Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/29315 E. 2015/25673 K. 17.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/29315
KARAR NO : 2015/25673
KARAR TARİHİ : 17.12.2015

Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade

YARGITAY İLAMI

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, iş akdinin sendikal nedenle feshedildiğini öne sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmesini ve sendikal fesih nedeniyle tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili, feshin işletmesel ve geçerli nedene dayalı olduğunu, sendikal tazminat talebinin yerinde bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı tarafça feshin işletmesel nedene dayalı olarak (geçerli nedenle) yapıldığının kanıtlanamadığı, davacının 23/01/2013 tarihinde sendikaya üye olduğu, üyelik başvurusunun bu tarihli yönetim kurulu kararıyla kabul edildiği, 24/01/2013 tarihinde davacının üyesi olduğu sendikanın yetki tespiti için Çalışma Genel Müdürlüğüne başvurduğu ve Müdürlüğün 01/02/2013 tarihli yazısı ile sendikanın yasanın aradığı çoğunluğu sağladığının tespit edildiği, davalı tarafın bu tespit kararının iptali için dava açtığı ve … 8. İş Mahkemesinin 2013/118 Esas 2013/434 karar sayılı ilamı ile davanın reddedildiği, bu itibarla davacının iş sözleşmesinin feshi ile işyerindeki sendikal faaliyetlerin aynı döneme rastladığına kanaat getirildiği, dinlenen davacı tanığı Mustafa Uslu’nun beyanında, 2013 senesinde aralarında davacının da bulunduğu yaklaşık 15 işçinin sırf sendika üyesi olması nedeniyle işten çıkarıldığını ve işten çıkarılan işçilerin tamamının sendika üyesi olduğunu belirttiği, davalı işyerinde sendikal örgütlenme ve Bakanlığın yetki tespit kararına itirazının reddi kararından kısa bir süre sonra 2013 yılı Kasım ayı içerisinde 19 işçinin sözleşmesinin feshedildiği ve bu işçilerden 11’nin sendika üyesi olduğu ve çıkarılan işçilerin ağırlıklı olarak sendika üyesi olmaları, sendikaya üye olan 5 işçinin yetki tespit kararının işverene tebliğinden itibaren kısa bir süre sonra sendikadan istifa etmeleri ve çalışmaya devam etmeleri, istifa eden işçilerin tamamının çalışmaya devam etmesi karşısında sendika üyesi olup istifa etmeyen işçilerin iş akitlerinin feshedilmiş olması hususları gözetilerek yapılan feshin sendikal nedenlerle ve kötü niyetle yapıldığı gerekçesiyle davacının işe iadesine, sendikal tazminat talebinin de kabulüne karar verilmiştir.
Dosyada bulunan ve davalı işveren tarafından sunulan 29.11.2013 tarihli fesih bildiriminde, şirket Yönetim Kurulu’nun stratejik plan gereğince reorganizasyon çalışmasının yapılarak eleman ihtiyacının yeniden gözden geçirilmesi, kaynakların verimli kullanılması, iş süreçlerinin birleştirilmesi ve karar mekanizmalarının etkin olarak işletilebilmesi için gerekli organizasyon değişikliklerinin yapılması doğrultusundaki karara istinaden yapılan düzenlemede Üretim Müdürlüğüne bağlı PM 1 3. kademe operatörlük seviyesinde vardiya azaltılmasına karar verildiği, bu doğrultuda işletme gerekleri nedeniyle davacının iş akdine hakları ödenmek kaydıyla son verildiği belirtilmiştir.
Davacı, kendisine tebliğ edilen yazılı fesih bildirimi ile işletme gereklerine bağlı olarak iş sözleşmesine son verildiğinin belirtildiğini, ancak davalı işverenliğin her sendika örgütlenmesi sürecinde işletmesel nedenleri ve özelde reorganizasyon çalışmalarını gündeme getirdiğini, bunun sendikal nedeni perdeleme amaçlı olduğunu belirtmiştir. Davalı tarafça, fesih tarihinden önce alınan herhangi bir işletmesel karar sunulmadığı, reorganizasyon çalışmaları yapılarak eleman ihtiyacının gözden geçirilmesi, organizasyon değişikliği nedeniyle meydana gelen işgücü fazlalılığı için başka bir iş olanağının araştırılması, iş olanağı bulunmadığı takdirde, hak-alacak ve tazminatları ödenerek iş akdinin sonlandırılması yönünde 26.11.2013 tarihli bir adet YK kararı taslağının sunulduğu görülmüştür. Bu nedenle, mahkemece feshin geçerli nedene dayanmadığının kabulü ile davacının işe iadesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmayıp davalının bu yöndeki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ne var ki; davacı feshin sendikal nedene dayalı olarak yapıldığını iddia etmiş olup mahkemece bu konuda yapılan araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
