her iki şirkete karşı ayrı ayrı tebliğ edilmesi, taraf teşkilinin sağlanması gerekir.
Dosya içeriğine göre belediyeden gelen yazı cevabında davacının 2014 yılında ihale alan yüklenici firma olan, … – … Ortaklığı bünyesinde çalıştığı bildirilerek taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin de sunulduğu görülmüştür. Bu nedenle işverenin ortaklık olduğu anlaşılmış olduğundan davanın sadece ortak girişimi oluşturan davalı şirkete yöneltilmiş olması taraf teşkili yönünden hatalıdır.
Mahkemece, yukarıda yer alan açıklamalar gözetilerek davanın ortak girişimi oluşturan diğer şirkete de teşmili ile dava dilekçesinin bu şirkete tebliğiyle cevap dilekçesi ve delillerini sunmasına imkan tanımak suretiyle taraf teşkilinin sağlaması gerekmektedir.
Mahkemece taraf teşkili usulüne uygun şekilde sağlanmadan hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 17.09.2015 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.