Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/25600 E. 2015/14750 K. 14.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/25600
KARAR NO : 2015/14750
KARAR TARİHİ : 14.09.2015

İş Mahkemesi
Dava Türü : İşkolu Tespitine İtiraz

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı Sendika vekili, davalı … Sendikası tarafından davalı şirketin tespit konusu işyerlerinde yaptığı işlerin girdiği işkolunun tespiti amacıyla diğer davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvuruda bulunulduğunu, diğer davalı Bakanlığın davalı şirkete bağlı … Göğüs Hastalıkları Eğitim ve Cerrahisi Araştırma Hastanesi, … Devlet Hastanesi, … Devlet Hastanesi ile … Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nde hizmet alım sözleşmeleri kapsamında yürüttüğü işlerin yapıldığı işyerlerinin asıl işe yardımcı iş niteliğinde olması sebebiyle İşkolları Tüzüğü’nün 24 sıra nolu “Sağlık” işkolunda yer aldığına ilişkin tespit kararı verdiğini, oysa yapılan asıl işin temizlik işi olduğunu, bu sebeple İşkolları Tüzüğü’nün 28 nolu “Genel İşler” işkoluna girdiğini, tespit kararında uzmanlık alanları ve yapılan işlerin niteliğinin açık ve ayrıntılı olarak incelenmediğini, sağlık işinin münhasıran doktor, hemşire, laborant, sağlık memuru ve bunun gibi kişilerce gerçekleştirilebilecek her türlü sağlık faaliyeti olduğunu, işyerlerinde çalışan işçiler tarafından yapılan işlerin sağlık çalışanları tarafından yürütülen sağlık işi olmadığının açık olduğunu iddia ederek davalı bakanlıkça yapılan tespitin iptaliyle tespit kapsamında yapılan işlerin İşkolları Tüzüğü’nün 28 nolu “Genel işler” işkoluna girdiğine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yargılamanın ilerleyen aşamalarında … Devlet Hastanesinde yürütülen iş ile … Ağız ve Diş Sağlığı Merkezinde yürütülen iş bakımından işyerlerinin bulunduğu yer olarak … Asliye Hukuk Mahkemesi ile … İş Mahkemesi’ne yetkisizlik kararı verilmiştir. Bunlardan … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin İş Mahkemesi sıfatı ile davanın esastan reddine ilişkin olarak karar verdiği dava, 22.Hukuk Dairesi’nin 2014/1643 Esas 2014/957 Karar sayılı ilamı ile işletme merkezinin bulunduğu yer olarak … Mahkemeleri’nin yetkili olduğu gerekçesi ile bozulması üzerine yetkisizlikle tekrar … İş Mahkemelerine gelmiş, …İş Mahkemesi’nin 2014/581 Esas sırasına kaydedilmiş ve daha sonra eldeki bu dava ile birleştirilmiştir.
Davalı … Sendikası vekili, işkolu tespiti yapılan birden çok işyeri olduğundan her bir işyerinin bulunduğu yerde ayrı ayrı dava açılması ve davaların tefrik edilerek …, … ve … Mahkemelerine yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını, … Devlet Hastanesi, … Devlet Hastanesi, …Göğüs Hastalıkları Eğitim ve Cerrahisi Araştırma Hastanesi, … Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Başhekimliğinin hizmet alım ihalesi adı altında hastabakıcı, tıbbi sekreter, veri elemanı, otomasyon elemanı, bilgi işlemci, raportör, bilgi yöneticisi çalıştırdığını, çalışılan işyerinin bir hastane olduğunu, 2821 sayılı Kanunun 60. maddesi gereğince bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işlerin de asıl işin dahil olduğu işkolundan sayılması gerektiğini, söz konusu işyerlerinde yapılan asıl işin hastanelerce yürütülen sağlık işi olduğunu, hizmet alımı yoluyla yapılan işlerin yardımcı iş olduğunu ve müvekkili olan sendikanın da faaliyette bulunduğu 24 nolu “Sağlık” işkoluna girdiğini, hatta hizmet alımı yoluyla yaptırılan işlerin asıl işverenin işi olan sağlık hizmetleri olduğunu, yardımcı iş dahi olmadığını, ancak yardımcı iş dahi olsa “Sağlık” işkoluna gireceğini, … Devlet Hastanesi, … Devlet