Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/14615 E. 2015/17348 K. 30.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14615
KARAR NO : 2015/17348
KARAR TARİHİ : 30.09.2015

Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe İade

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı işçi, iş sözleşmesinin haksız ve geçersiz nedenlerle işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve davalı işyerine işe iadesine karar verilmesini; işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı işveren davacının iş sözleşmesinin sağlık sebepleri ile haklı olarak sonlandırıldığını, davacının 1 yıl içerisinde 117 gün rapor kullandığını, sürekli izin ve rapor kullandığından beklenen performansı gösteremediğini, işyeri disiplinini bozucu davranışlarda bulunduğundan iş akdinin geçerli nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davacının rapor almasına neden olan olayın işyerindeki çalışmasından kaynaklandığı, bir yıl içerisinde 117 gün gibi uzun bir süre raporlu olduğu ve aldığı raporları gününden önce bildirmeyişinin işyerinin düzenini bozucu ve işverenin güvenini sarsan bir davranış olduğu feshin geçerli nedene dayandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca işveren fesih bildirimini yazılı yapmak zorunda olduğu gibi fesih sebeplerini de yazılı olarak göstermek zorundadır. Her şeyden önce fesih bildiriminde, işverenin fesih iradesi açık ve kesin olarak ortaya konmalıdır. İşveren fesih sebebini açık ve seçik, hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde ifade etmelidir. Buna göre, işveren, fesih sebeplerini, işçinin iş sözleşmesinin feshinin haklı veya geçerli neden sayılıp sayılmayacağını, feshin geçersizliği istemi ile dava açılması halinde başarılı olup olamayacağını dikkate alarak, açık ve kesin olarak göstermelidir. Kullanılan ifade o kadar açık ve seçik olmalı ki, işçi açısından, iş sözleşmesinin sona erdirildiği açıkça anlaşılır olmalıdır. Gerçekten de, fesih, mevcut hukuki durumu yeniden şekillendirdiğinden, işçinin, bu beyandan sözleşme ilişkisinin sona erdirildiğini yeteri kadar emin bir şekilde çıkarabilmesini sağlayacak şekilde yanlış anlaşılmaya mahal vermeyecek şekilde açık ve seçik olmalıdır. Yazılı fesih bildiriminde, fesih açık ve kesin sebebinin gösterilmemesi, Kanunu’nun 21. maddesi anlamında feshin geçersizliği sonucunu doğurur.
İşveren, fesih bildiriminde gösterdiği fesih sebebi ile bağlıdır. İşe iade davasındaki savunmasında ilaveten başka bir sebep ileri süremeyeceği gibi bu sebepten farklı bir sebebe de dayanamaz. İşverenin bildirdiği nedenle bağlılığı, nedenin açık ve kesin bir şekilde belirtilmesini emreden kuralın gereğidir.
Aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca da, “Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi, o işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak, işverenin 25’inci maddenin (II) numaralı bendi şartlarına uygun fesih hakkı saklıdır”. Bu hükümle, işçinin savunmasının alınması, işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle iş sözleşmesinin feshi için bir şart olarak öngörülmüş ve salt işçinin savunmasının alınmamasının tek başına, süreli feshin geçersizliği sonucunu doğuracağı ifade edilmiştir.İşçi fesihten önce savunma vermeye davet edilmeli, davet yazısında davranışı nedeniyle işten çıkarma sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmeli, makul bir süre önceden belirtilen yer, gün ve saatte hazır bulunması, bulunmadığı takdirde yazılı bir savunma verebileceğinin; bildirilen yerde belirtilen gün ve saatte hazır bulunmadığı ve de buna rağmen yazılı bir savunma vermediği takdirde savunma vermekten vazgeçmiş sayılacağının kendisine hatırlatılması şarttır. Fesih bildirimiyle birlikte veya fesihten sonra savunma istenmesi feshi geçersiz kılar.
Somut uyuşmazlıkta; davalı işverence yapılan fesih bildiriminde; “4857 sayılı İş Kanununun 25/1. maddesi uyarınca, 14.09.2009 tarihinden beri çalışmakta olduğunuz işyerimizdeki hizmet akdinizin 23.05.2014 tarihi itibarı ile sona erdirilmesine karar verilmiştir.” denilerek davacının sözleşmesi feshedilmiştir. Feshe yakın 17/04/2014 tarihinde davacının fazla mesaiye kaldığı halde paydos zili çalmadan kapıya gidip kart okutmayı beklediği gerekçesiyle savunması alınıp 22.04.2014 tarihinde ihtar cezası verildiği ancak fesih bildiriminde 25/1. madde zikredilerek belirtilen uzun süreli raporları ve raporlarını vaktinde ibraz etmediği gerekçesiyle davacıdan savunma alınmadan fesih yapılmıştır..İşveren feshi 4857 sayılı 25/11 md. Uyarınca yapılmamış olup 02.02.2011 tarihli ihtar ise fesihten 3 yıl öncesine aittir. Davacıya 22.04.2014 tarihinde verilen ihtara konu davranışın ise fesihle bir ilgisi bulunmamaktadır.Bu nedenle davanın kabulüne karar vermek gerekirken Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddi hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3.Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4.Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5.Alınması gereken 27.70 TL harçtan peşin alınan 25.20 TL harcın mahsubu ile kalan 2.50 TL harç giderinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6.Davacının yapmış olduğu 121.20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre 1.500.00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8.Artan delil ve gider avansının ilgilisine iadesine,
9.Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine, 30.09.2015 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.