YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21258
KARAR NO : 2015/4943
KARAR TARİHİ : 18.03.2015
İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davacının tıbbi tanıtım temsilcisi olarak çalıştığını ve haksız prim elde etmek için depo elemanı ile anlaşarak gerçek olmayan satış yaptığı isnadıyla iş sözleşmesinin feshedildiğini böyle bir durumun söz konusu olmadığını feshin haklı ya da geçerli nedene dayanmadığını belirterek feshin geçersizliğinin tespitine, işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklara karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacının depo elemanı ile anlaşarak haksız prim elde etmek için gerçek olmayan satış yaptığının tespit edildiğini ve bu haksız satışın … Ecza Deposu tarafından da kabul edildiğini, Depo Adana Şube Müdürü tarafından bu satışın davacının ısrarla ricası, isteği ve kontrolü ile yapıldığının beyan edildiğini, davacının görev tanımına ve şirket yönetmeliğine uygun olmayacak tarzda ahlak ve dürüstlük kurallarına aykırı davrandığını, gerçekleşmeyen satış ile şirketin zarara uğramasına sebep olduğunun ve haksız prim kazancı elde ettiğinin tespit edilmesi üzerine 4857 sayılı İş Kanununun 25/2-e bendi uyarınca bildirimsiz olarak feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının iş akdine davalı işveren tarafından “haksız prim elde etmek amacı ile depo elemanı ile anlaşarak gerçek olmayan satış yapması” gerekçe gösterilerek son verildiği anlaşılmaktadır. Ancak davalı feshe gerekçe yapılan hususlarla ilgili somut bir delil sunmamış olup, dinlenen tanık beyanları da davacının böyle bir eylemde bulunduğunu ispatlar nitelikte değildir. Bu haliyle davalı işverenin haklı veya geçerli feshin varlığını kanıtlayamadığı sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanununun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir.
İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir. Bu nedenle, geçerli fesih için söz konusu olabilecek sebepler, işçinin iş görme borcunu kendisinden kaynaklanan veya işyerinden kaynaklanan sebeplerle ciddi bir biçimde olumsuz etkileyen ve iş görme borcunu gerektiği şekilde yerine getirmesine olanak vermeyen sebepler olabilecektir. Sonuçta, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir”.
Keza işçinin iş sözleşmesini ihlal edip etmediğinin tespitinde, sadece asli edim yükümlülükleri değil; kanundan veya dürüstlük kuralından doğan yan edim yükümlülükleri ile yan yükümlerin de dikkate alınması gerekir. Sadakat yükümü, sözleşmenin taraflarına sözleşme ilişkisinden doğan borçların ifasında, karşı tarafın şahsına, mülkiyetine ve hukuken korunan diğer varlıklarına zarar vermeme, keza sözleşme ilişkisinin kapsamı dışında sözleşme ile güdülen amacı tehlikeye sokacak özellikle karşılıklı duyulan güveni sarsacak her türlü davranıştan kaçınma yükümlülüğünü yüklemektedir.
Dosya içeriğine göre tıbbi tanıtım temsilcisi olan davacının iş sözleşmesi depo ile anlaşarak gerçek olmayan satış üzerinden haksız prim elde ettiğinin tespit edildiği gerekçesiyle feshedilmiştir. Davacı tanığı S.. B..’ın 09.01.2014 tarihli duruşmadaki beyanında iadeye konu ilaçları depodan eczane sorumlusu olarak kendisi ve diğer çalışanların sipariş ettiğini, siparişleri faturası mukabilinde aldıklarını ve daha sonra satılamayacak düşüncesiyle bunların iade edildiğini belirten ifadesine karşın Eczacı …vekilinin yazılı beyanında “… Ecza Deposundan … ilaca ait bir sipariş vermemesine rağmen 31/12/2012 tarihli fatura ile ile MSD ilaca ait 50 adet Cerazette 75 MCG 28 TB fatura edildiğini, çok miktarda ilaç faturası geldiğinden ilk başta sipariş edilmeyen ilaçların fatura edildiğinin anlaşılamadığını ancak MSD ilaca ait 50 adet Cerazette 75 MCG 28 TB sipariş verilmediği anlaşıldığından 03.01.2013 tarihinde … Ecza Deposuna diğer iade edilecek ilaçlarla birlikte iade edilmek üzere iade faturası düzenlenerek, aslında sipariş verilmediği halde düzenlenen sipariş iptal edilmiştir.” şeklinde ifadeler yer almıştır. Başka bir ifadeyle davacının bu gerçek olmayan siparişe dayalı haksız satış nedeni ile menfaat teminine yönelik işlemler yaptığı açıktır. Davacının bu eylemleri sonucu taraflar arasında güven ilişkisinin zedelendiği, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işverenden beklenemeyeceği ve feshin en azından geçerli nedene dayandığı, işverenin haklı fesih savunmasının ileride açılması muhtemel tazminat davasında ayrıca değerlendirilebileceği anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerce davanın reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olmuştur.
Yukarıda açıklanan sebeplerle 4857 sayılı Kanun’un 20/3 maddesi gereğince mahkemece verilen kararın bozularak ortadan kaldırılması ve Dairemizce aşağıda yazılı hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Alınması gereken 27,70 TL harçtan peşin yatırılan 24.30 TL harcın mahsubu ile bakiye 3,40 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 121.75 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
7-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, 18.03.2015 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.