Hastanesi, … Göğüs Hastalıkları Eğitim ve Cerrahisi Araştırma Hastanesi, Aydın Ağız ve Diş Sağlığı Merkezimde hizmet alım ihalesiyle çalıştırılan işçilerin tümünün “Sağlık’* işkoluna dayalı iş sağlığı risklerinin tamamını taşıdıklarını, uzmanlık gerektiren bu işler için sağlık sektörü ile ilgili ihtiyaç duyulan personeli daha az maliyetle çalıştırabilmek için bu yolun kullanıldığını, ayrıca bu işçilerin işvereni olan alt işveren şirketlerin sürekli isim değiştirdiğini, ancak işçilerin aynı işyerinde çalışmaya devam ettiklerini, bu nedenle taşeron işçilerin muvazaa nedeniyle asıl işverenin işçisi olduğunu ve asıl işverenin işkoluna girmesi gerektiğini, gerçek duruma göre çalışılan işyeri ve yapılan işin niteliğine göre işkolu tespiti yapılması gerektiğini, davalı …’ne bağlı taşeron işçisi olarak çalışmakta olan işçilerin yaptıkları işler itibarıyla “Sağlık'” işkoluna girdiğini, zira bu işyerinde çalışan işçilerin işe alımları, çalışma yerlerinin, çalışma saat ve düzeninin belirlenmesi, işten çıkarılmaları, yıllık izinlerinin asıl işveren tarafından tespit edildiğini, aslında asıl-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu savunmuş ve bakanlık tespitinin yerinde olması nedeni ile davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı vekili ile davalı şirket vekili iş kolu tespit kararının usul ve yasaya uygun olması nedeni ile davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Dahili davalı Sağlık Bakanlığı vekili davanın bakanlıkla alakası olmadığını belirterek davanın husumetten reddini istemiştir.
Diğer dahili davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, “…mahalinde yapılan keşif tutanağı ile tespit edildiği üzere davaya konu iş yerlerinde yapılan iş ve alt işveren işçilerin formasyonları ile bu işçilerin genel sağlık, tıbbı sekreterlik ve yine Sağlık Bakanlığı tarafından verilen sertifika donanımlarına sahip kişiler olup somut olarak yaptıkları işlerinde hastalarla ilgili olarak bilgisayar veri kaydı girmek, röntgen sevki, randevu ve sevk kağıtları düzenlemek gibi asıl işin bir parçası olarak sağlık için ayrılmaz bir unsuru ve bir bakıma lojistik ve teknik desteği servis ve bilgi işlemini oluşturan işleri yapmak şeklindeki fiili eylemlerinin de sağlık işinin ayrılmaz bir unsuru olan işleri yaptıkları için sağlık iş koluna girdiği” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık tespit kapsamındaki iş yerinde yapılan asıl işin Genel İşler mi yoksa Sağlık İşleri mi ya da Büro İş koluna mı girdiği noktasında toplanmaktadır.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 4. maddesinde, “Bir işyerinin girdiği işkolunun tespiti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yapılır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tespit ile ilgili kararını Resmi Gazetede yayımlar. Kararın yayımını müteakip bu tespite karşı ilgililer iş davalarına bakmakla görevli mahalli mahkemede onbeş gün içinde dava açabilirler. Mahkeme iki ay içinde kararını verir. Kararın temyiz edilmesi halinde Yargıtay uyuşmazlığı iki ay içinde kesin olarak karara bağlar.” denilmiştir.
Aynı Kanun’un 60. maddesinde “işçi ve işveren sendikalarının kurulabilecekleri işkolları aşağıda belirtilmiştir.” denilerek 24 sıra numarasında “Sağlık” ve 28 sıra numarasında ise “Genel işler” iş kollarına yer verilmiştir. Bununla birlikte yine aynı maddede “Bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de, asıl işin dahil olduğu işkolundan sayılır. Bir işkoluna giren işlerin neler olacağı, işçi ve işveren konfederasyonlarının görüşü de alınarak ve uluslararası normlar da göz önünde bulundurularak bir tüzükle düzenlenir…” hükmüne yer verilmiştir.
