Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2014/19957 E. 2015/17622 K. 01.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19957
KARAR NO : 2015/17622
KARAR TARİHİ : 01.10.2015

Mahkemesi : Antalya 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 17/09/2014
Numarası : 2012/520-2014/384

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü;
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 01.11.2008-31.12.2010 tarihleri arasında aylık net 2.000,00 TL ücretle çalıştığını, sigorta primlerinin gerçek ücreti üzerinden değil de asgari ücret üzerinden düzenlenip ödendiğini, fazla mesai ücretlerini ve Pazar mesai ücretlerini alamadığını, asgari geçim indiriminin ödenmediğini, ücretinin de zamanında ödenmediğini, bu sebeplerle davalıdan belirtilen hak edişlerinin ödenmesi için talepte bulunduğunu, davacıya yasal haklarının ödenmeyeceğinin söylendiğini ve 31.12.2010 tarihinde işten çıkarıldığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davayı kabul etmediklerini, davacının işten kendisinin ayrıldığını, çalışma süresi içinde davacının mesai saatlerinin sabah 09.00 akşam 18.00 olduğunu, ancak davacı tarafından bu mesai saatlerine hiç uyulmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. İşçinin 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi nedenlerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Anılan fesihlerde işveren de ihbar tazminatı talep edemez.
Somut olayda; davacı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Antalya Bölge Müdürlüğü’ne verdiği 16.12.2012 tarihli şikayet dilekçesinde, sigorta prim bildirgelerinin gerçek aldığı ücret üzerinden düzenlenip yatırılmadığı, fazla mesai ücretlerini, pazar mesailerini, asgari geçim indirimlerini ve ücretlerini zamanında alamadığı için işi bıraktığını beyan etmiş olup davacının bu beyanı davacıya bağlar. Bu nedenle davacının iş akdinin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiğinin kabul edilmesi gerekir. İş akdini haklı nedenle de olsa fesheden tarafın ihbar tazminatına hakkı olmadığı ve davacının beyanının davacıyı bağlayacağı gözetilmeden ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalıdır.
3-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı 2.000,00 TL net ücret aldığını iddia etmiş, davalı ise davacının asgari ücretle çalıştığını savunmuştur. Mahkemece iddia edilen ücrete itibarla hüküm kurulmuştur. Dosya içeriğinde imzalı ücret bordrosu bulunmamaktadır. Her ne kadar dosya içeriğinde davacı tarafından sunulan ve aylık net gelirinin 2.000,00 TL olduğuna ilişkin belge fotokopisi bulunmakta ise de, davalı bu belgenin davacının banka kredisi kullanırken bankaya sunması için verildiğini savunmaktadır. Çalışılan ilde davacının yaptığı iş dikkate alındığında davacının söz konusu tarihlerde alabileceği ücret konusunda tereddütler oluşmaktadır. Ücret konusunda uyuşmazlık bulunmasına rağmen işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği sorulmalı, tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle davacının alabileceği ücret araştırılmadan talep edilen tüm alacaklar hakkında iddia edilen ücret üzerinden karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir. Yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 01.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.