Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/1589 E. 2015/7235 K. 16.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1589
KARAR NO : 2015/7235
KARAR TARİHİ : 16.04.2015

Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Dava Türü : İşe iade

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davacının 2011 yılından iş akdinin haksız şekilde feshedildiği 14/08/2013 tarihine kadar belirsiz süreli iş sözleşmesi haline gelen zincirleme iş sözleşmeleri ile şoför iş pozisyonunda işçi statüsünde çalıştığını, davacı işçinin davalı işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesine taraf belediye iş sendikası üyesi olduğunu, davacı iş akdine haksız ve geçersiz olarak son verildiğini öne sürerek davacının işe iadesini talep etmiştir.
Davalı vekili, işyerinde 30 dan fazla işçi çalışmadığı için işe iade davasının ön şartının oluşmadığını, ayrıca işten çıkarma kararının işletmesel bir karar olduğunu, Direkli Belediyesi kapatıldığından mahkemece işe iade kararı verilmiş olsa dahi davacının çalıştırılabileceği bir işyerinin bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, dosya içerisinde mevcut Direkli Belediye Başkanlığı İşletme Toplu İş Sözleşmesi’nin 25. maddesinde işverenin ilgili yasalara ve bu toplu iş sözleşmesi hükümlerine aykırı olarak işçilerin iş akitlerini sona erdiremeyeceği, iş akdinin fesih edileceği durumlarda işyerinde çalışan işçi sayısına bakılmaksızın 4857 sayılı İş Yasası’nın iş güvencesine ilişkin hükümlerin uygulanacağının belirtildiği ve 4857 sayılı Yasa’nın 19. maddesi uyarınca aynı kanunun 18. maddesi kapsamında kalan işçinin iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshetmek isteyen işverenin fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorunda olduğu, somut olayda davacının iş akdinin iş disiplinine riayet etmeme, belediye başkanına hakaret ve saygısız davranışlar gerekçesiyle feshedildiğine yönelik fesih bildiriminin davacıya tebliğ edildiğine ilişkin bir belgenin bulunmadığı, kaldı ki iş akdinin feshine neden gösterilen davranışların haklı fesih nedeni olamayacağı, iş yerinde herhangi bir olumsuzluğa yol açmaması nedeniyle geçerli fesih nedeni de olamayacağı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilirken, işe başlatılmama tazminatı davacı işçinin 6 aylık ücreti tutarında belirlenmiştir.
4857 sayılı İş Kanununun 21.maddesi uyarınca, mahkemece feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işçinin başvurusu üzerine işveren tarafından bir ay içinde işe başlatılmaz ise, işçiye ödenmek üzere en az 4, en çok 8 aylık ücreti tutarında tazminatın belirlenmesi gerekir. Dairemizin yerleşik uygulaması gereği, iş güvencesi niteliğindeki bu tazminat işçinin kıdemi, fesih sebebi gibi olgular dikkate alınarak belirlenmelidir. Maddenin alt ve üst sınırları aşılamaz. Üst sınırın aşılmasının tek istisnası 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31.maddesindeki sendikal nedenle yapılan fesihlerdir. Bu maddede sendikal neden halide işe başlatmama tazminatının işçinin en az bir yıllık ücreti tutarında belirleneceği açıklanmıştır.
Somut olayda; davacı, 2011-14.08.2013 tarihleri arasında belirsiz süreli iş sözleşmesi haline gelen zincirleme iş sözleşmeleri ile şoför iş pozisyonunda işçi statüsünde çalışmış olup davalı işyerinde yürürlükte bulunan Toplu İş Sözleşmesine taraf Belediye İş Sendikası üyesidir. Toplu İş Sözleşmesi’nin 25. maddesinde işverenin ilgili yasalara ve bu toplu iş sözleşmesi hükümlerine aykırı olarak işçilerin iş akitlerini sona erdiremeyeceği, iş akdinin fesih edileceği durumlarda işyerinde çalışan işçi sayısına bakılmaksızın 4857 sayılı İş Yasası’nın iş güvencesine ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş olduğundan yerel mahkemece işyerinde çalışan işçi sayısının 30’dan az olduğu savunmasına itibar edilmemesi yerindedir. Yine, davalı işverence cevap dilekçesinde davacının iş akdinin işletmesel karara dayalı olarak feshedildiği savunulmuş olmasına karşın dosyaya sunulan 14.08.2013 tarihli fesih bildiriminde; davacının belediye başkanına hakaret ettiği iddiası ile davacının iş akdinin haklı nedene dayalı olarak feshedildiği anlaşılmaktadır. Fesih bildirimin davacıya tebliğ edilmiş olduğuna ilişkin dosya içerisinde bir delile rastlanılmamıştır. Davalı tarafın savunması ile dosyaya sunduğu fesih bildirimi çeliştiği gibi, ispat yükü üzerinde bulunan işverenin feshin haklı veya geçerli bir nedene dayandığını ispatlayamadığı anlaşılmıştır. Bu nedenlerle yerel mahkemenin feshin geçersizliğine ilişkin kararı yerindedir.
Ancak davacı işçinin kıdemine ve fesih nedenine göre mahkemece işe başlatmama tazminatının davacının 6 aylık ücreti tutarında belirlenmesi doğru bulunmamıştır. Bu tazminatın davacının 4 aylık ücreti oranında belirlenmesinin dosya içeriğine uygun düşecektir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3.maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın KABULÜ ile; feshin geçersizliğine ve davacının İŞE İADESİNE,
3. Davacının ; yasal süresi içerisinde işverene başvurması halinde davalı işverence süresi içerisinde işe başlatılmaması durumunda davacıya ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi ve fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti olarak belirlenmesine,
4. Davacının; işe iade için davalı alt işverene süresi içerisinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer hakların davalıdan tahsilinin gerektiğine,
5. Alınması gereken 27.70 TL harçtan peşin alınan 24.30 TL harcın mahsubu ile kalan 3.40 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
6. Davacının yapmış olduğu 467,00 TL yargılama gideri ile davacının peşin yatırmış olduğu 52,35 TL harç olmak üzere toplam 519,35 TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7. Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm gününde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 1.500,00 TL maktu avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8. Gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının ilgilisine iadesine,
9. Temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 16.04.2015 gününde oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.