Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2014/20980 E. 2015/4198 K. 11.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20980
KARAR NO : 2015/4198
KARAR TARİHİ : 11.03.2015

İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, elektrikçi olarak davalı işyerinde çalıştığını 20-21/03/2014 tarihlerinde rahatsızlığı nedeniyle Aile Hekimliğinden rapor aldığını, rapor bitimi 22/03/2014 tarihinde işe gittiğinde ise yetkili amir tarafından kendisine idari izin verildiğini ve 24/03/2014 tarihinde işe başlamasının ifade edildiğini, ancak 24/03/2014 tarihinde işyerine gittiğinde içeri alınmadığını, iş akdinin feshedildiğinin söylendiğini, Kahramanmaraş 4. Noterliği kanalıyla gönderilen 24/03/2014 tarihli fesih bildiriminde 20/03/2014 tarihinde 10 elektrikçi personelin işe gelmediği, birlikte hareket ederek rapor almalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, eylemin toplu şekilde planlandığı, işletme Müdürüne tehditkar sözler sarfedildiği yönünde bilgiler edinildiği, yazılı savunma istenildiği halde vermekten kaçınıldığı, iş planının aksatılmasına dayalı söz konusu eylem ve işletme Müdürüne tehditkar ifadeler kullanılması nedeniyle 6356 sayılı Kanunun 58. ve 70. ve İş Kanununun 25. maddesine göre tazminatsız iş akdinin feshedildiğinin bildirildiğini, sendikalı olmadığını aldığı raporun tamamen gerçek olduğunu ve feshin haklı veya geçerli bir nedene dayanmadığını belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, işyerinde iş ortamını ve iş akışını olumsuz etkileyecek davranışlarda bulunan, iş arkadaşlarını işverene karşı kışkırtan, 9 elektrikçi çalışan ile birlikte aynı gün rapor alıp işverene veren ve işletme Müdürüne tehditkar sözler sarfeden davacı ve arkadaşlarının iş akitlerinin usulüne uygun olarak haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı ve arkadaşlarının 20.03.2014 ve 21.03.2014 tarihlerini kapsayacak şekilde hatıra binaen veya yanıltıcı fiziki veya sözlü davranışlarda bulunmak sureti ile geçici iş göremezlik sağlık raporları aldıklarına yönelik mahkememizde oluşan vicdani kanaat, söz konusu sağlık raporlarını toplu halde aldıklarına ve toplu olarak hareket ettiklerine yönelik bilirkişi tarafından çözümlenmiş telefon görüşmesi, davacıların bu şekilde hareket etmelerini gerektirir sebebin neden ibaret olduğuna yönelik somut bir iddia veya savunma ve ispatın bulunmadığı, davacıların bu eylemleri nedeni ile işyerinde oluşan somut bir zarar savunması ve ispatı olmamasına rağmen işyerindeki aynı işi yapan (elektrikçi personel) işçi sayısı ile işyerinin niteliğine istinaden işyerinin/işin normal yürüyüşünün olumsuz yönde etkilenmiş olduğuna yönelik günlük yaşam tecrübeleri, ileride meydana gelmesi muhtemel en ufak bir olumsuzluk halinde dahi davacıların aynı şekilde davranabileceklerine yönelik işverende oluşan güvensizlik, bilirkişi tarafından metin haline getirilen telefon görüşmesi esnasındaki işletme müdürü … ’ın başına iş geleceğine yönelik beyan ve bu dava dosyası ile mahkememizde bulunan tüm dava dosyaları kapsamları dikkate alınmak sureti ile devamının işveren açısından önemli ve makul ölçüler içerisinde beklenilemeyeceği ve fesih işleminin geçerli olduğu kanaatiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Somut olayda; 20/03/2014 veya 20-21/03/2014 tarihlerinde bir gün veya iki gün raporlu olan davacıların sağlık raporları nedeniyle işyerine gitmemeleri söz konusudur. Raporlarını işverene sunan davacı ve arkadaşlarına ayrıca idari izin de verilmiştir. Raporlu olan davacı ve arkadaşlarının bu tarihte işyerine gelerek iş yerinde fiilen çalışan işçileri çalışmaktan sözlü ya da fiili olarak engellediği yönünde davacı işçinin herhangi bir eylemi tespit edilebilmiş değildir. Bu konudaki ispat külfeti davalı işverene aittir. Doktor raporları resmi evrak niteliğinde olup sahteliği ispat edilinceye kadar geçerlidir. Mahkemece davacıların sözlü ve fiili doktoru yanıltarak rapor aldıkları kanaati ifade edilmişse de bu kanaati destekleyen her türlü şüpheden uzak somut bir delil de bulunmamaktadır. Raporun sahteliğinin davalı tarafça ispatlanamadığı, dosya kapsamı nazara alındığında yasa dışı grevin koşullarının da oluşmadığı, işveren feshinin 4857 sayılı Yasanın 25/2. maddesindeki haklı fesih şartlarını taşımadığı gibi geçerli fesih de oluşturmadığı sonuç ve kanaatine ulaşıldığından davacı işçinin işe iadesine karar verilmek gerekirken varsayımlara dayalı yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3.maddesi uyarınca mahkeme kararı bozularak ortadan kaldırılmış ve Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5-Alınması gereken 27,70 TL harçtan peşin alınan 25,20 TL harcın tenzili ile bakiye 2,50 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
6-Davacının yapmış olduğu 148,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
9-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 11.03.2015 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.