Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/1921 E. 2015/2286 K. 24.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1921
KARAR NO : 2015/2286
KARAR TARİHİ : 24.02.2015

Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava Türü : Alacak

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı …vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına göre davacı ve davalı … Belediyesi’nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili davacının davalı şirket işçisi olarak görünmesine rağmen davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olması nedeni ile baştan beri … Belediyesi’nin işçisi olduğunu, Belediye ile TİS imzalayan sendikanın üyesi olmasına rağmen TİS’den yararlandırılmadığını iddia ederek fazla mesai ve Toplu İş Sözleşmelerinden doğan ancak ödenmeyen işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini istemiştir.
Mahkemece istek kısmen hüküm altına alınmış, davacı ve davalı … Belediyesi’nin temyizi üzerine Dairemizin 28.04.2014 tarihli ilamı ile özetle, hakkındaki dava reddedilen davalı şirketin muvazaalı işlemin tarafı olması nedeni ile lehine avukatlık ücreti takdir edilemeyeceği, yargılama gideri ve avukatlık ücretlerinin davacının yaptığı ikinci ıslah hiç yokmuş gibi değerlendirme yapılarak hesaplanması gerektiği, 6772 sayılı Yasa’dan kaynaklanan ilave tediye alacağının işlemiş faizinin en yüksek banka mevduat faizi oranlarına göre hesap edilmesinin ve bu alacak aslına yasal faiz yerine en yüksek banka mevduat faizi işletilmesinin hatalı olduğu gerekçeleri ile karar bozulmuştur.
Mahkeme bozma kararına uymuş, davacı vekilinin ilave tediyenin işlemiş faizine ilişkin alacağından feragat etmesi nedeni ile bu alacaklarını reddetmiş, ilave tediye alacak aslına yasal faiz işletmiş, davalı şirket hakkındaki davayı reddetmesine rağmen yararına avukatlık ücreti takdir etmemiş, davacı vekilinin yaptığı ikinci ıslahı dikkate almadan yargılama gideri ve avukatlık ücreti takdir ettiğini belirterek davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Mahkemece, kısmi bozma kararına uyulması halinde kısmi bozma kararı gereğince inceleme yapılır ve yeni bir hüküm verilir. Mahkemenin kısmi bozma kararı gereğince verdiği yeni hüküm temyiz edilirse, Yargıtay’ca yalnız kısmi bozma kararının kapsamına giren bölüm hakkında temyiz incelemesi yapılır.
Davadaki taleplerden biri veya birkaçı hakkındaki kararın Yargıtay’ın bozma kararının kapsamı dışında kalması nedeniyle kesinleşmesi halinde mahkemenin kısmi bozma kararı üzerine yaptığı inceleme sonucu verdiği yeni kararında, infazda tereddüt oluşmaması açısından eski kararının kesinleşen bölümünün de aynen tekrarlanarak “bu konuda verilen hüküm kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına” diye belirtilmek suretiyle yeni hükümde yer alması gerekmektedir
Davacı ve davalı … Belediyesi’nin sair temyiz itirazlarının reddi nedeni ile dava konusu edilen ilave tediye ve bunun işlemiş faizi dışındaki alacaklar kesinleştiği halde mahkemece bu alacaklar hakkında infazda tereddütleri önlemek bakımından tespit hükmü kurulması gerektiği halde yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Ne var ki, bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; hükmün I numaralı fıkrasına 3. bent olarak;
“3.a) TİS’den doğan ve aylık ücretle birlikte ödenmesi gereken sosyal yardımlar dahil ücret alacağı 6.446,50 TL’nin dava tarihi olan 17.02.2010 tarihinden itibaren işleyen en yüksek işletme kredi faizi ile birlikte,
b) TİS’den doğan ve aylık ücretle birlikte ödenmesi gereken gece çalışma ücreti alacağı 2.422,20 TL’nin dava tarihi olan 17/02/2010 tarihinden itibaren işleyen en yüksek işletme kredi faiziyle birlikte,
c)TİS’den doğan ve aylık ücretle birlikte ödenmesi gereken sosyal yardımlar dahil ücret alacağının dava tarihine kadar işlemiş faizi 10.068,41 TL’nin,
d)TİS’den doğan ve aylık ücretle birlikte ödenmesi gereken gece çalışma alacağının dava tarihine kadar işlemiş faizi 1.694,47 TL’nin,
e)TİS’den doğan akdi ikramiye alacağı 826,31 TL’nin dava tarihi olan 17/02/2010 tarihinden itibaren işleyen en yüksek işletme kredi faiziyle birlikte,
f)TİS’den doğan akdi ikramiye alacağının, dava tarihine kadar işlemiş faizi 31,81 TL’nin,
g)Ulusal bayram genel tatil günü ücret alacağı 2.250,00 TL’nin dava tarihi olan 17/02/2010 tarihinden itibaren işleyen en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte,
h)-Ulusal bayram genel tatil günü ücret alacağının dava tarihine kadar işlemiş faizi 362,00 TL’nin,
ı)Kırtasiye ve öğrenim yardımı alacağı 900,00 TL’nin dava tarihi olan 17/02/2010 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek işletme kredi faizi ile birlikte,
Gıda yardımı alacağı 900,00 TL’nin dava tarihi olan 17/02/2010 tarihinden itibaren işleyen en yüksek işletme kredi faiziyle birlikte,
Yakacak yardımı alacağı 900,00 TL’nin dava tarihi olan 17/02/2010 tarihinden itibaren işleyen en yüksek işletme kredi faiziyle birlikte,
Bayram yardımı alacağı 105,88 TL’nin dava tarihi olan 17/02/2010 tarihinden itibaren işleyen en yüksek işletme kredi faiziyle birlikte,
Giyim yardımı alacağı 253,74 TL’nin dava tarihi olan 17/02/2010 tarihinden itibaren işleyen en yüksek işletme kredi faiziyle birlikte,
i) Kırtasiye ve öğretim yardımı alacağının dava tarihine kadar işlemiş faizi 1.228,64 TL’nin,
Gıda yardımı alacağının dava tarihine kadar işlemiş faizi 805,85 TL’nin,
Yakacak yardımı alacağının dava tarihine kadar işlemiş faizi 1.640,80 TL’nin,
Bayram yardımı alacağı dava tarihine kadar işlemiş faizi 4.08 TL’nin,
Giyim yardımı alacağının dava tarihine kadar işlemiş faizi 254,45 TL’nin,
j) Fazla mesai ücret alacağı 4.434,00 TL’nin dava tarihi olan 17/02/2010 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte,
k)Fazla mesai ücret alacağının dava tarihine kadar işlemiş faizi 3.332,17 TL’nin
l) TİS’den doğan teşvik primi alacağı 694,65 TL’nin dava tarihi olan 17/02/2010 tarihinden itibaren işleyen en yüksek işletme kredi faiziyle birlikte,
m)TİS’den doğan teşvik primi alacağının dava tarihine kadar işlemiş faizi 10,00 TL’nin, davalı. ..’ndan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine ilişkin hüküm bozma ilamı dışında kalıp kesinleştiğinden bu alacaklar hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına” rakam ve sözcüklerinin eklenmesine hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalı … Belediyesi’ne iadesine, 24/02/2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY

