Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/26624 E. 2015/24441 K. 07.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/26624
KARAR NO : 2015/24441
KARAR TARİHİ : 07.12.2015

Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli bir neden olmaksızın feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğinin tespitine, işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklara karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacının, şirkette Yedek Parça Departmanında depo personeli olarak çalışmaktayken 30.04.2014 tarihinde kalite kontrol sürecinin son işlemi olan ve müşteriye satılan elektrod sarf malzemeye mutlaka ilave edilmesi gereken “ oring” isimli malzemeden sipariş vermediği, bu nedenle malzemenin stoktaki azalması bir kenara siparişi süresinde vermeyerek malzemenin tükenmesine sebep olduğu böylelikle asli görevi olan malzeme stok takip ve siparişin sağlanması noktasında şirket içi bilgilendirmede bulunmadığı tespit edildiği, şirketin kullanmakta olduğu kalitedeki “ oring” tedariki yurtdışından sipariş ile sağlanmakta olup bahse konu malzemenin ise siparişi takiben şirkete gelmesi minimum 60-90 günü bulduğunu, bu nedenle bahse konu malzemenin stok kayıtlarının davacı tarafından sürekli takibinin yapılması gerektiğinden stok durumunun minimum 60 günlük “oring” malzemeyi içermesi, bu rakamın altına düşmemesi, bu rakama yaklaştığı durumda davacının mutlaka şirket satın almasına iş emri olarak haber vermesi ve sipariş kaydı oluşturması gerektiği, nitekim davacının şirkette stok kaydı, sipariş emri ve haber bildirimi konularında kullanılan … programında bu görevi daha öncesinden yapageldiği, 30.04.2014 tarihinde şirket kayıtlarında “oring” malzeme kalmadığı anlaşıldığı ve bu durumun bir anda şirketin günlük 20.000-25.000 TL tutarını bulan elektrot ucu üretim, sevkiyat ve satışında ciddi boyutta aksamaya neden olduğu, gelinen bu noktada tespit edilen usulsüzlüğün davacının kanun ve sözleşme ile getirilen dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı eylemleri ile ağır görev ihmali neticesi doğduğu, işverenin emir ve talimatlarına, çok açık görev tanımına, sorumluluğu kapsamındaki üretim kurallarına aykırı, işini yaparken göstermesi gereken dikkat ve özenden yoksun, işverene doğruluk ve bağlılıkla uymayan, güvenini kötüye kullanan ve şirketin mesleki, ticari itibarını zedeleyen, ekonomik olarak zararına sebep olan ve daha öncesinde de 21.11.2013 tarihli benzer nitelikteki aykırı davranışı karşısında da şirket yetkililerince uyarıldığı halde aynı aykırı eylemleri tekrarlayan nitelikteki davranışları sebebiyle hizmet aktinin 4857 sayılı İş Kanununun 25/2-e-h bentleri uyarınca haklı nedenlerle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı işveren tarafından yapılan fesih işleminin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir. 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir.
İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması rizikosundan kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez.
İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir.
İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesih sebebi, işçinin kusurlu bir davranışını şart koşar.
Somut olayda davacı depo görevlisi olup yaklaşık 4 yıldır çalışmaktadır. İş sözleşmesi, tutum ve davranışları gerekçe gösterilerek 4857 sayılı İş Yasasının 25/2-e-h bentleri uyarınca feshedildiği bildirilmiştir.
Öncelikle davacının görevini yapmamakta ısrar ettiği olgusu ispat edilemediğinden 4857 sayılı İş Kanunuun 25/2-h bendi fesih gerekçesi olamaz.
Ancak davacının üzerine atılı eylemlerinin 4857 sayılı Yasanın 25/2-e bendi kapsamında haklı neden ağırlığında olup olmadığı ya da eylemlerinin geçerli fesih nedeni oluşturup oluşturmayacağı konusunda mahkemece yapılan araştırma yeterli değildir.
Dosya içeriği, davacı iddiası ve davalı savunması ile sunulan kayıtlar yanında davacının, temyiz kaydı olmayan Karşıyaka 2.İş Mahkemesinin 2014/200 E sayılı dosyasında davacı tanığı olarak “…depodaki malzemelerin yurtdışından temini konusunda siparişler üst amirlerce verilmektedir. Yurtiçinden temin edilecek ve depoda bulunması gereken malzemeler amirlerimizin bilgisi dahilinde ancak depo çalışanları olan bizler tarafından verilmekte idi. …. denilen malzeme üretimde kullanılmaktadır. Bu da yurtdışından ithal edilir. Ben fesihten 2 ay kadar evvel 30.02.2014 te patronumuz Mehmet Belin bilgisi dahilinde … siparişi verdim. Bu sirapişleri sisteme girmek ise satın almanın görevindedir. …yurtdışından siparişleri 2 ya da 3 aylık süre içerisinde gelir. Davacının ve benim iş akdimin son bulduğu tarihte bu … siparişi gelmemişse de fesihten kısa bir süre sonra bu siparişler gelmiş. Malzemelerin kutulanması depalarda belli bir oranda malzemeyi mevcut tutma, eksilirse bunu satın almaya haber vermek görevi davacının görevi değildir Bizler yani depoda çalışanlar olarak biz malzeme eksikliklerini satın almaya bildiririz onlarda patronlara bildirirler. … siparişlerini … sistemine ben girdim ve sistem üzerinden satın almaya bildirdim. …Buna dayalı olarak siparişte tarafımdan verilmişti. Ayrıca bu … malzemelerinin kullanılması neticesinde stokta ne kadar kaldığı ya da ne kadar …e ihtiyaç olduğu konusunda kayıtları ben sistemden görebiliyordum…” şeklindeki beyanı birlikte değerlendirilmek suretiyle feshe konu … malzemesinin temini noktasında davacıdan sadır bir kusur/ihmal olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır.
Bu kapsamda, taraflarca sunulan ve özellikle kullanıldığı anlaşılan … isimli sistem konusunda yeterli uzmanlığı bulunacak olan bilgisayar uzmanı ve işletmesel/organizasyonel yapılanma konularında yeterli uzmanlığı bulunan bilirkişi heyeti oluşturularak, yerinde inceleme yetkisi de verilerek; öncelikle kullanılan … isimli sistemin işleyişi belirlenip, … denilen malzemenin siparişinin şirkette kim/kimler tarafından girildiği belirlenip davacının görev tanımı ve yaptığı iş ve depodaki görev dağılımı ayrıntılı olarak belirlenmeli ve neticesinde feshe konu eylemler yönünden davacının kusuru olup olmadığı, sipariş vermenin davacının görevi kapsamında kalıp kalmadığı, daha önce davacı tarafından sirapiş verilip verilmediği, verilmişse işlem/işlemlerin kronolojik yapısının da içeren ayrıntılı verilerin tereddütsüz belirlenerek davacının görevi kapsamında kalıp kalmadığı tespit edilmelidir.
Mahkemece bu yön üzerinde durulmaksızın, yeterli uzmanlığı bulunmayan bilirkişilere inceleme yaptırılarak sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 07.12.2015 gününde oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.