Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/30322 E. 2015/16614 K. 28.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/30322
KARAR NO : 2015/16614
KARAR TARİHİ : 28.09.2015

Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
6100 Sayılı HMK’nun geçici 3.madde 1.fıkrasına göre; “Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmi Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” 2.Fıkrasına göre; Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5.maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale edildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve harcının yatırılması gerekir. Temyiz süresi içinde temyiz dilekçesi ve temyiz defterine kaydedilmiş, ancak harç yatırılmamış ise, harç vetemyiz giderlerinin yatırılması için ilgili tarafa HUMK’nun 434/3.maddesi gereği 7 günlük kesin süre verilmesi gerekir. 8 günlük süre içinde temyiz edilmeyen (HUMK’nun 432/4), temyiz defterine kaydı yapılmayan (HUMK’nun 434/3) kararlar kesinleşmiş olur.
Öte yandan İş Mahkemesinden verilen kararların katılma yoluyla temyizine ilişkin 5521 sayılı Yasada bir hükümde bulunmadığı gibi süre tefhimle başladığından gerekçeli kararın ayrıca sonradan tebliğ edilmiş olması tefhimle işleyen sürenin hukuksal sonuçlarını doğurmasına engel değildir. HMK’nun 103/1-4 maddesi gereğince hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalar adli tatilde görülecek işlerden olduğundan adli ara vermede geçen günler süreye dahildir.
Somut olayda karar davacı Sendika vekiline 21.07.2015 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Davacı vekilinin temyiz talebinin 8 günlük temyiz süresinin son günü olan 29.07.2015 tarihi geçtikten sonra 31.07.2015 tarihinde yapıldığı temyiz defterine kayıt ve harç makbuzlarından anlaşıldığından, davacı vekilinin temyiz talebinin HUMK’nun 432/4.maddesi gereğince süre aşımı nedeniyle reddine,
2)Davalı Temyizi Bakımından;
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz talebinin süre aşımı nedeni ile REDDİNE, davalı vekilinin temyiz taleplerinin reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, davacının yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 28.09.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.