YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18562
KARAR NO : 2015/11653
KARAR TARİHİ : 10.06.2015
İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasındaki alacak .davasının yapılan yargılaması sonunda; hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK’nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, davalı işyerinde 21.12.2010-25.09.2012 tarihleri arasında kebapçı-ocakçı olarak çalıştığını, iş akdinin davalı tarafından haksız ve geçersiz şekilde feshedildiğini bildirerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Somut olayda bilirkişi tarafından davacının yıllık izin ücreti bordroda tahakkuk bulunduğu fakat davacının dosyaya okur-yazar olmayanlara has vekaletname ibraz ettiği, bu nedenle davacının okur-yazar olup olmadığı konusunda takdirin mahkemeye ait olduğu belirtilerek hesaplama yapılmıştır.
Mahkemece yıllık izin ücreti talebi bu hususta herhangi bir gerekçe belirtilmeksizin kabul edilmiştir. Dosyada bulunan 2012 Ağustos bordrosu incelendiğinde, bordronun davacının imzasını taşıdığı ve 14 günlük yıllık izin tahakkuku bulunduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca davacının dosyaya sunuduğu vekaletnameye göre davacı okur-yazar değildir. Fakat dosyaya ibraz edilen 12.06.2013 tarihli “azilname” belgesinde davacının imzasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Yapılacak iş azilnamedeki ve bordrodaki imzalar davacı asile gösterilerek kendisine ait olup olmadığı sorulmalı, gerekirse imza incelemesi yapılmak suretiyle çıkacak sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemece bu husus gözetilmesizin yıllık izin ücreti konusunda gerekçe belirtilmeksizin ve eksik inceleme ile karar verilmiş olması hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 10.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.