Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/21719 E. 2015/21027 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/21719
KARAR NO : 2015/21027
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda, aynı gün temyiz incelemesine tabi tutulan seri dosyalarda davacıların haftalık 18 saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiş ve yine karara esas alınan bilirkişi raporunda “…yaz aylarındaki çalışmanın daha seyrek olduğu nazara alındığında, SGK kayıtlarında çalışmadığı görülen ayların ayrık tutulması gerekmiştir…”değerlendirmesine yer verilmiştir. Söz konusu değerlendirme yaz aylarındaki çalışmadaki yoğunluğun azalmasına dayanmakta iken hesaplama süresinin tespitinde SGK cetvelindeki sürelere itibar edileceğinin belirtilmesi (SGK hizmet cetvelinde yaz aylarında da çalışma bildirilen dönemler olabileceğinden) kendi içerisinde çelişki içerdiği gibi bir kısım dosyalarda tüm yılı kapsayan hesaplamalar yapıldığı görülmüş olmakla bilirkişi raporunda hatalar bulunduğu tespit edilmiştir. Ayrıca daha önce Dairemizce temyiz incelemesine tabi tutulan benzer hizmet alım sözleşmelerine dayanılarak çalıştırılan işçiler ve bir kısım dosyalarda bizzat davacı işçilerin bu davalar ile talep edilen dönemden önceki dönemler bakımından açtığı davalar ile ilgili seri dosyalardan (2013/22456–2013/24037 E–K sayılı ve devamı seri ilamlar) işyerinde imza föyleri tutulduğu anlaşılmaktadır. Emsal dosyalarda Dairemizce okulların tatil olduğu dönemler tespit edilip dışlanarak hesaplama yapılması gerektiği gerekçesiyle kararlar bozulmuştur.
Şu halde gerek benzer hizmet alım sözleşmelerine dayanılarak çalıştırılan işçiler tarafından açılan davalarda uygulama birliğinin sağlanması ve kararlar arasında çelişki oluşmaması bakımından mahkemece yapılacak iş; kararı davacının temyiz etmemesi nedeniyle davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak gözetilerek imza föylerini getirtilip kapsadığı dönemler ve saatler üzerinden hesaplanması, diğer yandan, yaz aylarında ve sömestr dönemlerinde, normal eğitim dönemine göre öğrenci ve okutmanları açısından en düşük seviyede hizmet verildiği, buna bağlı olarak yapılan işlerin de azaldığı (özellikle daha önce karara bağlanan dosyalardaki Ocak ve Şubat aylarıyla Haziran ayına ait imza föylerinde de görülmekle) bu durum gözetilerek okulların tatil olduğu dönemler belirlenip dışlanarak hesaplama yapılmalıdır. Mahkemece aksine uygulama ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, 02/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.