Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2014/20243 E. 2015/4241 K. 12.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20243
KARAR NO : 2015/4241
KARAR TARİHİ : 12.03.2015

İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 15/07/2006 tarihinden bu yana yemekhane bölümünde çalıştığını, yemekhanede yemek servisi ve çay dağıtımı gibi işlerin yapıldığını, davacının iş akdinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/2-b,h fıkraları gereği 31/03/2014 tarihinde feshedildiğini, sendikanın davalı işyerinde örgütlenmeye başladığını, sonrasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yetki müracaatında bulunduğunu, 06/01/2014 tarihli yazı ile toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olduğunun tespit edildiğini, ancak davalı işyeri ile sendika arasında anlaşma sağlanamadığından resmi arabulucu için … Çalışma ve İş Kurum İl Müdürlüğüne müracaatta bulunulduğunu, işyerindeki sendikal örgütlenmenin ardından sendikalı işçilere yönelik işveren tarafından baskı uygulanmaya başlanıldığını, baskılar sonucunda bazı işçilerin sendikadan istifa ettiklerini, yemekhanede görevli olan davacıdan erkekler tuvaletini temizlemesinin istenildiğini ancak bayan olan davacı için bu durumun küçük düşürücü olduğunu ve esaslı değişiklik mahiyetinde olduğunu, davacının kendisinden istenen işleri yapmadığı gerekçesiyle 13/03/2014 tarihli disiplin kurulu toplantısında kınama cezası aldığını, feshin geçerli bir nedene dayandığının ispat yükümlülüğünün işverene ait olduğunu, yapılan fesihte fesih sebeplerinin bildirilmemiş olduğunu bu nedenle feshin haksız olduğunu öne sürerek işe iade ve sendikal tazminat talep etmiştir.
Davalı vekili; davacının müvekkil şirkette kat temizlikçisi olarak görev yaptığını, bu görevi içerisinde idari birimdeki tuvaletleri temizlemenin de bulunduğunu, davacı daha önceden de sürekli olarak bu katın bayanlar tuvaletinin temizliğini yaptığını, davacının savunmasından da anlaşılacağı üzere davacının erkekler tuvaletinin temizliğini yapmaya itiraz ettiğini; davacıya temizlik yaptığı esnada kapının önüne gerekli uyarıları koyup temizliği bu şekilde yapması söylenmesine rağmen erkekler ve bayanlar ayrımı yaparak erkekler tuvaletini temizlememekte ısrar ettiğini, müvekkil şirkette erkekler tuvaletinin temizliğini yapmakta olan Musa Karakurt isimli çalışan uzun süreli olarak rapor aldığından davacıdan bu görevi geçici olarak yapmasının istendiğini, görevi temizlik ve kat hizmetleri olan davacının bu görevi reddetmesinin düşünülemeyeceğini, müvekkil şirketin de sırf erkekler tuvaletini temizlemek için başka bir eleman istihdam edemeyeceğini, ayrıca davacının Fatih Düzgören isimli başka bir çalışan ile birlikte idari bölüm personeli olan 4 kişi hakkında aralarında ilişki olduğu dedikodusunu yaydıklarının tespit edildiğini, konu hakkında sözlü olarak savunmasının alındığını, tüm bu nedenlerle davacının iş akdinin haklı nedenlerle feshedildiğini, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından 31/03/2014 tarihli yazılı bildirim ile İş Kanununun 25/II-b ve h maddelerine atıf yapılmak süreti ile feshedildiği, ilgili maddelerin ne şekilde ihlal edildiği konusunda herhangi bir açıklama yapılmadığı, davacının verilen tuvalet temizleme işini yapmaması ve bir takım çalışanlar arasında ilişki olduğu konusunda dedikodu yaydığı gerekçesi ile sözleşmesinin feshedildiği savunulmuş ise de, özellikle davalı tanıkları beyanlarından çalışanlar arasında ilişki olduğu dedikodusunun yayılmasında davacının etkin olduğu hususunun tespit edilmesi olayının feshin esas sebebi olduğu, feshin sendikal nedene dayandığı hususunun ise ispatlanamadığı gerekçesiyle, davacının sendikal tazminat talebinin reddine ancak işe iadesine karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca, mahkemece feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işçinin başvurusu üzerine işveren tarafından bir ay içinde işe başlatılmaz ise, işçiye ödenmek üzere en az 4, an çok 8 aylık ücreti tutarında tazminatın belirlenmesi gerekir. Dairemizin yerleşik uygulaması gereği, iş güvencesi niteliğindeki bu tazminat işçinin kıdemi, fesih sebebi gibi olgular dikkate alınarak belirlenmelidir. Maddenin alt ve üst sınırları aşılamaz. Üst sınırın aşılmasının tek istisnası 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25. maddesindeki sendikal nedenle yapılan fesihlerdir. Bu kanun yürürlüğe girdikten sonra sendikal nedenle yapılan fesihlerde tazminat; işçinin başvurusu, işe başlatma ve başlatılmama şartına bağlı olmaksızın işçinin en az bir yıllık ücreti tutarında belirlenecektir. Dairemizin uygulaması bu yöndedir. Dairemiz yıllık ücretli izinle ilgili 53. maddedeki kıdem sürelerini dikkate alarak 6 ay ile 5 yıl arasında kıdemi olan işçi için 4, 5 yıl ile 15 yıl arasında kıdemi olan işçi için 5, 15 yıldan fazla kıdemi olan işçi için 6 aylık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatın belirlenmesini öngörmekte, fesih sebebine göre bu miktarlarda azami sınır 8 aya kadar da çıkmaktadır.
Somut olayda, tüm dosya kapsamından davacının iş akdinin çalışanlar arasında ilişki olduğu dedikodusunun yayılmasında davacının etkin olduğu hususunun tespit edilmesi nedeniyle feshedildiği, ancak davacının çalışanlar arasında ilişki olduğu dedikosunu yaydığına yönelik işverence somut bir delil sunulamadığı, davalının fesih nedeni olduğunu belirttiği diğer hususların ise feshi gerektirecek ağırlıkta olmadığı ve bu nedenlerle feshin ölçülülük ilkesine uygun olmadığı anlaşıldığından davacının işe iadesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta olup davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Dosya kapsamında, feshin sendikal nedene dayandığı iddiası ispatlanamadığından davacının temyiz itirazları da yerinde değildir.
Ne var ki, davacı 15.7.2006-31.03.2014 tarihleri arasında çalışmıştır. Kıdem süresi ve fesih sebebine göre işe başlatmama tazminatının 4 ay yerine 5 ay olarak belirlenmesi dosya içeriğine uygun olacaktır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3.Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 5 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4.Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5.Alınması gereken 27.70 TL harçtan peşin alınan 25.20 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.50 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6.Davacının yaptığı 226,40 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8.Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
9.Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yüklenmesine, 12.03.2015 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.