Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2014/19339 E. 2015/22042 K. 10.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19339
KARAR NO : 2015/22042
KARAR TARİHİ : 10.11.2015

Mahkemesi : Çorum 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 19/09/2014
Numarası : 2013/276-2014/282

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davalı Sağlık Bakanlığı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı Sağlık Bakanlığının aşağıdaki bentdin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı 01.01.2003-20.02.2013 yılına kadar şirket elemanı olarak aralıksız çalıştığını, emekli olmak için işyerinden ayrıldığını,işten çıktığı dönemlerde tamamını bankadan olmak üzere 810,00 TL ücret aldığını, , çalıştığı süre içerisinde yıllık izin kullandırılmadığını bahisle, kıdem Tazminatı alacağı, yıllık izin alacağı, fazla çalışma ücreti alacağı, bayram tatili alacağı, hafta tatili alacağı olmak üzere alacaklarının davalı işverenlerden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Yıllık izin ücreti bakımından uygulanması gereken faiz konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde, iş sözleşmesinin feshi halinde kullanılmayan izin sürelerine ait ücretlerin, son ücret üzerinden ödenmesi gerektiği kurala bağlanmıştır. Ancak, Yasada izin ücreti için kesin bir ödeme günü belirlenmiş değildir. İş sözleşmesinin feshedildiği tarihte izin ücreti muaccel olur. Bununla birlikte, faiz başlangıcı bakımından işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekir.
Dairemizce, iş sözleşmesinin feshinde ödenmesi gereken izin ücreti, geniş anlamda ücret içinde değerlendirilmemiş ve 4857 sayılı Kanunun 34 üncü maddesinde sözü edilen bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilemeyeceği kabul edilmiştir. O halde, izin ücreti için uygulanması gereken faiz, yasal faiz olmalıdır.
Davacı dava ve ıslah dilekçesinde yıllık izin alacağının yasal faiziyle tahsilini talep etmiştir.

Mahkemece davacının yıllık izin  ücreti alacağına ilişkin davasının    kabulü ile hesaplanan 5.545,40  TL (Brüt) alacağının  dava  tarihi  olan 17.04.2013 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat  faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen  tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesi hatalı olup bu husus bozma nedeniyse de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı kararı diğer davalının temyiz etmediği de gözetilerek düzeltilerek onanmalıdır.
2- Harçtan muaflık 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinde düzenlenmiştir. 13. maddenin (j) (Ek bent: 21/01/1982-2588/3 md.) bendinde Genel Bütçeye dahil idarelerin bu Kanunun 1 ve 3 sayılı tarifelerine giren bütün işlemlerinin harçtan muaf olduğu bildirilmiştir.
Genel bütçeye dahil olan davalı Sağlık Bakanlığı’nın Harçlar Kanununun 13/j maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu gözetilmeksizin ilam harcının ve davacının yatırdığı peşin harcının “davalıdan” tahsiline denmek suretiyle infazda temerrüd oluşturacak şekilde karar verilmiş olması hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK.nun 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle, hüküm fıkrasının (B) bendinin silinerek yerine,
”Davacının yıllık izin  ücreti alacağına ilişkin davasının    kabulü ile hesaplanan 5.545,40  TL(Brüt) yıllık izin ücreti  alacağının  17.04.2013 dava tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalı Sağlık Bakanlığının faiz yönünden sorumluluğu yasal  faizi ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen  tahsili ile davacıya ödenmesine ;” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hüküm fıkrasının D-3 ve 4.bentlerindeki “davalı” sözcüğünün silinerek yerlerine “davalı Günsel Şirin’den” sözcüklerinin yazılmasına, hükmün düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA,  10.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.