Ayrıca dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 2821 sayılı Kanun’un 60. maddesi ile atıfta bulunulan İş Kolları Tüzüğü’nün 2. maddesinde iş kollarına giren işlerin neler olduğunun ekli listede gösterildiği belirtilmiştir. Ekli liste 24. sıra numarası Sağlık İş koluna ilişkin olup, buna göre Sağlık İşleri “Hastaneler, sanatoryumlar, bakım ve dinlenme evleri, doğum ve çocuk bakım evleri, kreşler, doktor muayenehaneleri klinikler gibi sağlık kuruluşları, diş klinikleri, röntgen muayenehaneleri ve benzerleri ile hayvan bakım evlerinde yapılan her türlü sağlık işleri” olarak açıklanmıştır. Ekli listenin 28. sıra numarası Genel İşler iş koluna ilişkin olup, buna göre Genel İşler “Belediyelerin 24 sıra numaralı Sağlık İşkoluna giren işleri dışındaki belediye hizmetlerine ilişkin işlerle bu Tüzükte yer almayan işlerde, Sendikalar Kanununa göre işçi niteliği taşıyanlarca yapılan işler.” şeklinde belirtilmiştir. Son olarak ekli listenin 17 sıra numarasında ise, “Ticaret, Büro, Eğitim ve Güzel Sanatlar” işkolu düzenlenmiştir. Buna göre bu işkoluna giren işler “Her türlü mali kuruluşlar, ticaret borsaları, ticaret ve sanayi odaları, birlikleri, kooperatifler, kredi esham ve tahvil borsaları, her türlü büro ve benzeri kuruluşlar ile dernekler, noterler, işçi ve işveren kuruluşları, her türlü sınai, tarımsal, kimyasal ve hayvansal maddelerin ve ürünlerin alımı ve satımı, eğitim kurumları, sahne, perde ve benzeri gösteri sanatları, müzik, resim, heykel, dekorasyon, edebiyat ve benzeri güzel sanatlarla ilgili işler” olarak sayılmıştır.
Diğer taraftan dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 4. maddesine göre, “İşkolları bu Kanuna ekli (1) sayılı cetvelde gösterilmiştir. Bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de, asıl işin girdiği işkolundan sayılır. Bir işkoluna giren işler, işçi ve işveren konfederasyonlarının görüşü alınarak ve uluslararası normlar göz önünde bulundurularak Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.” denilirken aynı Kanun’un 5. maddesinde ise “Bir işyerinin girdiği işkolunun tespiti Bakanlıkça yapılır. Bakanlık, tespit ile ilgili kararını Resmî Gazete’de yayımlar. Bu tespite karşı ilgililer, kararın yayımından itibaren on beş gün içinde dava açabilir. Mahkeme iki ay içinde kararını verir. Kararın temyiz edilmesi hâlinde Yargıtay uyuşmazlığı iki ay içinde kesin olarak karara bağlar.” ifadesine yer verilmiştir. İlgili madde gereğince dava tarihinden sonra yürürlüğe giren İşkolları Yönetmeliği’ne göre, “Sağlık ve Sosyal Hizmetler” işkolu 17 nolu iş kolu, “Genel İşler” işkolu 20 nolu işkolu olarak düzenlenirken “Ticaret, Büro, Eğitim ve Güzel Sanatlar” işkolu 10. sırada yer almıştır.
Hemen belirtmek gerekir ki, İşkolu tespitine ilişkin işlemler kamu düzenine ilişkin olup, buna ilişkin yasal düzenlemeler emredicidir.
6356 sayılı Yasa 07.11.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş ve anılan Yasanın 4.maddesine ekli (1) nolu cetvelde işkolları sayısı 20 olarak belirlenmiş ve 4.madde gereğince Bakanlıkça çıkarılan İşkolları Yönetmeliği 19.12.2012 tarihli RG yayımlanarak yürürlüğe girmiş böylece 2821 sayılı Yasanın 60.maddesi gereğince çıkarılan İşkolları Tüzüğündeki işkolu sayısı 28’den 20’e indirilmiştir.
6356 sayılı Yasanın geçici 6/4.maddesinde bu kanunun yürürlük tarihinden önce başlamış Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde ve Toplu İş Uyuşmazlıklarında mülga 2822 sayılı Kanun ve bu Kanuna dayalı Tüzük ve Yönetmeliklere göre sonuçlandırılacağı konusunda bir düzenleme yapıldığı halde işkolunun tespiti ile ilgili uyuşmazlıklarda 2821 sayılı Yasanın ve bu Kanuna dayalı Tüzüğün uygulanacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır.
