Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/29272 E. 2015/24922 K. 10.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/29272
KARAR NO : 2015/24922
KARAR TARİHİ : 10.12.2015

Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade

YARGITAY İLAMI

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, 12/02/2015 tarihinde fabrikada yangın çıktığını, davacının yangın çıkan tarafa giderken kameralar tarafından görüntülenmesi nedeniyle yangını davacının çıkardığı düşünülerek iş akdine İK 25/II maddesi uyarınca haklı nedenle son verildiği belirtilmiş ise de davalı işverenin haklı bir neden olmaksızın iş akdini feshettiğini belirterek feshin geçersizliği ile işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, işyerinde 12 ve 13 Şubat 2015 tarihlerinde iki kez yangın çıktığını, bu nedenle jandarmaya şikayette bulunulduğunu, işyeri kamera kayıtlarının incelenmesinden görev alanı olmamasına rağmen davacının yangın öncesinde olay mahalline gittiğinin görüntülendiği, davacının olaydan sonraki hal ve hareketleri nedeniyle de davacının yaptığının düşünüldüğü, bu nedenle davacının 30 günlük ücreti tutarını aşacak bir hasar ve kayba yol açtığından iş akdinin İK 25/II maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı hakkında iş yerinde meydana gelen yangınlar ile ilgili yapılan şikayet sonucunda … C. Başsavcılığının 2015/2232 Sor. sayılı dosyası ile yakarak mala zarar verme suçuna ilişkin yapılan soruşturma sonucunda takipsizlik kararı verildiği ve bu kararın kesinleştiği, dinlenen davalı tanıklarının; ”çıkan yangınlarda davacının bizzat yangın çıkardığını görmediklerini, kamera kayıtlarından sadece davacının yangın mahalline çıktığını gördüklerini” beyan ettikleri, savcılık dosyası içerisinde bulunan … İtfaiye Müdürlüğü Yangın Raporunda; yangının çıkış sebebinin belirlenemediğinin belirtildiği, davalı işverenin ispat yükünü yerine getiremediği gerekçesiyle işverence yapılan feshin geçersizliğine ve işine iadesine karar verilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı ya da geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanununun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene haklı fesih imkânı tanımaktadır.
4857 Sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanılarak feshedilebileceği düzenlenmiştir. Söz konusu geçerli sebepler İş Kanunu’nun 25.maddesinde belirtilen derhal fesih için öngörülen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işçinin ve işyerinin normal yürüyüşünü olumsuz etkileyen hallerdir.
İşçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan sebepler ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde fesih için geçerli sebep olabilirler. İş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli sebeplere dayandığı kabul edilmelidir.
Dosya içeriğine göre somut olayda, 18.02.2015 tarihli davalı işverenlikçe, işyerinde 12 ve 13 Şubat 2015 tarihlerinde iki kez yangın çıktığı, bu nedenle jandarmaya şikayette bulunulduğu, işyeri kamera kayıtlarının incelenmesinden görev alanı olmamasına rağmen davacının yangın öncesinde olay mahalline gittiğinin görüntülendiği, davacının olaydan sonraki hal ve hareketleri nedeniyle de davacının yaptığının düşünüldüğü, bu nedenle davacının 30 günlük ücreti tutarını aşacak bir hasar ve kayba yol açtığından iş akdinin İK 25/II-ı maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiğinin tutanak altına alındığı ve tutanak tarihinde SGK’dan çıkış verilerek davacının iş akdinin feshedildiği, olay yeri görgü tespit tutanağına göre de her iki yangında da davalı işverenin ihbarı üzerine olay yerine gelen jandarma ekibinin kamera kayıtlarının mevcut olduğu ancak yangın mahallini göstermediği, olay yerinde yangına sebebiyet verecek herhangi bir iz ve emareye rastlanmadığı, yangının çıkış sebebinin belirlenemediğinin tespit edildiği, yangın raporlarında ise 12.02.2015 ve 13.02.2015 tarihlerinde işyerinde iki kez yangın çıktığı, ilkinin davalı işyerinin hurdalık deposunda çıktığı, atık kağıt ve malzemelerin yandığı, çıkış nedeninin belirlenemediği, ikincisinin, fabrikanın bitişiğinde bulunan depoda çıktığı, depoda bulunan kullanılmayan malzemelerin yandığı, çıkış nedeninin yine belirlenemediği, jandarma tarafından tutulan CD izleme tutanağında da, her iki olayda da olay yerlerini gösterir net güvenlik kamerasının olmadığı, davacının yangın öncesinde yangın mahallinden geçtiği, ancak ilk yangında davacı dışında başka bir çalışanın daha yangın mahalline giden aynı kapıdan çıkış yaptığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Olay yeri tespit tutanakları ve kamera görüntüleri birlikte değerlendirildiğinde; ilk yangın ihbarının saat 14:00 de yapıldığı, davacının ise 13:49 da yangın çıkan kağıt ve boş boya kutularının bulunduğu depo kısmına giden kapıdan çıkış yaptığı, tekrar saat 13:54 de çıkış yaptığı kapıdan girmeyerek fabrikanın ön tarafından içeriye girdiği, başka bir kamera ile de saat 14:08’de işyeri çalışanı ….’ın da yangın çıkan depo kısmına çıkış yaptığını, 10 saniye sonra koşarak tekrar giriş yaptığının tespit edildiği ikinci yangın ihbarının ise saat 12:30 da olup yangın olan bölgeden en son saat 11:54 de davacının geçiş yaptığı görülmektedir.
Söz konusu eylem nedeniyle davacı hakkında ceza soruşturma yapılmış, ceza soruşturması kapsamında bilirkişi raporu aldırılmış ve bu rapor uyarınca alınan numunelerde, petrol türevi ya da yangın başlatıcı başka bir maddeye rastlanmadığından davacı hakkında yakarak mala zarar verme suçundan soyut iddiadan başka yeterli delil bulunmadığından kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkemece, bilirkişi rapor alınmaksızın savcılığın kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair kararı esas alınarak ve davalı tanıklarının beyanları ile yangın raporları doğrultusunda davalı işverenin ispat yükünü yerine getiremediği gerekçesiyle işe iade kararı verildiği anlaşılmıştır.
Dosyada dinlenen davacı ve davalı tanıklarının hiç birisinin yangın anını görmediği, davalı tanıklarının ”çıkan yangınlarda davacının bizzat yangın çıkardığını görmediklerini, kamera kayıtlarından sadece davacının yangın mahallinden çıktığını gördüklerini beyan ettikleri anlaşılmıştır.
Buna karşılık somut olayda, dosya kapsamına göre işyerinde 12 ve 13 Şubat 2015 tarihlerinde bir gün arayla peşpeşe çıkan her iki yangın öncesinde de, davacının yangın mahallinden geçiş yaptığı sabittir; bu durum davacının da kabulündedir. Her ne kadar davalı işveren, söz konusu yangınların bizzat davacı tarafından çıkarıldığını ispat edememiş ise de, yukarıda açıklanan maddi vakıalar karşısında taraflar arasında güven ilişkisinin sarsıldığı, iş ilişkisinin devamının davalı işverenden beklenemeyeceği ve feshin geçerli nedene dayandığının kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasası’nın 20/3. maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
SONUÇ:Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın REDDİNE,
3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına
4- Davalının yapmış olduğu Yargıtay’a geliş-dönüş dahil toplam 91.35 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre 1500,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine
6- Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
7-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, 10/12/2015 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.