Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/18309 E. 2015/9201 K. 18.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18309
KARAR NO : 2015/9201
KARAR TARİHİ : 18.05.2015

İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı vekilinin sunduğu temyiz dilekçesinde mahkeme kararının hangi nedenlerle bozulması gerektiğine dair temyiz nedeni bildirilmemiş olmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, davalı işyerinde bölge sorumlusu olarak çalışırken iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğinden bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı, davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, ancak paraya ihtiyacı olması nedeniyle iyiniyetle kıdem ve ihbar tazminatı ödendiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğinin davalı tarafça ispatlamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Anayasanın 141’nci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasının birbirine aykırı olmaması gerekir.
Kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında “c)Bilirkişi tarafından tespit olunan ve itibar olunan alacak miktarından takdiren %40 hakkaniyet indirimi yapılarak 10.877,70 TL brüt fazla mesai alacağının 500,00 TL’sinin temerrüt tarihi olan dava tarihinden, bakiyesine 14/11/2014 ıslah tarihinden itibaren işleyecek banka mevduatına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d) Bilirkişi tarafından tespit olunan ve itibar olunan alacak miktarından takdiren %25 hakkaniyet indirimi yapılarak 500,00 TL brüt ulusal bayram-genel tatil alacağının 100,00 TL’sine temerrüt tarihi olan dava tarihinden bakiyesine 14/11/2014 ıslah tarihinden itibaren işleyecek banka mevduatına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ait istemin REDDİNE,” şeklinde karar verilmiştir. Ancak gerekçeli kararın gerekçe kısmında ise “hayatın olağan akışı, işçi alacaklarının uzun bir süre için hesaplanması, miktarı dikkate alınarak bilirkişi tarafından tespit olunan alacak miktarlarında takdiren fazla mesai için %60, hafta tatili alacağı için %40, ulusal bayram genel tatil alacağı için ise %25 hakkaniyet indirimi yapılmasının uygun olacağı görüldüğü” belirtilmiştir.
Fazla mesai ücretinden yapılan hakkaniyet indiriminin oranı konusunda gerekçeli kararın hüküm fıkrası ile gerekçe kısmında çelişki olup bu aykırılık giderilerek gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 18.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.