Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2014/21126 E. 2015/21868 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/21126
KARAR NO : 2015/21868
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

Mahkemesi : Tokat 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 15/10/2014
Numarası : 2013/220-2014/202

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, müvekkilinin davalı bakanlığa ait hastanede en son davalı şirket olmak üzere değişen alt işverenler nezdinde yılında emekli olana kadar çalıştığını,yıllık izinlerini kullanmadığını, fazla mesai yaptığını, milli bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia ederek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Sağlık Bakanlığı vekili davanın husumetten reddini istemiş; davalı şirket vekili ise, şirketin işveren sıfatı bulunmadığını, alacakların zaman aşımına uğradığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde feshedildiğinin ispat edilemediği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, ayrıca bilirkişi raporunda hesap edilen alacaklarının bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmaktadır.
Mahkemece iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde feshedildiğinin ispat edilemediği gerekçesi ile ihbar tazminatı da hüküm altına alınmış ise de, davacı vekili davacının emekli olana kadar çalıştığını beyan ve kabul ettiği gibi, davacı tanıkları dahi davacının emeklilik nedeni ile işten ayrıldığını beyan etmişlerdir. Davacı 28.02.2013 tarihinde davalı şirket işyerinden “Kod 18” yani “işin sona ermesi” kodu ile çıkışı yapıldıktan sonra 04.03.2013 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Yazılı bir fesih bildirimi de bulunmamaktadır. Hal böyle olunca iş sözleşmesini emeklilik nedeni ile feshettiği gerçeği karşısında ihbar tazminatı talebinin reddi yerine kabulü hatalı olmuştur.
3-Davacının yıllık izin ücreti talebi üzerine son alt işveren kullandırıldığı sabit olan 14 günün mahsubu ile 216 gün için 5037,20 TL net yıllık izin ücreti hüküm altına alınmış ise de, davacının hizmet süresine göre hak kazandığı yıllık izin süresi 13 yıl için 3 yılı 1475 sayılı İş Kanunu’na göre olmak üzere (3×12+2×14+8×20) 224 olup bundan kullanılan 14 günün mahsubu halinde 210 gün için yıllık izin ücreti hesap edilmeli iken 216 gün üzerinden talebin kabulü ve yıllık izin ücretine yasal faiz yerine en yüksek banka mevduat faizi işletilmesi doğru olmamıştır.
4-Milli bayram ve genel tatil çalışma ücreti tanık beyanlarına göre 1 yılı aşkın bir süre için hesap edildiği halde, bu alacaktan hakkaniyet indirimi yapılmaması da bozma nedenidir.
5-Davalı Sağlık Bakanlığı 492 sayılı 13/j maddesi uyarınca Genel Bütçeye dahil olup harçtan muaf olduğu halde davacının peşin olarak yatırdığı harcın yargılama giderlerine katılarak harçla sorumlu tutulması doğru olmamıştır.
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, yatırılan temyiz harcının istek halinde davalı şirkete iadesine, 09.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.