YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19802
KARAR NO : 2015/2428
KARAR TARİHİ : 24.02.2015
İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe İade
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, iş sözleşmesinin geçerli neden olmaksızın feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğinin tespitine, işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklara karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının 31 Ocak-14 Şubat 2013 tarihleri arasında işyerine gelmediğini, 14 Şubat günü işyerine geldiğinde davacıdan savunma istendiğini, ancak 14 Şubat günü işyerine gelerek savunmasını veren davacının 04-14 Şubat tarihleri arasında ne gibi bir mazereti olduğunu belgeleyemediğini, İşyeri Personel Yönetmeliği gereğince istirahat raporu alan işçinin raporunu 24 saat içinde işverene ulaştırması gerektiği, davacının devamsızlığını haklı gösterecek hiçbir belgeyi veya bilgiyi işverene bildirmeksizin işe gelmemesi, lojistik hizmetlerini aksattığını ve diğer şoför çalışanlara fazla mesai yaptırılmak zorunda kalındığını böylece işverene ek mali yük getirildiğini Personel Yönetmeliği uyarınca istirahat raporunun 24 saat içinde işverene ulaştırılması amacının da iş programında aksama yaratılmaması için olduğunu belirterek iş sözleşmesinin 4857 sayılı Yasanın 25/2-g maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının raporlu olduğu için işe gidemediğinden haklı neden kapsamında değerlendirilemeyeceğini, alınan sağlık mazereti raporlarının süresinde ibraz edilmemesinin yaptırımının değişik idari tedbirler olabileceği, iş aktinin feshini gerektirmediği gibi 4857 sayılı Yasanın 18/3-f maddesi gereğince hastalık veya kaza nedeniyle alınan raporlar nedeniyle bekleme süresinde işe geçici devamsızlığın geçerli neden de oluşturmayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanununun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanunun 25/II.maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi süresince herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20.maddesinin ikinci fıkrasına göre geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda davacı, şoför olarak davalı işyerinde yaklaşık 3,5 yıl süreyle çalışmıştır.
Davacının iş sözleşmesi, geçerli bir mazeret bildirilmeksizin devam etmediği gibi geçerli mazereti olduğu günlerde de mazeretini geç bildirdiği, alınan rapor, izin ve diğer belgelerin 1 gün içinde İnsan Kaynakları birimine bildirilmesi gerektiğinden bahisle 4857 sayılı Yasanın 25/2 maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiği bildirilmiştir.
Dosyaya sunulan veriler değerlendirildiğinde, davacının 31 Ocak 2013, 01-03 Şubat 2013 ve 04-13 Şubat 2013 tarihleri arasında Devlet Hastanesi’nden alınan raporlar uyarınca istirahatli olduğu görülmektedir.
Davalı işveren tarafından 04.02.2013 tarihli mazeretsiz işe gelmeme nedeniyle savunma vermesi istenmiş ve varsa mazeretini belgeleyecek haklı nedenlere ilişkin resmi bir evrak ibrazı talep edilmiştir.
Davacı ise tarihsiz olarak verdiği savunma ile, “27-28 günleri izinli olup, 30’unda işe geldiğini, 31’inde viziteye çıktığını, 14.02.2013 tarihinde … biriminde olduğunu ve işe gelmedi diye işten çıkarıldığının söylendiğini, 04-14.02.2013 tarihleri arasında raporlu olduğunu” belirtmiştir.
Neticede davacının mazeret yaptığı belirtilen günlere ilişkin dosyaya rahatsızlığına/istirahatine ilişkin sağlık belgeleri sunduğu ve bu hali ile devamsızlığa dayanılarak haklı nedenle fesih yapılması mümkün değilse de gerek 04.02.2013 tarihli mazeret/savunma bildirim yazısına konu ve yukarıda belirtilen tarih aralığında alınan sağlık raporlarının 24 saat içinde işverene bildirilmemiş olması, gerekse de 04.02.2013 tarihli istemden sonra dahi alınan 04-14 Şubat 2014 tarihleri arası istirahat raporunun dahi 24 saatlik süre içinde işverene bildirilmediği/ulaştırılmadığı görülmekle; bu durumun işyerindeki vardiya düzenini ve iş akışını olumsuz etkilediği, davacının yerine çalıştırılması gereken şoförlerin fazla çalışma yapması ya da hazırlanan çalışma programı dışında çalıştırılmaları gerektiği sonucunu doğurduğu ve bu hali ile davacının söz konusu davranışlarının işyerine olumsuz şekilde yansıdığı bir gerçektir.
Hal böyle olunca davacının rapor alması ve aldığı bu raporları işverene süresinde bildirmemesi nedeniyle işin aksamasına neden olan davranışlarının, iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshine neden olduğu sonucuna varılmış olup geçerli nedenle fesih yapıldığından davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Alınması gereken 27,70 TL harçtan peşin yatırılan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 3,40 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı yargılama gideri 141,00 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
7-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, 24.02.2015 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.