İşkolu tespiti ile ilgili işlemler teknik anlamda Toplu İş Uyuşmazlığı olmadığından 6356 sayılı Yasanın Geçici 6/4.maddesinin kıyas ve yorumu ile işkolları ile ilgili uyuşmazlıklarda 2821 sayılı Yasa hükümlerinin ve buna bağlı olarak İşkolu Tüzüğü’nün uygulanacağının kabulü de mümkün değildir.
6356 sayılı Yasanın geçici 1.maddesinde Sendikaların faaliyet göstereceği İşkolunu bu Kanunun 4/3.maddesinde belirtilen yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren bir ay içerisinde yönetim kurulu kararı ile belirleyecekleri bildirilmekle Sendikaların 19.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren İşkolları Yönetmeliğinde örgütlendikleri iş yerlerinin girdiği işkoluna uyarlamaları sağlanmış, İşkolları Yönetmeliğinin 4/3.maddesinde de 10.11.1983 tarihli İşkolları Tüzüğüne göre belirlenmiş olan iş yerlerinin işkolunun en son yetki belgesi olan sendikanın kurulu bulunduğu işkolundan sayılacağı bildirilmek suretiyle eski Tüzüğe göre işkolu belirlenmiş iş yerinin işkolunu; 6356 sayılı Yasanın geçici 1.maddesine göre kendisini İşkolları Yönetmeliğine uyarlayan en son yetki belgesi alan Sendikanın işkoluna uyarlaması sağlanmıştır.
Böylece gerek sendikalar gerekse yetki belgesi aldıkları iş yerlerinin yönetmeliğe uyarlaması sağlanmakla İşkolları Yönetmeliğinin yürürlüğe girer girmez uygulanması ile doğabilecek sakıncalar giderilmiştir.
Birçok Yargıtay kararında da açıkça vurguladığı üzere bu tür yeni yasaların ünlü hukukçu Roubier’in açıkladığı üzere yürürlüğe girmeleri ile görülmekte olan tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği başka bir anlatımla yeni yasanın yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal tesirini göstereceği ve tamamlanmamış tüm hukuki işlemlere uygulanacağı tartışmasızdır. Bu gibi durumlarda kanunların geriye yürümesinin değil, zaman içerisindeki ani etkileri söz konusu olmaktadır. Esasen HUMK’nun 578.maddesi nedeniyle Yargıtay’ın 07.12.1964 günlü Tevhidi İçtihadı ile Hukuk Genel Kurulunun 09.03.1988 gün 1987/860 Esas, 1988/232 Karar sayılı kararında da bu görüşe yer verilmiştir.
Uyuşmazlığa konu bu olayda hukuksal ve maddi alanda etkisini göstermiş hukuk kuralları uyarınca tamamlanmış ve sonuçlarını doğurmuş bir kazanılmış hak söz konusu değildir. “İşkolu Tespitine” ilişkinin işlemlerin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle ihtilafa uygulanması gerekmektedir.
Aksinin kabulü 6356 sayılı Kanunun geçici 1.maddesine göre faaliyet göstereceği işkolunu İşkolları Yönetmeliğinin yürürlüğe girdiği 19.12.2012 tarihinden itibaren bir ay içinde yönetim kurulu kararı ile belirleyip İşkolları Yönetmeliğindeki yirmi işkolundan birini seçen sendikalar ile en son yetki belgesi alan sendikanın kurulu bulunduğu işkolundan sayılan iş yerleri açısından kaos yaratacaktır. İşkolu Yönetmeliği yürürlüğe girene kadar işkolu mahkeme kararı ile belirlenmemiş olan iş yerleri açısından da İşkolları Yönetmeliğinin uygulanacağı izahtan varestedir.
Bu hukuki olgu ve tespitler karşısında İşkolları Yönetmeliğinin görülmekte olan tüm “İşkolu Tespiti” davalarında uygulanacağının kabulü gerekmektedir.
Nihayet 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde, “…Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez…” denilerek alt işverenlik ilişkisinde muvazaaya bağlanan hukuki sonuç açıklanmıştır.
