Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2014/15474 E. 2015/2597 K. 25.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15474
KARAR NO : 2015/2597
KARAR TARİHİ : 25.02.2015

İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; hüküm taraflarca süresi içinde temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş ise de; işin mahiyeti itibariyle duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalının cevap dilekçesi ile ileri sürdüğü zamanaşımı definin bilirkişi raporunda dikkate alındığı, davanın belirsiz alacak davası olarak açılması nedeniyle davalının bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ve 18.07.2014 tarihli duruşmada ileri sürdüğü zamanaşımı savunmalarına itibar edilemeyeceğinin anlaşılmasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, davalıya ait kasap dükkanında 02.08.2006 tarihinden 11.08.2011 tarihine kadar çalıştığını, görevlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, çalışma süresi boyunca sabah 06.30-07.00’de saatlerinde işe başladığını, akşam saat 20.30’a kadar çalıştığını, 11.08.2011 tarihinde işten çıkarıldığını, hak ettiği işçilik ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili ücreti alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, davacının işyerinde çalıştığını, uyumsuzluk nedeniyle isten ayrılıp … kasap dükkanında çalışmaya başladığını, mesainin yasal şartlar içinde olduğunu, işyerinde çalışan başka elemanlar da bulunduğunu, fazla mesai yapılacak bir işyeri olmadığını, dini bayramlarda çalışılmadığını, davacının kendi isteği ile dükkanı açıp, kurban etlerini parçalayarak para kazandığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, dinlenen davacı tanığı ve müşterek tanığın; davacının, davalı işverenle anlaşarak işi kendisinin bıraktığını beyan ettikleri, yine davalı tanıklarının davacının işi kendisinin bıraktığını beyan ettikleri, davacı vekilinin her ne kadar davacının 11/08/2011 tarihinde işten çıkartıldığını iddia etse de SGK ‘dan celp edilen hizmet döküm cetvelinde davacının bu tarih itibariyle başka bir yerde çalışmaya başladığı, bu tarihte davalı işyerinden kovulup aynı gün başka bir yerde hemen iş bularak çalışmaya başlamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, tüm bu hususlar dikkate alındığında davacının başka bir işyerinde iş bulması nedeniyle kendi isteği ile iş akdini sona erdirdiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına ilişkin taleplerinin reddi gerektiği, ancak dosya kapsamından davacıya ödenmeyen bir kısım işçilik alacaklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davacının fesih tarihinde ödenmeyen fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacakları olduğu anlaşılmakta olup davacı feshinin bu nedenle haklı olduğunun kabul edilmesi, ayrıca davacının dosya kapsamından iş akdini 11.05.2011 tarihinde feshettiği sabit olup 11.08.2011 tarihine kadar çalıştığına dair delil de bulunmadığından davacının 11.05.2011 tarihine kadar olan çalışması nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken taleplerinin reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 25/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.