Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/32258 E. 2015/18277 K. 07.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/32258
KARAR NO : 2015/18277
KARAR TARİHİ : 07.10.2015

Mahkemesi : Hatay İş Mahkemesi(Müstemir Yetkili)
Tarihi : 15/05/2015
Numarası : 2014/237-2015/174

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacılar, murislerinin 06/01/2006 – 10/03/2008 tarihleri arasında davalı idarenin alt işverenlerinde aralıksız olarak çalıştığını, iş akdinin alt işveren şirket tarafından haksız ve geçersiz şekilde feshedildiğini bildirerek kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacıların murisinin ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
İş sözleşmesi taraflara sürekli olarak borç yükleyen bir özel hukuk sözleşmesi olsa da, taraflardan herhangi birinin iş sözleşmesini bozmak için karşı tarafa yönelttiği irade açıklamasıyla ilişkiyi sona erdirmesi mümkündür.
Fesih hakkı iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren bozucu yenilik doğuran ve karşı tarafa yöneltilmesi gereken bir haktır.
İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin Kanunun 24 ve 25 inci maddelerinde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 17 nci maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar öneli tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih nedeni bulunmakla birlikte, işçi ya da işverenin 26 ncı maddede öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra fesih yoluna gitmeleri durumunda, karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar.
İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. İşçinin 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi nedenlerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Anılan fesihlerde işveren de ihbar tazminatı talep edemez.
Somut olayda davacıların murisinin 10/03/2008 tarihinde işten çıkış bildirgesinin verildiği, müteveffanın 11/03/2008 tarihinde malulen emeklilik için tahsis talebinde bulunduğu ve tarafına 01/04/2008 tarihinden itibaren aylık bağlandığı dosyada bulunan belgelerden anlaşılmaktadır. Özellikle iş akdinin fesih tarihinin ertesi günü emeklilik tahsis talebinde bulunmuş olması ve davalı tanıklarının bunu teyit eden beyanları iş akdinin davacıların murisi tarafından emeklilik nedeniyle sonlandırıldığını göstermektedir. Nitekim bu husus mahkemenin de kabulündedir. Yukarıda belirtildiği üzere haklı nedene dayansa dahi iş akdini fesheden tarafın ihbar tazminatı talep etme hakkı yoktur. Mahkemece ihbar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, 07.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.