Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2023/8696 E. 2023/7628 K. 03.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/8696
KARAR NO : 2023/7628
KARAR TARİHİ : 03.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/2901 E., 2021/2598 K.

A.Gümrük İdaresi Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği itibarıyla 4733 sayılı Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun (4733 sayılı Kanun) kapsamında kaldığı, buna göre de Gümrük İdaresinin suçtan zarar gören sıfatı bulunmadığından, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 237 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca açılan kamu davasına katılma hakkının ve aynı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği bu suçtan kurulan hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı,

B. Şikâyetçi … Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden;
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesi gereğince, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için yasa yollarının açık olduğu gözetilip, şikâyetçi Tarım ve Orman Bakanlığı’nın suçtan

zarar görme olasılığına göre kurulan hükmü temyize hakkı bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Şanlıurfa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.06.2010 tarihli ve 2009/915 Esas, 2010/536 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun (5607 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesi ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesi uyarınca 5 … hapis cezası ile 80,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.

2.Sanığın denetim süresi içerisinde 28.03.2011 tarihinde suç işlemesi üzerine Şanlıurfa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.01.2020 tarihli ve 2019/314 Esas, 2020/101 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hükmün açıklanmasına karar verilmiştir.

3.Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin, 24.11.2021 tarihli ve 2021/2901 Esas, 2021/2598 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan mahkûmiyet hükmünün kaldırılarak 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine, suça konu kaçak eşyanın 5607 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası yollamasıyla 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca müsaderesine, 06 BT 0249 plakalı nakil aracının iadesine şeklinde hükmün düzeltilmesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 303 üncü maddesi uyarınca, sanığın istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1.Gümrük İdaresi vekilinin temyiz sebepleri; nakil aracının iadesine ve re’sen gözetilecek nedenlerle hükmün bozulmasına ilişkindir.

2.Şikâyetçi … vekilinin temyiz sebepleri; zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesinin usul ve kanuna aykırı olması ve re’sen gözetilecek nedenlerle hükmün bozulmasına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A.İlk Derece Mahkemesinin Kabulü;
1.Olay tutanağı ve dosya kapsamına göre, 03.09.2009 tarihinde sanığın sürücüsü olduğu malen sorumlu adına kayıtlı panelvan araçta yapılan aramada toplam 32.300 paket kaçak ve bandrolsüz sigara ele geçirilmiştir.

2.Sanık savunmasında suçlamayı ikrar etmiştir.

3.Sanık hakkında 29.01.2010 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan

kararın Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumuna tebliğ edilmeden 29.06.2010 tarihinde kesinleştirildiği anlaşılmıştır.

B.Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü;
Sanığın üzerine atılı suçun tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği nazara alındığında, sanığın eyleminin 4733 sayılı Kanun’a muhalefet suçunu oluşturduğu, bu suçtan zarar gören ve davaya katılma hakkı bulunan kurum olan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun Şanlıurfa 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 15.06.2010 tarihli ve 2009/915 Esas, 2010/536 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara yönelik itiraz hakkının bulunduğu, ancak söz konusu kararın anılan kuruma tebliğ edilmemiş olması karşısında; sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmediği, kararın kesinleşmemesi nedeniyle denetim süresinin başlamadığı ve denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlendiğinden bahisle hükmün açıklanma koşullarının da bulunmadığı, dava zamanaşımının durmasının ve kesilmesinin de söz konusu olmadığı anlaşılmakla yapılan incelemede;
Zamanaşımını kesen son işlem olan sanığın savunmasının alındığı 15.06.2010 tarihinden sonra zamanaşımını kesen veya durduran başkaca bir işlem yapılmadığından istinaf inceleme gününde 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde öngörülen 8 yıllık asli zamanaşımı süresinin tamamlanmış olması nedeniyle sanık hakkında açılan davanın düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması kanuna aykırı ve istinaf başvurusu bu nedenle yerinde görülmüş, ancak bu hukuka aykırılık, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince düzeltilebilir nitelikte görüldüğünden; hükmün kaldırıldığı ve sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine, suça konu kaçak eşyanın müsaderesine, nakil aracının iadesine şeklinde hükmün düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A.Gümrük İdaresi Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden;
Sanığın eyleminin açılan kamu davasının niteliği ve hükmün mahiyetine göre 4733 sayılı Kanun kapsamında kaldığı, bu suçtan zarar görenin de … olduğu cihetle, yargılama konusu 4733 sayılı Kanun’a muhalefet suçu yönünden Gümrük İdaresi’nin suçtan zarar gören sıfatının, 5271 sayılı Kanun’un 237 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca mezkûr suçtan açılan kamu davasına katılma hakkının ve aynı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği bu suçtan kurulan hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı dikkate alındığında, Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.

