Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2015/11281 E. 2015/11980 K. 11.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11281
KARAR NO : 2015/11980
KARAR TARİHİ : 11.06.2015

İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe İade

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı Sağlık Bakanlığı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, iş akdinin haklı ya da geçerli bir nedene dayalı olmadan feshedildiğini ve davalılar arasında muvazaa olduğunu öne sürerek işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Sağlık Bakanlığı vekili, asıl işveren sıfatlarının bulunmadığını ve kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, davacı hakkında 9.7.2014 tarihinde hakkında nöroloji yoğun bakım görevlileri tarafından tutanak tutulduğunu, tutanakta davacının işine ve diğer çalışma arkadaşlarına karşı sorumsuz, iş kurallarına riayet etmeyen, uyarıları dikkate almayan davranışlar sergilediğinin belirtildiğini, 27.3.2014 tarihinde bir başka görevli ile ilgili olan bir olay nedeniyle savunmasının alınmış olduğunu ayrıca işe geç geldiğine ilişkin de bir çok kez savunmasının alındığını, davacının iş akdinin bu nedenlerle haklı olarak feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirketler vekili davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece feshin geçerli nedene dayandığının ispat yükünün davalı tarafta olduğu, davacının iş akdinin geçerli bir nedene dayandığı ve usulüne uygun olarak feshedildiğini ispat ile yükümlü bulunmasına karşın bu hususları delillendiremediği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının alt işveren şirketlerdeki işine iadesine, mali haklardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 19.maddesinin birinci fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse aynı Kanununun 21.maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir.
İş Kanununun “İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı” başlığını taşıyan 25.maddesinin son fıkrasına göre işverenin haklı nedene dayanarak iş sözleşmesini feshettiği durumda fesih bildiriminin yazılı yapılması koşulu aranmaz.
Somut olayda, davacı iş akdinin haklı ya da geçerli bir neden olmaksızın feshedildiğini öne sürmüş, davalı Sağlık Bakanlığı ise davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur. Yukarıda belirtildiği üzere haklı nedenle iş sözleşmesinin feshi halinde feshin yazılı olarak yapılması zorunlu değildir. Dolayısıyla, Mahkemenin feshin yazılı olmadığı, bu nedenle usulüne uygun bir feshin bulunmadığı ayrıca haklı fesih savunması sözkonusu iken feshin geçerli nedene dayandığının ispatlanamadığı gerekçeleri dosya içeriğiyle örtüşmemektedir.
Kaldı ki dosya içerisinde, 10.07.2014 tarihli davacının iş akdinin 4857 sayılı Yasa’nın 25/II- H, E ve I maddeleri gereği haklı nedenle feshedildiğine ilişkin yazılı bir fesih bildirimi bulunmakta olup bu bildirimin 11.07.2014 tarihinde davacıya tebliğ edilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Yine, davalı Sağlık Bakanlığı tarafından haklı feshe dayanak gösterilen davacı hakkında tutulan tutanaklar da dosyaya sunulmuştur. Ancak, dosya içerisinde bulunan fesih bildirimi ve davalının sunduğu tutanaklar dikkate alınmadan karar verilmiştir.
Mahkemece tanıklar dinlenilerek ve deliller toplanılarak davalının haklı fesih savunmasında bulunduğu da dikkate alınarak davacının iş akdinin haklı nedene dayalı olarak feshedilip feshedilmediği tartışılmalı bundan sonra feshin geçerli olup olmadığı değerlendirilmelidir.
Eksik araştırma ve yanılgılı gerekçeler ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, 11.06.2015 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.