Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2013/390 E. 2014/918 K. 23.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/390
KARAR NO : 2014/918
KARAR TARİHİ : 23.01.2014

Mahkemesi : … 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dava taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Duraksamadan belirtmek gerekir ki; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 684. maddesi hükmünde, bir şeye malik olan kimsenin o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olacağı, 718. maddesi hükmünde de, arazi üzerindeki mülkiyetin, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını da kapsayacağı, bu mülkiyetin kapsamına yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynakların da gireceği açıklanmıştır. Genel kuralı oluşturan bu hükümler dikkate alındığında taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhtesatların mülkiyeti kural olarak arzın mukadderatına tabidir.
Öte yandan; taşınmaz üzerinde daha önce mevcut bulunan bir muhtesata yeni bölümler ilave edilmesi veya mevcut muhtesatın bakım ve onarımının yaptırılması ya da muhdesatın oturulabilir hale getirilmesi için tamamlanması bağımsız bir muhtesat meydana getirme niteliğinde olmayıp mevcut muhtesatın daha kullanılır hale gelmesini, bir başka deyişle muhtesattan sağlanacak faydanın artmasını sağlayan işlerdir. Mevcut muhtesatın tamamlanması veya mevcut muhtesatın bakım ve onarımının yaptırılması muhtesatın bu işleri yapan kişiye ait olması sonucunu doğurmaz. Bu tür işlerin yapılması için harcanan giderler muhtesatın değerini artıran faydalı ve zorunlu giderlerdendir. İyileştirici nitelikteki bu giderleri tek başına karşılayan taşınmaz malik ya da maliklerinin koşullarının varlığı halinde bu giderlerden paylarına düşen kısmını sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açacağı eda nitelikli alacak davası ile taşınmazın diğer maliklerinden isteyebileceği kuşkusuzdur.
Somut olaya gelince, dava dilekçesi içeriği ile yargılama sırasında dinlenen tanık beyanlarından dava konusu muhdesatın inşaatına tarafların ortak miras bırakanın sağlığında başlandığı ve büyük ölçüde onun zamanında tamamlandığı, daha sonra davacı tarafça muhdesatın oturulabilir hale getirilmesi için bağımsız bölümlerinde harcamalar yapıldığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, iddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, toplanıp değerlendirilen delillere ve hüküm yerinde gösterilen diğer gerekçelere göre mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davacı tarafın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, peşin alınan harcın mahsubu ile geriye kalan 4,00 TL harcın davacıdan alınmasına, 23.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.