Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2014/18550 E. 2015/15804 K. 17.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18550
KARAR NO : 2015/15804
KARAR TARİHİ : 17.09.2015

İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı, iş akdinin davalı işveren tarafından haksız nedenle sonlandırıldığını bu nedenle hak etmiş olduğu kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, ulusal bayram genel tatili, hafta tatili ve yıllık izin ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Taraflar arasında davacı işçinin iş akdinin feshi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davacının davalı şirkete ait otelde sezonluk işçi olarak çalışmakta olup her yıl Ekim veya Kasım ayı sonunda sezonun son bulduğu ve her sezon sonunda davacıdan istifa dilekçesi alındığı ve hizmet döküm cetveline göre davacının yeni sezon başlangıcı olan Mayıs ayında tekrar işe girişinin yapıldığı anlaşılmaktadır. En son davacıdan sezon sonunda 31.10.2012 tarihinde sezon bitiminden dolayı istifa ettiğine dair dilekçe alınmış ancak davacı 01.11.2012 tarihinde davalı şirkete ait inşaat iş yerinde çalışmaya başlamış ve 23.11.2012 tarihinde şantiye işinden istifa ettiğine dair dilekçe vererek işten ayrılmıştır. İş akdinin feshi konusunda bu istifa dilekçesinin değerlendirilmesi gerekir. Davacının el yazısı ile yazmış olduğu 23.11.2012 tarihindeki istifa dilekçesindeki beyanı ile ilgili davacı isticvap edilerek beyanı alınıp, bu beyanlar ayrıntılı olarak değerlendirildikten sonra dosyadaki tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek ve davacının ödenmeyen fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili ücret alacağı bulunduğu da gözetilerek fesih konusunda karar verilmesi gerekmektedir
3. Taraflar arasında davacı işçinin fazla mesai hesabı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla mesai yaptığını ispat yükü işçiye, çalışma olgusunun ispatlanması halinde ücretlerinin ödendiğini ispat yükü ise işverene düşmektedir.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların tanık beyanlarıyla sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalarda bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda; davalı tarafından dosyaya sunulan bir kısım imzalı ve imzaları davacı tarafından inkar edilmeyen ücret bordrolarında fazla mesai ücreti ödemesi bulunduğu görülmektedir.. Fazla çalışma ücreti ödenen ayların hesaplamada dışlanması gerekirken, hesaba dahil etmek suretiyle hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması, hatalı olup bozma nedenidir.
O halde davalı vekilin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 17.09.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.