B.Şikâyetçi … Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden;
1.4733 sayılı Kanun’a muhalefet suçu yönünden kamu davasına katılma hakkı bulunan Tarım ve Orman Bakanlığının (Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun) sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair 15.06.2010 tarihli karara itiraz hakkının bulunmasına rağmen söz konusu kararın anılan kuruma tebliğ edilmemesi nedeniyle bu kararın henüz kesinleşmediği ve sanık hakkındaki denetim süresi başlamadığından, yeniden suç işlediği gerekçesiyle sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verilerek yazılı şekilde hüküm tesisi Kanun’a aykırı olup;

Suç tarihinin 03.09.2009 olduğu, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın usulüne uygun şekilde kesinleşmemesi nedeniyle zamanaşımının da durmadığı gözetildiğinde, suç tarihi itibarıyla sanığa isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci maddesinin dördüncü fıkrasında öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi bulunması, zamanaşımını kesen en son işlem olan sanığın savunmasının alındığı 15.06.2010 tarihinden itibaren 8 yıllık asli dava zamanaşımının ilk derece mahkemesinin hüküm tarihine kadar gerçekleşmiş olduğu anlaşılmış olup, hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
A.Gümrük İdaresi Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden;
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenle Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Şikâyetçi … Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden;
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenle Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin, 24.11.2021 tarihli ve 2021/2901 Esas, 2021/2598 Karar sayılı kararında şikâyetçi … vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy çokluğuyla TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Şanlıurfa 1. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

03.10.2023 tarihinde karar verildi.

KISMİ KARŞI DÜŞÜNCE

Sanık … hakkında, 4733 sayılı Yasaya aykırılık suçundan suçundan kurulan hükmün, şikayetçi … ile Gümrük İdaresi vekilinin temyizi üzerine sayın çoğunluğun bozma ve zamanaşımı nedeniyle düşmeye ilişkin kararı yerinde değildir. Şöyle ki;

Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 15.06.2010 tarihli kararın suç tarihi itibariyle suçtan zarar gören ve yokluğunda karar verilen Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’na gerekçeli

karar tebliğ edilmeden kesinleştirildiği, yoklukta verilen kararın tebliğ edilmemesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 15.06.2010 tarihli kararın usulüne uygun olarak henüz kesinleşmediği, kesinleştiğinin kabulü ile denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediğinden bahisle dosya ele alınarak hükmün açıklanmasına ilişkin verilen 29.01.2020 tarihli kararın hukuki değerden yoksun yok hükmünde olması nedeniyle temyizi kabil bir karar niteliğinde olmaması ve bu nedenle de zamanaşımının ancak itiraz merciince değerlendirilmesinin mümkün olması karşısında, sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince (REDDİNE), 15.06.2010 tarihli kararın kesinleşmesi hususunun mahallinde takdir ve ifasına karar verilmesi yerine, yerel mahkemenin yok hükmünde olması nedeniyle temyizi mümkün olmayan Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin 24.11.2021 tarihli kararına yönelik temyiz isteminin reddi ile hükmün onanmasına dair sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 03.10.2023