Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/27620 E. 2016/17880 K. 31.10.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/27620
KARAR NO : 2016/17880
KARAR TARİHİ : 31.10.2016

Mahkemesi :İş Mahkemesi
YARGITAY İLAMI

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine
2-Davacı, dava dışı şirket elemanı olarak davalı iş yerinde 1988 – 08.01.2014 tarihleri arasında çalıştığını, alt işveren değiştikçe çalışmasının devam ettiğini, iş akdinin emeklilik nedeniyle sona erdiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ulusal bayram genel tatil, yıllık izin, fazla mesai ücretleri alacağını talep etmiştir.
Davalı, alt işverenlerin dava konusu alacaklardan sorumlu olduğunu, haftanın 6 günü 08:00-17:00 arası çalışıldığını, resmi tatil günlerinde çalışma yapılmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışması yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışması yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışması alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışmasının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışmasının yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışması olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışması ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışması yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışması yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde, 4857 sayılı Yasanın 68 inci maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerekir.
Fazla çalışmaların ve ulusal bayram genel tatil çalışmalarının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca takdiri indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışmalarının tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışması miktarına göre taktir edilmelidir. Hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmemelidir.
Somut olayda; davacı, davalı işyerinde tüm ulusal bayram genel tatiller de dahil olmak üzere haftanın 7 günü 07:00-19:00 arası çalıştığını iddia etmiştir. Davalı ise, davacının fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışması yapmadığını savunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tanıklarının beyanlarına göre, davacının haftanın 6 günü 07:00-19:00 arası 1,5 saat ara dinlenmesi düşülerek haftalık 18 saat fazla mesai yaptığının ve dini bayramlar hariç tüm ulusal bayram genel tatiller de çalıştığının kabulü ile hesaplama yapılmıştır. Ancak davacı tanıkları, davacı ile birlikte 2012 yılına kadar çalıştıkları için davacının bu tarihe kadar fazla mesai yapıp yapmadığı ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı hakkında bilgi sahibi olacaklarından davacı sadece 2012 yılına kadar olan alacaklarını ispatlayabilmiştir. Yapılacak olan davacı tanıklarının … kayıtları ile davalı işyerindeki çalışma sürelerinin belirlenerek davacının bu tarihler arasındaki fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil çalışmalarına ilişkin ücretlerinin hesaplanmasıdır. Yanılgılı değerlendirme ile davacının tüm çalışma dönemi için tanık beyanları ile tespit edilen çalışma gün ve saatlerine göre hesaplama yapılması hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 31/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.