Somut olayda, bozma sonrası ilk derece mahkemesince “……usul kuralları gereğince Yargıtay ilamı tarafından bozulmayan hususlar onanmış sayılmakla bu yönlerde hüküm kesinleşmiştir….. .bozmaya konu edilen hususlar dışındaki diğer hususlar onandığından, mahkememizce bozmaya konu olmayan hususlar dışında herhangi bir hüküm kurulmamıştır….” gerekçesiyle sonuca gidilmiştir.
Yargıtay ilamında “Aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir” denilmek suretiyle ilk derece mahkemesinin bozma dışı bırakılan hususlarının kesinleştiği kuşkusuz olmakla birlikte, bu kesinleşme HMK.nun 303 md. (HUMK.nun 237 md.) kapsamında maddi anlamda bir kesin hüküm olmayıp, usuli kazanılmış hak niteliğindedir. Nitekim 04.02.1959 gün ve 13/5 ile 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararlarında da bozma kararı kapsamı dışında tutulan hususlar bakımından ancak usuli haktan sözedilebileceği açıkça ifade olunmuştur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.02.2012 gün, 2011/13-747E, 2012/84K, 10.10.2012 gün ve 2012/9-851E,2012/705K, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 19.06.2012 gün, 2012/22515-23642, 18.09.2012 gün ve 2012/26974-30236, Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 07.06.2013 gün ve 2013/12565-13788, 13.12.2013 gün ve 2013/35155-29081 sayılı kararlarında belirtildiği gibi, Yargıtay’ca bozulan karar, sonraki kararın eki niteliğinde değildir. Bozma ile birlikte önceki hüküm ortadan kalkarak hukukî geçerliliğini yitirir. Mahkemece bozulan karara atıf yapılarak yeni hüküm oluşturulamaz. Bozmadan önceki ve bozmadan sonraki kararlar 6100 sayılı HMK.297’ye uygun olmalıdır.
Mahkemece yukarıdaki kanuni düzenlemeler ve ilkeler dikkate alınmaksızın, bozma nedeni yapılmayan alacak kalemleri hakkında, yukarıdaki gerekçeyle hüküm oluşturulması hatalı olup bozmayı gerektirmekle, farklı gerekçeyle düzeltilerek onanması şeklinde oluşan Sayın Çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. 24.02.2015