Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2014/20252 E. 2015/23152 K. 24.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20252
KARAR NO : 2015/23152
KARAR TARİHİ : 24.11.2015

Mahkemesi : Kırıkhan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Tarihi : 23/06/2014
Numarası : 2013/206-2014/304

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı 01.06.2005 tarihinden 04.02.2013 tarihine kadar olmak üzere toplam 7 yıl 8 ay 3 gün asgari ücretle davalı iş yerinde işçi olarak çalıştığını, davalı şirket tarafından haksız olarak 04.02.2013 tarihinde iş sözleşmesinin feshedildiğini, tazminat ve alacaklarının ödenmediğini beyan ederek Kıdem tazminatı, 10,00TL ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık ücretli izin alacağı, genel tatil ve dini bayram günü çalışma ücreti alacağı, şubat ayından 4 günlük çalışma alacağı olmak üzere faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
Davalı ise davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1 inci maddesi uyarınca, İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında, iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir.
4857 sayılı İş Kanununun 1 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4 üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir.
İş Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, 50’den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde bu Kanun hükümleri uygulanmaz. İşçi tarım ve orman işlerinin yapıldığı bir işyerinde çalışıyor ise, bu işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlığın iş mahkemesi yerine görevli hukuk mahkemesine çözümlenmesi gerekir.
Ancak, tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerinde 50 dahil daha az işçi bulunmasına rağmen, işyerinde sendika örgütlenmesi sonucu Toplu İş Sözleşmesi bağıtlanmış ise, üye sendika üyesi işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlığın 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun 66 ncı maddesi uyarınca iş mahkemesinde görülmesi gerekir.
Bunun dışında 4857 sayılı İş Kanununun 4 üncü maddesinde tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde çalışanların kanun kapsamına girmeyeceği açıklandıktan sonra aynı madde de ayrık durumlara yer verilmiştir.
Buna göre;
1.Tarım sanatları ile tarım aletleri, makine ve parçalarının yapıldığı atölye ve fabrikalarda görülen işlerde,
2.Tarım işlerinde yapılan yapı işlerinde,
3.Halkın faydalanmasına açık park ve bahçelerde
4.Bir işyerinin eklentisi durumundaki bahçe işlerinde, çalışanların, İş Kanunu kapsamında olacakları belirtilmiştir.
Sonuç olarak tarım ve orman işletmelerindeki bitki ve hayvan üretimi, bakım ve yetiştirmesi dışında kalan işler İş Kanununa tabidir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 23.05.1960 gün ve 11-10 ile 10.05.1974 gün ve 3-44 sayılı kararları uyarınca, özellikle iş hukukunda istisnaî hükmün genişletilerek değil, dar yorumlanması gerekir. İşçiler yararına getirilen düzenlemelerin yine işçiler yararına yorumlanması asıldır.
Somut olayda; davacı davalıya ait işyerinde hayvan bakımı ve süt sağımı işinde çalıştığını beyan etmiş, dinlenen tanıklar da davacının hayvan sağımı işinde çalıştığını doğrulamışlardır.
Mahkemece davacının yaptığı işin niteliği, tarım işi olup olmadığı, davacının sadece süt sağım ve hayvan bakımı işinde mi çalıştığı yoksa başka işler de yapıp yapmadığı ve iş kanunu kapsamında değerlendirilebilmesi için 50’den fazla işçinin çalışıp çalışmadığı araştırılmadan ve kamu düzenine ilişkin olan görev hususu değerlendirilmeden iş mahkemesi sıfatıyla yargılama yapılıp eksik incelemeyle karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 24.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.