Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/1500 E. 2015/7248 K. 16.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1500
KARAR NO : 2015/7248
KARAR TARİHİ : 16.04.2015

İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe İade

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, iş akdinin feshinin geçerli nedene dayanmadığını öne sürerek davacının işe iadesini istemiştir.
Davalı vekili, iş akdinin feshinin geçerli nedene dayalı olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının doktorun patoloji istemini patoloji bölümüne iletmemesi nedeniyle hastanın patoloji sonucunun çalışılmadığının hastanın şikayeti üzerine ortaya çıkması fesih gerekçesi olarak gösterilmiş ise de; davacının 10.02.2014 tarihli savunmasında, patoloji bölümüne girişle ilgili bilgi verildiğini beyan etmiş olması, patoloji bölümünde çalışan Yelda Akşam’ın ise savunma formunda şahsı adına aranmadığını düşündüğünü, aranan her yere anında olmasa bile en az yarım saat içinde iş durumuna göre gittiklerini, yapılan istemin hasta hizmetleri tarafından unutulmuş olabileceğini belirtmesi karşısında hastanın patoloji sonucunun çalışılmamasının davacının kusurundan kaynaklandığının ispatlanamadığı,davacı tanığının beyanından anlaşılacağı üzere işlemlerin sistem üzerinden yapıldığı,davacının iş akdinin feshinin geçerli nedene dayandığının ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanununun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İş Kanununun 18.maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanunun 25/II.maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi süresince herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
4857 sayılı İş Kanununun 20.maddesinin ikinci fıkrasına göre geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda; 26.02.2014 tarihli fesih bildiriminde özetle; iş akdinin davalı işveren tarafından davacının davranışının 4857 sayılı İş Kanununun 25.maddesinin 2.fıkrasında düzenlenen ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı olmasına rağmen tazminatları da ödenmek kaydı ile geçerli nedenle feshedildiği belirtilmiş olup, davacı hakkında daha önce verilen uyarı cezaları ve bir hastanın 23.12.2013 tarihinde alınan patolojisinin 07.02.2014 tarihi itibariyle patoloji servisine iletilmediğinin anlaşılması ve bu durumun hastanenin itibarını zedelediği gerekçesi fesih nedeni olarak belirtilmiştir.
Dosya kapsamından ve fesih bildiriminden, daha önce de bazı ihtarlar aldığı anlaşılan davacının iş sözleşmesinin esasen, 23.12.2013 tarihinde patoloji incelemesi istenen hastanın evraklarını patoloji bölümüne haber vermeyerek işin gecikmesine sebebiyet verdiği gerekçesiyle feshedilmiş olduğu, işverence feshin geçerli nedene dayandığının savunulduğu anlaşılmaktadır.
Gerçekten, dosya içeriği ve özellikle davacı savunması da dikkate alındığında patoloji rapor isteklerinin davacı tarafından patoloji laboratuvarındaki teknisyene bildirildiği, teknisyenlerin gelip rapor formlarını aldıkları sabittir. Bu nedenle davacı tanığının işlemlerin sistem üzerinden yapıldığı beyanına itibar edilemez. Yine, 23.12.2013 tarihinde istenilen patoloji laboratuvarı istek formunun 07.02.2014 tarihine kadar patoloji laboratuvarı teknisyenlerince alınmadığı ve davacının masasında durduğu da tartışmasızdır. Her ne kadar, ameliyat sonrası bir inceleme isteğine ilişkin olsa da bir özel hastanenin laboratuvar sonucunu yaklaşık 1.5 ay süre içinde yerine getirmemesi prestij kaybına neden olur. Söz konusu gecikmeden davacının en azından ihmali ile kusuru bulunduğu anlaşıldığından işverence yapılan fesih geçerli nedene dayalıdır.
Mahkemece, davanın reddine karar vermek gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Davanın reddine,
4.Alınması gereken 27,70 TL harçtan peşin alınan 25.20 TL harcın mahsubu ile kalan 2,50 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
5.Davalının yapmış olduğu dosyanın yargıtaya gidiş dönüş, tebligat ve tanıklık ücreti olmak üzere toplam 102.00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6.Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre 1.500,00 TL. avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7.Artan gider avansının ilgilisine iadesine,
8.Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, 16.04.2015 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.