Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2014/21266 E. 2015/22382 K. 16.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21266
KARAR NO : 2015/22382
KARAR TARİHİ : 16.11.2015

Mahkemesi : Tokat 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 09/09/2014
Numarası : 2013/70-2014/154

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, davacının Tokat Devlet Hastanesi’nde 2001 yılından emekli olduğu 29/02/2012 tarihine kadar haftanın altı günü 07.00-17.00 saatleri arasında çalıştığını iddia ederek kıdem tazminatı ile fazla mesai, hafta tatili, milli bayram ve genel tatil çalışma ücretleri ile yıllık izin ücretinin asıl-alt işveren ilişkisi içindeki davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı …. Oto. Tem. Gıda İnş. Sağ. Hiz. Dağ. San. Tic. Ltd. Şti. vekili, davacının müvekkil şirkete bağlı olarak asıl işveren olan Sağlık Bakanlığı Tokat Devlet Hastanesinde belirli tarihler arasında çalışmış olup iddia edilen tüm dönemde çalışmanın davalı şirkette geçmediğini, asıl işverene bağlı olan davalı şirkette çalışan tüm işçiler gibi davacının da işe alınmasına, işten çıkarılmasına, ücretlerinin tespitine, işin sevk ve idaresine, çalışma koşullarına, yapılacak işle ilgili eğitimlerin alınmasına asıl işveren ve ona bağlı olarak çalışan idarecilerin karar verip yaptırdığını, davacının iş akdinin asıl işverenin talimatı üzerine iş bitimi nedeniyle davalı şirket tarafından haklı nedenle feshedildiğini, imzaladığı ibraname ile tüm haklarını aldığını kabul ettiğini beyanla davanın reddini istemiş; davalı Sağlık Bakanlığı vekili ise, davacının davalı Bakanlığın işçisi olmadığını, davanın husumetten reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi bulunduğu gerekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kıdem tazminatına işletilecek faizin başlangıç tarihi açısından taraflar arasında ihtilaf bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 120. maddesi yollamasıyla yürürlükte olan 1475 sayılı Yasanın 14. maddesinin 4. bendinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla ayrılması halinde kıdem tazminatına hak kazanılabileceği hükme bağlanmıştır. O halde anılan bent uyarınca fesih bildiriminde bulunulabilmesi için işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandık hükümlerine göre yaşlılık, emeklilik, malullük ya da toptan ödemeye hak kazanmış olması gerekir. Bundan başka işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa bahsi geçen işlemler için başvurması ve bu yöndeki yazıyı işverene bildirmesi gerekir. Böylece işçinin yaşlılık, emeklilik, mamullük ve toptan ödeme yönlerinden bağlı bulunduğu mevzuata göre hak kazanıp kazanmadığı denetlenmiş olur. Öte yandan işçinin, sosyal güvenlik anlamında bu hakkı kazanmasının ardından ilgili kurum ya da sandığa başvurmaksızın kıdem tazminatı talebiyle işyerinden ayrılması ve bu yolla hakkın kötüye kullanılmasının önüne geçilmiş olur. İşçi tarafından bağlı bulunduğu kurum ya da sandıktan tahsise ya da tahsis yapılabileceğine dair yazının işverene bildirildiği anda işverenin kıdem tazminatı ödeme yükümü doğar ve faiz başlangıcı da bu tarih olarak esas alınmalıdır.
Dosya içinde davacının emeklilik nedeni ile bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan tahsise ya da tahsis yapılabileceğine ilişkin yazıyı işverenlere bildirdiği yönünde bir kayıt ya da belge bulunmamaktadır. Bu nedenle hüküm altına alınan kıdem tazminatına dava tarihi yerine emeklilik nedeni ile işten ayrıldığı tarihten itibaren faiz işletilmesi hatalı olmuştur.
3-Mahkemece kullandırıldığı ispat edilemeyen yıllık izin ücretinin hüküm altına alınması yerinde ise de, davacının dosya içeriğindeki delillere göre asgari ücret ile çalıştığı anlaşılmakta olup, yıllık izin ücretinin de bu ücret üzerinden hesap edilmesi gerekirken, Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilen yol ücreti ekli prime esas kazanç ücrete başka bir anlatımla giydirilmiş ücrete göre yıllık izin ücretinin hüküm altına alınması hatalı olmuştur.
4-Davalı Sağlık Bakanlığı 492 sayılı Yasa’nın 13/j maddesine göre harçtan muaf olduğu halde, yargılama giderine katılmak sureti ile harçtan sorumlu tutulması bozma nedenidir.
O halde davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlele BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı şirkete iadesine, 16.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.