Sendikal tazminat 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25’inci maddesinde düzenlenmiş, işçilerin işe alınmalarının, belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri veya belli bir sendikadaki üyeliği korumaları veya üyelikten istifa etmeleri şartına bağlı tutulamayacağı ilk fıkrada hükme bağlanmıştır. Sözü edilen maddenin ikinci fıkrasında ise, işverenin, sendika üyesi olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamayacağı kuralı getirilmiştir.
İşverenin, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25’inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca iş sözleşmesini sendikal nedenlerle feshetmesi halinde işçi, 4857 sayılı Kanunun 18, 20 ve 21 inci madde hükümlerine göre dava açma hakkına sahiptir. İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. Ancak işçinin işe başlatılmaması hâlinde, ayrıca 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen tazminata hükmedilmez. İşçinin 4857 sayılı Kanunun yukarıdaki hükümlerine göre dava açmaması ayrıca sendikal tazminat talebini engellemez.
Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, iş yerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, iş yerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, iş yerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir.
Somut olayda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığın’dan yetki tespiti dosyasının getirtildiği, işyerinde örgütlenen … Sendikası’nın yetki tespitinin 01.02.2013 tarihinde yapıldığı ve davalı işverence işyerinde yetki alan … Sendikası’nın yetki tespitine açılan itiraz davasında … 8. İş Mahkemesinin 2013/118 E sayılı dosyada “davanın reddine” karar verildiği, kararın 22. HD’nce onandığı anlaşılmakta ise de, işyerinde yetki alan … Sendikası’na mahkemece yazı yazılmadığı, 23.01.2013 tarihli üye kayıt fişinin ise dava dilekçesi ekinde davacı tarafından sunulduğu anlaşılmıştır. Öte yandan, SGK’dan fesih tarihinden 6 ay önce ve sonrasına ait işçi hareketlerini gösterir dönem bordroları istenilmiş ise de, sadece fesih tarihinden 6 ay öncesine ait kayıtların gönderildiği, fesihten 6 ay sonrasına ait kayıtların gönderilmediği görülmektedir. Davacı tanıkları dinlenmiş, tanıkların iddiayı doğruladıkları görülmüş, dosya bu haliyle bilirkişiye tevdii edilerek hukukçu bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda, davalı işverene yazılan yazı cevabı ve SGK’dan gelen kayıtlara göre davalı işyerinden 2013 yılı Kasım ayında 18 işçinin çıkartıldığı, çıkarılan işçilerden 11’inin sendikalı olduğu, 2003 yılında sendikaya üye olan 5 işçinin aynı yıl Mart ayında üyelikten istifa edip halen çalışmaya devam ettikleri tespit edilmiş, 2003 yılında üye olan 5 işçinin aradan 10 yıl geçtikten sonra ve yetki tespit kararının işverene tebliğinden kısa bir süre sonra sendikadan istifa etmiş olmalarının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, istifa eden bu işçilerin tamamı çalışmaya devam ederken aynı tarihlerde sendika üyeliğinden istifa etmeyen davacının iş akdinin feshedilmiş olması nedeniyle feshin sendikal nedenle yapıldığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkemece, sendika üyeliği ve sendikanın yetki tespitinden çok sonra yapılan fesihlerin sendikal nedenle yapıldığı kanaatine ulaşılması eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır. Zira, sendikaya yazı yazılmadan işyerinde fesih tarihi itibari ile çalışan, sendikaya üye olan, üyelikten çekilen, üyelikten çekilenlerden çalıştırılan, iş sözleşmesi feshedilen, işten çıkarılanlardan sendikalı olan ve sendikalı olup da işyerinde çalışması devam işçiler olup olmadığı araştırılmadan, SGK’dan sözü edilen dönem bordroları getirtilmeden dosyadaki diğer bilgi ve belgeler doğrultusunda hüküm kurulmuştur.
Belirtilen yönlerden gerekli araştırmaya gidilmeli ve toplanacak deliller dosya içeriği ile yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususu kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır. Davalının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı konusunda eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ; Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 17.12.2015 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.