Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/14720 E. 2015/14985 K. 15.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14720
KARAR NO : 2015/14985
KARAR TARİHİ : 15.09.2015

İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; duruşma gününün taraflara tebliği için davetiyeye yapıştırılacak posta pulu bulunmadığından duruşma isteğinin reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, asıl işveren olan davalı şirket bünyesinde arıza bakım-onarım teknisyeni olarak işe başladığını, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, işe başlarken 200,00 TL yol, 300,00 TL yemek yardımı yapılacağının belirtildiğini ancak ödenmediğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, yol ve yemek ücretlerinin ödenmesini talep etmiştir.
Davalı ise husumet itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, çeşitli tarihlerde Yargıtay incelemesinden geçip kesinleşen çok sayıda dosya emsal alınarak ve hesap bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Somut olayda mahkemece, hükme esas alınan değişik iş mahkemelerince verilen ve Yargıtay incelemesinden geçip kesinleşen çok sayıda dosya olduğu belirtilerek sonuca gidilmiş olup Dairemizce de bu husus gözden uzak tutulmamıştır.
Davalı asıl işveren, davacı ve aynı gün temyiz incelemesi yapılan diğer dosyalarda bir kısım alt işverenlere davanın ihbar edilmesi için dilekçe sunmuş, mahkemece ihbar dilekçeleri ilgili alt işveren firmalara tebliğe çıkarılmış, bir kısmına tebliğ yapılmış, bir kısmına ise çıkarılan tebligatın bila ikmal iade edildiği ya da tebligat parçalarının dosyaya konulmadığı görülmüş, bir kısım dosyada ise ihbar dilekçeleri tebliğ edilmekle beraber davalı işverenin, işçinin özlük dosyası ile ödeme belgelerinin alt işverenlerden temini talebinin dikkate alınmadığı anlaşılmıştır.
Ayrıca mahkemece, karar duruşmasında verilen ara kararı ile bu aşamada ihbar dilekçelerinin dönüşünün beklenilmesi gereksiz yere yargılamayı uzatacağından tebligat parçalarının bazılarının dönüşünün beklenilmesine yer olmadığına karar verilerek sonuca gidildiği görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nun 61 vd maddelerinde düzenlenen davanın ihbarı ile taraflardan biri davayı kaybettiği taktirde, 3.kişiye veya 3.kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı 3.kişiye ihbar edebilir.
İhbar yazılı olarak yapılır. İhbar sebebinin gerekçeleriyle birlikte açıklanması ve yargılamanın hangi aşamada bulunduğunun belirtilmesi gerekir.
Dava kendisine ihbar edilen kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı olan taraf yanında davaya katılabilir.
Müdahale talebinde bulunan 3.kişi, yanında katılmak istediği tarafı, müdahale sebebi ve bunun dayanaklarını belirten bir dilekçeyle mahkeme başvurur. Müdahele dilekçesi, davanın taraflarına tebliğ edilir. Mahkeme, gerekirse taraflarla birlikte 3.kişiyi de dinlenmek üzere davet eder, gelmeseler dahi müdahale talebi hakkında karar verir.
6100 sayılı HMK’nın yukarıda belirtilen ilgili hükümleri dikkate alındığında mahkemece, davalı asıl işverenin, davanın ihbarını talep ettiği bazı taşeron şirketler ile ilgili olarak ihbar dilekçesinin tebliğ edilmeksizin ya da tebliğ edildiğine dair tebligat parçaları dosyaya konulmaksızın özellikle de davalı şirket vekilinin ihbar dilekçelerinin dönüşünün beklenilmesini talep etmesine rağmen ara kararı ile ihbar dilekçelerinin eksiksiz olarak tüm alt işverenlere tebliği dahi beklenmeksizin karar verilmesi hatalıdır.
Yapılması gereken, ihbarı talep edilen tüm alt işveren şirketlere ihbar dilekçesi ve dava dilekçesinin tebliği sağlanarak ve tebliğ edildiğine dair tebligat parçaları eksiksiz temin edilerek ihbar edilen taşeron şirket/şirketlerin, sunmaları halinde beyan dilekçeleri ile varsa delilleri toplanmalı, ihbar olunan şirketlerin yargılamayı takip etmemeleri halinde ise asıl işveren olan davalı şirketin cevap dilekçesinde ve aşamalarda belirttiği üzere davacı işçiye ait özlük dosyası ile bordro gibi ödeme belgelerinin ve hizmet alım sözleşmelerinin birer suretlerinin söz konusu alt işveren şirketlerden müzekkere ile istenerek, gerekmesi halinde yeniden bilirkişi incelemesi de yaptırılarak neticesine göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine 15.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar
verildi.