Yapılan bu açıklamalar ve yasal düzenlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Dava konusu edilen davalı şirketin hizmet alım sözleşmeleri kapsamında … Devlet Hastanesi ile … Devlet Hastanesi’nde yürüttüğü işler Teknik Destek ve HBYS (Hastane Bilgi Yönetim Sistemi) Veri Girişi işi ile Bilgi İşlem-Veri Hazırlama İşleri olarak tanımlanmıştır. … Göğüs Hastalıkları Eğitim ve Cerrahisi Hastanesinde yürütülen iş ise, Proje Sorumlusu-Network ve Donanım Destek işidir. Bu işyerlerine ilişkin olmak üzere mahallinde yapılan keşif sırasında dinlenen ve davalı şirket işçisi olarak çalışan tanıklar da beyanlarında hizmet alım sözleşmesi kapsamında yürütülen işlerde çalıştırıldıklarını söylemişlerdir. Öte yandan bu işlere ilişkin hizmet alım sözleşmelerinin eki olan teknik şartnamalerde işten çıkarmaların asıl işverenin denetimi altına alınması, izin ve benzeri işin yürütümüne ilişkin hususlarda idareye yetki ve insiyatif tanınması gibi düzenlemeler bulunması, çalıştırılacak işçilerin formasyonları ile bu işçilerin genel sağlık, tıbbı sekreterlik ve yine Sağlık Bakanlığı tarafından verilen sertifika donanımlarına sahip olmaları muvazaanın varlığını göstermez. Zira özellikle asıl işverene kanun gereği yüklenen yükümlülükler dikkate alındığında işyeriyle ilgili bir kısım işveren yetkilerinin kullanılması ve yapılan işin hastaneyle ilgili olması sebebiyle tercihen sağlık işleriyle ilgili formasyona sahip olanların alt işveren işçisi olarak işe alınmaları tek başına muvazaanın dayanağı olamaz. Bu hali ile muvazaa savunması ortaya konulamadığına göre alt işverenin yaptığı işin asıl işverenin yaptığı işe yardımcı iş olarak görünse bile ondan bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiği gerçeği karşısında davalı şirketin … Devlet Hastanesi, … Devlet Hastanesi ve … Hastalıkları Eğitim ve Cerrahisi Hastanesi’nde hizmet alım sözleşmeleri çerçevesinde yürüttüğü hastaların giriş, çıkış yatış işlemleri, epikriz işlemleri, faturalandırılması, röntgen, ultrason, MR, laboratuvar kayıtlarının bilgi işlem sistemine girilmesi, sair kurumlar ile yapılan yazışma işlemleri,hastaneye gelen telefonlar ile hastane dışının telefon ile aranması, gelen faturaların incelenmesi, hastane kadrolu elemanlarının maaşlarının hesaplanması, merkezi hastane randevu sistemine doktorların çalışma planlarının işlenmesi, bilgi işlem sisteminin bakımı, onarımı, arızaların giderilmesi ve teknik destek sağlanması işlerinin İşkolları Yönetmeliği’nin 10 numaralı “Ticaret Eğitim Büro ve Güzel Sanatlar” işkoluna girdiği sabit iken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Bu nedenlenle 6356 sayılı Yasanın 5.maddesi uyarınca hükmün bozularak ortadan kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir:
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkemenin 16.03.2015 tarih ve 2012/9 Esas 2015/20 karar sayılı kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 17.12.2011 tarih ve 28145 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2011/131 sayılı işkolu tespit kararının … Devlet Hastanesi, … Devlet Hastanesi ve … Göğüs Hastalıkları Eğitim ve Cerrahisi Hastanesi’nde yürütülen işlere ilişkin işkolu tespitinin İPTALİNE,
3-Davalı …’nin … Devlet Hastanesi, … Devlet Hastanesi ve … Göğüs Hastalıkları Eğitim ve Cerrahisi Hastanesi’nde hizmet alım sözleşmeleri çerçevesinde yürüttüğü işlerin İşkolları Yönetmeliği’nin 10 numaralı “Ticaret Büro Eğitim ve Güzel Sanatlar” işkoluna girdiğinin TESPİTİNE,
4-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığını,davacının yatırdığı 45,60TL harcın davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile dahili davalı Sağlık Bakanlığı dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının her iki dava (asıl ve birleşen dava ) için yaptığı tebligat ve müzekkere giderleri, keşif ve bilirkişi ücretleri toplamı olan 3.139,40TL’nin dahili davalı Sağlık Bakanlığı dışındaki davalı ve dahili davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı Sendika’ya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 1500,00TL avukatlık ücretinin dahili davalı Sağlık Bakanlığı dışındaki davalı ve dahili davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı Sendika’ya verilmesine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 14.09.2015 gününde oybirliği ile KESİN olmak üzere karar verildi.