Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/25066 E. 2015/22788 K. 18.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/25066
KARAR NO : 2015/22788
KARAR TARİHİ : 18.11.2015

Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, verimlilik analizi yaptırılmadan ve savunması alınmadan iş akdinin performans düşüklüğü nedeniyle feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının performansının düşük olduğunu bu nedenle müvekkili şirket tarafından davacının işine son verildiğini, şirkette 30 işçi çalışmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı tarafça cevap dilekçesi ekinde sunulan mevcut sigortalı hizmet listesi ile SGK’nın 17.03.2015 tarihli müzekkere cevabı ekinde mevcut 2015-01 dönem bordrosunun incelenmesinden davalı iş yerinde otuzdan daha az işçi çalıştığından davacının işe iade davası açmak için gerekli şartları taşımadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında fesih tarihi itibariyle işverence otuz veya daha fazla işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı ve dolayısıyla davacının işgüvencesi kapsamında kalıp kalmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesidir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesinin birinci fıkrasına göre iş güvencesi hükümlerinden yararlanmak için otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerinde çalışmak gerekir. Aynı maddenin dördüncü fıkrasına göre işverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan sayısı bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir. İşçi sayısına ilişkin bu hüküm nispi emredici olduğundan, daha az işçi sayısını öngören sözleşme hükümleri geçerli kabul edilmektedir.
Otuz işçi sayısının belirlenmesinde fesih bildiriminin işçiye ulaştığı tarih itibariyle belirli-belirsiz süreli, tam-kısmi süreli, daimi-mevsimlik sözleşmelerle çalışan tüm işçiler dikkate alınır.
Dosya içeriğine göre, sigortalı hizmet listesi ve dönem bordrolarının incelenmesinden fesih tarihinde, davalı işyerinde çalışan işçi sayısının 30’dan az olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, davacı tarafın davalı şirketin İstanbul uzantılı çalıştığı, çalışan sayısının … ili ile sınırlı olmadığı iddiası bulunmaktadır.
Somut olayda, Mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmadan dosyanın mevcut durumu ile karar verilmiştir. Oysa, yukarıdaki açıklamalar da gözetilerek davalı şirketin aynı işkolunda Türkiye genelindeki işçi sayısının tespiti açısından SGK Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davalı şirketin otuz veya daha fazla işçisinin olup olmadığının tespiti ile karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Ayrıca davacı tanıklarının mahkemece dinlenmesi gerekip gerekmeyeceği konusunda da taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Dosyanın incelenmesinden, davacının bazı tanıkları için usulüne uygun davetiye tebliğ edildiği, davacı tarafın tanıklarını dinletmekten vazgeçmediği, ancak Mahkemece SGK’nun bildirdiği dönem bordrosunda gösterilen işçi sayısının 30’un altında olması nedeniyle dava şartları oluşmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin tanık dinletme talebinin reddi ile sonuca gittiği anlaşılmaktadır. Oysa, tanık beyanları hem 30 işçi şartı yönünden hem de sair yönlerden önem arz etmekte olup davacı vekilinin de tanıklarını dinletme isteğini yinelemesi karşısında bu talebin reddi, açıkça hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğindedir.
Mahkemece bu yönler üzerinde durulmaksızın ve eksik araştırma sonucu davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 18/11/2015 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.