YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21207
KARAR NO : 2015/7650
KARAR TARİHİ : 29.04.2015
Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı Bakanlık vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Bakanlık vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, iş akdinin haksız ve ihbar öneli verilmeksizin sona erdirildiğini bu nedenle hak etmiş olduğu kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ve fazla mesai ücretinin ödetilmesini istemiş, yargılama devam ederken fazla mesai ücret alacağı talebinden feragat ettiğini bildirmiştir.
Davalı Bakanlık, davacı ile davalı idare arasında iş akdi ya da sözleşme olmadığından idareye husumet tevcih edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket, cevap dilekçesi vermemiştir.
Mahkemece toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı Bakanlık vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 11.06.2013 tarihli ilamı ile “…Kıdem tazminatının ıslah ile arttırılan kısmına talep aşılarak fesih tarihinden itibaren faiz işletilmesi, davacının 100,00 TL fazla mesai ücret talebi reddedildiğine göre AAÜT’nin 12/2.maddesine göre davalı Bakanlık açısından hüküm altına alınması gereken avukatlık ücreti 100,00 TL olması gerekirken 12,00 TL avukatlık ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkeme bozma kararına uymuş ve karar vermiştir.
Somut olayda; mahkemece verilen ilk karar davalı şirket tarafından temyiz edilmediği halde bozma sonrası her iki davalı yararına 100,00 TL avukatlık ücretine hükmedilmiş olması ve bozma kararına uyulmasına rağmen davalı Bakanlık yönünden ıslahla arttırılan kıdem tazminatı miktarına taleple bağlılık kuralı gereği ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken kıdem tazminatının tümüne fesih tarihinden itibaren faiz hükmedilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının birinci bendinin çıkartılarak yerine “6732,70 TL kıdem tazminatının davalı şirketin sorumluluğu 2.088,37 TL ile sınırlı olmak üzere alacağın 2.088,37 TL’sının 31/12/2010 fesih tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalı Bakanlığın faiz yönünden sorumluluğu 100,00 TL’sine 31/12/2010 fesih tarihinden itibaren, kalan 6.632,70 TL’na kısmına ise 03/08/2012 ıslah tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,” ve davalılar yararına avukatlık ücreti verilmesine ilişkin bendinin çıkartılarak yerine; “Takdir olunan 100,00 TL nisbi avukatlık ücretinin davacıdan alınarak 12,00 TL’sinin davalılara, 88,00 TL’sinin davalı Sağlık Bakanlığına verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 29/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.