Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2014/19734 E. 2015/15089 K. 15.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19734
KARAR NO : 2015/15089
KARAR TARİHİ : 15.09.2015

İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; hüküm duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK’nun 435.maddesi gereğince duruşma isteğinin süreden reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü;
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı vekili, davacının otopark görevlisi çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız feshedildiğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı, ücret, fazla çalışma, yıllık ücretli izin alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda, davacı otopark görevlisi olarak 08.00-18.00 saatleri arasında çalışması gerekirken başka otopark görevlisi bulunmadığı için neredeyse 24 saat çalıştığını iddia etmiş; davalı taraf, davacının otopark görevlisi olarak kendi nam ve hesabına çalıştığını, işe giriş bildirgesinde görevinin inşaat bekçisi olarak tanımlandığını savunmuştur. Davacı tanığı … davalıya ait inşaatta bekçilik yaptığını, yine davacı tanığı … otopark bekçisi olarak çalıştığını beyan etmiştir. Davalı tanıkları … ve … ise davacının gece bekçiliği yaptığını beyan etmişlerdir. Bu hali ile fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanması yönünden tanık beyanları yeterli değildir. Mahkemece; davacının görevi ve çalışma düzeni; davalı işyerinin inşaat şantiyesi olup olmadığı, otopark olarak ne zaman faaliyete geçtiği; aynı işi yapan başka görevli bulunup bulunmadığı hususlarının İşyeri, Belediye, Maliye, Sosyal Güvenlik v.b. kayıtlarının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yalnızca tanık beyanları esas alınarak alacağın hüküm altına alınması hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine 15/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.