Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2013/25739 E. 2014/4314 K. 21.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/25739
KARAR NO : 2014/4314
KARAR TARİHİ : 21.02.2014

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
6100 sayılı HMK’nun geçici 3.madde 1.fıkrasına göre; “Bölge Adliye Mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmi Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” 2.fıkrasına göre; Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454 ncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar HUMK’nun 427/2.maddesi uyarınca temyiz edilemez.
Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
Birleştirilen davalarda, temyiz sınırı her dava için ayrı ayrı belirlenir.
İhtiyari dava arkadaşlığında, temyiz sınırı her dava arkadaşının davası için ayrı ayrı belirlenir.
Karşılık davada, temyiz sınırı asıl dava ve karşılık dava için ayrı ayrı belirlenir.
Tespit davalarında, temyiz sınırı tespit davasının öncüsü olduğu eda davasının miktar ve değerine göre belirlenir.
Temyiz sınırından fazla bir alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, hükümde asıl istemin kabul edilmeyen bölümü temyiz sınırını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Kısaca temyize konu edilen miktara bakılarak kesinlik belirlenir.
Alacağın bir kısmının dava edilmesi halinde, kısmi davada kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06.06.1975 gün ve 1975/6-8 sayılı içtihadında “5521 sayılı yasada açık düzenleme olmamakla birlikte, bu yasanın 15.maddesindeki düzenleme gereği HUMK’nun 427.maddesindeki kesinlik sınırının iş mahkemelerinde verilen kararlarda da uygulanması gerektiği, grup halinde açılan davaların salt iş mahkemelerine özgü bir dava türü olmadığı, bu nedenle seri olarak açılan davalarda her dosya için kesinlik sınırına bakılması gerektiği” açıkça belirtilmiştir.
2013 yılında mahkemelerce verilen kararların temyiz edilebilmesi için temyize konu dava değerinin 1.822,00 TL’sını geçmesi gerekir.
Somut olayda davacı açtığı kısmi dava ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak kıdem ve ihbar tazminatı ile ulusal bayram-genel tatil, fazla çalışma ve yıllık izin alacaklarının tahsilini istemiş, mahkemece 310,28 TL yıllık izin alacağı isteminin kabulüne diğer alacak taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Kısmi davada kesinlik sınırı alacağın dava edilen miktarına göre değil tamamına göre belirleneceğinden ve alacağın kabul edilmesi halinde miktarının ne olacağı belli olmadığından tümden reddedilen alacak miktarının kesinlik sınırı altında kaldığından söz edilemez.
Bu nedenle davacının 03.07.2013 tarihli Ek Karara yönelik temyiz itirazları kabul edilmeli, mahkemenin 03.07.2013 tarihli Ek Kararı bozularak kaldırılmalı ve davacının 18.04.2013 tarihli karara yönelik temyiz itirazları incelenmelidir.
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının 18.04.2013 tarihli karara yönelik tüm temyiz itirazlarının reddine.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemenin 03.07.2013 tarihli Ek Kararının bozularak kaldırılmasına, davacının 18.04.2013 tarihli karara yönelik tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun 18.04.2013 tarihli kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine, 21.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

HK