Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2014/16482 E. 2015/23882 K. 01.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16482
KARAR NO : 2015/23882
KARAR TARİHİ : 01.12.2015

Mahkemesi : Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Tarihi : 17/06/2014
Numarası : 2014/28-2014/286

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davalı A.. B.. vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine
2. Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve ulusal bayram genel tatillerde çalışıp çalışmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 47 nci maddesinde, Kanunun kapsamındaki işyerleri bakımından, ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışma karşılığı olmaksızın o günün ücretinin ödeneceği, tatil yapılmayarak çalışıldığında ise, ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücretin ödenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 2 nci maddesinde ise, resmi ve dini bayram günleriyle yılbaşı gününün genel tatil günleri olduğu açıklanmıştır.
Buna göre; genel tatil günleri, 1 Ocak, 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos günleri ile Arife günü saat 13.00’da başlanan üçbuçuk günlük Ramazan Bayramı ve Arife günü saat 13.00’de başlayan dörtbuçuk günlük Kurban Bayramı günlerinden oluşur. Ulusal bayram günü 28 Ekim saat 13.00 ten itibaren başlayan 29 Ekim günü de devam eden birbuçuk gündür. 2429 sayılı Yasanın, 5892 sayılı Yasayla değişik 2 nci maddesi uyarınca da, 1 Mayıs genel tatil günüdür. İşçinin ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmesiyle kararlaştırabilir.
Fazla çalışma yaptığını ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma ve genel tatil alacağının ödendiği varsayılır.

Fazla çalışmanın ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma ve genel tatil alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda, ulusal bayram genel tatil ve fazla çalışma iddiasında bulunan davacı bunu kanıtlama yükümlülüğü altındadır. Davacının bu yönde dinlettiği tanıklardan incelemesi aynı gün yapılan Dairemizin 2015/14057 E. sayılı dosyasının davacısı C.. D.. kendisi de temizlikçi olmasına rağmen davacının haftada 7 gün tüm ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığını ve ayrıca her gün 08:00-16:30 saatleri dışında ayda 1-2 kere 3-4 saat fazla çalışma yaptığını, diğer tanık Umut Arslan ise davacının 08:00-16:00 saatleri dışında haftada en az kere 3-4 saat fazla çalışma yaptığını, davacının resmi bayram tarihlerinde çalışıp çalışmadığını bilmediğini, dini bayramların yalnız bir günü çalıştığını beyan etmişlerdir.
Aynı gün incelemesi yapılan 2015/14057 E. sayılı dosyada, bu dosyanın davacısı olan A.. K.. tanık sıfatıyla verdiği beyanında davacının dini bayramların 1 günü hariç tüm ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığını, diğer tanık Temel ise davacının 6 gün çalıştığını, hafta tatiline denk gelmeyen tatil günleri ile dini bayramların bir günü hariç diğer ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığını beyan etmiştir. Anılan dosyada fazla çalışma ücreti talebi ve iddiası yoktur.
Görüldüğü üzere her iki dosyadaki beyanlar birbirinden farklı olup bilirkişi raporların da dosya ile uyumsuz olarak davacı lehine yorum yaptığını belirterek dini bayramların bir günü hariç tüm ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığını, fazla çalışma konusunda ise davacının haftada 7 gün 08:00-16:00 saatleri arasında 4 gün ise yoğun çalışıldığından saat 19:00’a kadar çalışıldığını kabul etmiştir. Aynı gün incelemesi yapılan diğer dosyada tanık Temel’in haftada 6 gün çalışıldığı şeklindeki beyanı da birlikte değerlendirilmelidir.
Bilirkişi haftada 19 saat fazla çalışma yapıldığını belirtmiş ise de, her iki dosyada da temizlik işi yapıldığı halde iddiaların birbiri ile uyuşmadığı gibi, belediye temizlik işinde haftada 4 gün yoğun olarak saat 19:00’a kadar çalışılmasını gerektiren sebep inandırıcı şekilde ispatlanamadığından soyut ifadelere dayalı davacı lehine yorumla 19:00’a kadar çalışıldığının kabulü de hatalıdır.
Davalı tanık dinletmese de beyanlar arasında çelişki bulunması nedeniyle beyanların davacı iddiası ile uyuşan en az miktarın ispatlanabildiği kabul edilerek bu şekilde hesaplama yapılmalı her iki dosya birlikte değerlendirilmelidir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı A.. B..’na iadesine, 01.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.