Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/14567 E. 2015/17346 K. 30.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14567
KARAR NO : 2015/17346
KARAR TARİHİ : 30.09.2015

Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe İade

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili davacının iş akdinin haklı ve geçerli bir neden olmaksızın feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilerek 21. maddedeki tazminatların belirlenmesini talep etmiştir.
   Davalı vekili davacının iş akdinin iş ve işyeri kurallarına uymaması ve çalışma arkadaşlarına karşı ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışlarda bulunması nedeniyle feshedildiğini, feshin geçerli nedene dayandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
   Mahkemece, dinlenen davalı tanıkları, davacının servis şoförü tarafından istediği yerde indirilmediği için sürekli problemler çıkarttığını, hatta şoföre “beni istediğim yerde indirsene şerefsiz” şeklinde ifadelerde bulunduğu, devamında davacıya iş akdinin feshedileceğine ilişkin ihbar öneli kullandırıldığı, davacının iş akdinin çalışma arkadaşlarına karşı ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışları nedeniyle geçerli sebeple feshedildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddesidir.
   4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden  işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca işveren fesih bildirimini yazılı yapmak zorunda olduğu gibi fesih sebeplerini de yazılı olarak göstermek zorundadır. Her şeyden önce fesih bildiriminde, işverenin fesih iradesi açık ve kesin olarak ortaya konmalıdır. İşveren fesih sebebini açık ve seçik, hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde ifade etmelidir. Buna göre, işveren, fesih sebeplerini, işçinin iş sözleşmesinin feshinin haklı veya geçerli neden sayılıp sayılmayacağını, feshin geçersizliği istemi ile dava açılması halinde başarılı olup olamayacağını dikkate alarak, açık ve kesin olarak göstermelidir. Kullanılan ifade açık ve seçik olmalı, işçi açısından, iş sözleşmesinin sona erdirildiği açıkça anlaşılır olmalıdır. Gerçekten de, fesih, mevcut hukuki durumu yeniden şekillendirdiğinden, işçinin, bu beyandan sözleşme ilişkisinin sona erdirildiğini yeteri kadar emin bir şekilde çıkarabilmesini sağlayacak şekilde yanlış anlaşılmaya mahal vermeyecek şekilde açık ve seçik olmalıdır. Yazılı fesih bildiriminde, fesih açık ve kesin sebebinin gösterilmemesi, Kanunu’nun 21. maddesi anlamında feshin geçersizliği sonucunu doğurur.
İşveren, fesih bildiriminde gösterdiği fesih sebebi ile bağlıdır. İşe iade davasındaki savunmasında ilaveten başka bir sebep ileri süremeyeceği gibi bu sebepten farklı bir sebebe de dayanamaz. İşverenin bildirdiği nedenle bağlılığı, nedenin açık ve kesin bir şekilde belirtilmesini emreden kuralın gereğidir.
Aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca da, “Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi, o işçinin davranışına veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak, işverenin 25’inci maddenin (II) numaralı bendi şartlarına uygun fesih hakkı saklıdır”. Bu hükümle, işçinin savunmasının alınması, işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle iş sözleşmesinin feshi için bir şart olarak öngörülmüş ve salt işçinin savunmasının alınmamasının tek başına, süreli feshin geçersizliği sonucunu doğuracağı ifade edilmiştir.İşçi fesihten önce savunma vermeye davet edilmeli, davet yazısında davranışı nedeniyle işten çıkarma sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmeli, makul bir süre önceden belirtilen yer, gün ve saatte hazır bulunması, bulunmadığı takdirde yazılı bir savunma verebileceğinin; bildirilen yerde belirtilen gün ve saatte hazır bulunmadığı ve de buna rağmen yazılı bir savunma vermediği takdirde savunma vermekten vazgeçmiş sayılacağının kendisine hatırlatılması şarttır. Fesih bildirimiyle birlikte veya fesihten sonra savunma istenmesi feshi geçersiz kılar.
4857 sayılı İş Kanununun 20.maddesinin ikinci fıkrasına göre geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut uyuşmazlıkta; davalı işverence yapılan 02.06.2014 tarihli fesih bildiriminde; “iş akdiniz 4857 sayılı İş Kanunu 17. maddesi uyarınca organizasyonel dönüşüm nedeniyle ihbar süresi kullanılmak (42 gün) suretiyle 13.07.2014 tarihi itibariyle fesh olacaktır ” açıklamasıyla davacının sözleşmesi feshedilmiştir. Davalı işverence cevap dilekçesinde ise davacının işyeri kurallarına uymadığı ve iş arkadaşlarına karşı ahlaka aykırı davranışlarda bulunduğundan söz edilmektedir. Bu konu hakkında şoför S.. Y.. tarafından işyerine verilmiş şikayet dilekçesi üzerine işverence bir işlem yapılmadığı, davacıdan savunma talep edilmediği anlaşılmıştır. İşveren fesih bildiriminde dayandığı organizasyonel dönüşüm gerekçesini ispatlayamamıştır. Mahkemece fesih bildiriminde yer almayan sebebin davalı tarafça ispat edildiği ve geçerli fesih nedeni olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3.Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4.Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5.Alınması gereken 27.70 TL harçtan peşin alınan 25.20 TL harcın mahsubu ile kalan 2.50 TL harç giderinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6.Davacının yapmış olduğu 139.65 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre 1.500.00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8.Artan delil ve gider avansının ilgilisine iadesine,
9.Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine, 30.09.2015 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.