Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2014/19660 E. 2015/7026 K. 14.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19660
KARAR NO : 2015/7026
KARAR TARİHİ : 14.04.2015

Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Dava Türü : Alacak

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı; 1980 yılından, iş sözleşmesinin feshedildiği 15/06/2013 tarihine kadar kesintisiz olarak römorkçu ve 2. kaptan olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence sona erdirildiğini beyan ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile UBGT, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar; yetki itirazında bulunmuşlar, dava konusu işçi alacaklarının zamanaşımına uğradığını iddia ederek davanın esastan reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece; davalıların hiçbirinin adresinin Ceyhan olmadığı, davacının en son çalıştığı yerin Marmara Ereğlisi olduğu gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddine karar verilmiştir.
Davacı işçinin talep ettiği işçilik alacakları davası yönünden yetkili mahkeme hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5 inci maddesi uyarınca, iş mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgâhı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı yer mahkemesinde de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşme geçerli değildir.
İş mahkemesinin görevi kapsamında bulunan bir dava, dava tarihinde davalının ikametgâhının bulunduğu veya işçinin işini yaptığı yerdeki iş mahkemesi veya iş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesinde açılmalıdır.
Türk Medeni Kanunu’nun 19 uncu maddesi uyarınca, gerçek kişi yönünden yerleşim yeri, sürekli kalma niyetiyle oturulan yerdir. Gerçek kişi işverenin başka bir yerde yerleşmek niyetiyle oturduğu kanıtlanmadığı takdirde, kural olarak nüfusta kayıtlı olduğu yerin ikametgâh olarak kabulü gerekir. Aynı Yasanın 49 uncu maddesi gereğince, tüzel kişinin yerleşim yeri, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça, işlerinin yönetildiği yerdir.
Yetkili mahkemenin belirlenmesinde önemli olan işin yapıldığı işyeri tanımına, 5521 sayılı Yasada yer verilmemiştir. İşyeri, 4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, işveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birime işyeri denir. İşverenin işyerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen yerler (işyerine bağlı yerler) ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve mesleki eğitim ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçlar da işyerinden sayılır. İşyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür. Bir yer, ancak işin niteliği ve yürütümü bakımından işyerine bağlı bulunmaktaysa, o işyerinden sayılacaktır.
İş veya toplu iş sözleşmesinin taraflarının, davalının yerleşim yeri ve işin yapıldığı yer dışındaki bir mahkemenin yetkili olduğuna dair düzenleme yapmaları, 5521 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin emredici nitelikteki son cümlesi gereğince geçersizdir.
İş mahkemesinin yetkisi kamu düzeni ile ilgili olduğundan, davalı tarafça süresinde yetki itirazı yapılmamış olsa bile, mahkeme tarafından bu husus kendiliğinden göz önünde bulundurulmalıdır. Bir başka anlatımla hakim, davanın her aşamasında yetki itirazını dikkate alabileceği gibi, kendisi de res’en yetkisizlik kararı verebilir.
Somut olayda; davacı uzun yıllar Ceyhan’da çalışmıştır. İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. Maddesinde işin yapıldığı yer mahkemesi yetkili mahkeme olarak düzenlenmiştir. Bu nedenle mahkemece işin esasına girilerek inceleme yapılıp bir karar verilmesi gerekirken, yetkisizlik kararı verilmesi hatalı olmuştur.
O halde davacı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazı kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 14.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.