Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2023/7541 E. 2023/5327 K. 30.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/7541
KARAR NO : 2023/5327
KARAR TARİHİ : 30.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
ŞİKÂYETÇİ : Tarım ve Orman Bakanlığı
SUÇ : 4733 sayılı Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının
Düzenlenmesine Dair Kanun’a muhalefet
HÜKÜM : Zamanaşımı nedeniyle davanın düşmesi, kaçak eşyanın müsaderesi
TEMYİZ EDENLER : Şikâyetçi Tarım ve Orman Bakanlığı vekili, Gümrük İdaresi vekili
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmî red, kısmî temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün
onanması
Gümrük İdaresi Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden; suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği itibariyle 4733 sayılı Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun (4733 sayılı Kanun) kapsamında kaldığı, buna göre de Gümrük İdaresinin suçtan zarar gören sıfatı bulunmadığından, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 237 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca açılan kamu davasına katılma hakkının ve aynı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği bu suçtan kurulan hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı,

Şikâyetçi Tarım ve Orman Bakanlığı Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden; İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesi gereğince, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için yasa yollarının açık olduğu gözetilip, şikâyetçi Tarım ve Orman Bakanlığı’nın suçtan zarar görme olasılığına göre kurulan hükmü temyize hakkı bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği,

298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Çorlu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 22.09.2011 tarihli ve 2011/77 Esas, 2011/683 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun (5607 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesi ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesi uyarınca 5 … hapis cezası ile 80,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.

2.Sanığın denetim süresi içerisinde 18.04.2012 ve 19.04.2012 tarihlerinde suç işlemesi üzerine Çorlu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.04.2022 tarihli ve 2022/247 Esas, 2022/525 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hükmün açıklanmasına karar verilmiştir.

3.İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin, 16.12.2022 tarihli ve 2022/2439 Esas, 2022/5393 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan mahkûmiyet hükmünün kaldırılarak 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine, suça konu kaçak eşyanın müsaderesine, şeklinde hükmün düzeltilmesi suretiyle, sanığın istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Şikâyetçi Tarım ve Orman Bakanlığı vekilinin temyiz isteği; davadan temyiz talebine konu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 15. Ceza Dairesinin karanını tebliği üzerine haberdar olunması nedeniyle taraf teşkili sağlanmadan kurumun yokluğunda karar verilmesi ve düşme kararı verilmesinin usul ve kanuna aykırı olması nedenleriyle hükmün bozulması talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A.İlk Derece Mahkemesinin Kabulü;
1.Olay tutanağı ve dosya kapsamına göre, 10.12.2010 tarihinde sanığın işyerinde tezgah üzerinde bulunan sigaraları tezgahın alt kısmına yerleştirildiği görülerek toplam 512 paket kaçak ve bandrolsüz sigara ele geçirilmiştir.

2.Sanık savunmasında suçlamayı ikrar etmiştir.

3.Sanık hakkında 22.09.2011 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumuna tebliğ edilmeden 26.10.2011 tarihinde kesinleştirildiği anlaşılmıştır.

B.Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü;
Sanık hakkına 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de üzerine atılı eylemin suç tarihi itibarıyla 4733 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında kaldığı ve bu suçun dava zamanaşımı süresinin suç karşılığı

yasada öngörülen cezanın üst sınırı itibarıyla 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereğince sekiz yıl olduğu, suçun işlendiği 10.12.2010 tarihi itibarıyla zamanaşımı süresinin başladığı, aynı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi gereğince sanık savunmasının alındığı 17.05.2011 tarihinde zamanaşımının kesildiği, sonrasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair verilen kararın kesinleştiği 26.10.2011 tarihine kadar zamanaşımı süresinin işlediği ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin sekizinci fıkrası gereğince bu tarih itibarıyla zamanaşımı süresinin durduğu ve ihbara konu Çorlu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.12.2021 tarihinde kesinleşen 2020/1201 Esas ve 2021/296 Karar sayılı kararına konu suçun işlendiği 18.04.2012 tarihine kadar zamanaşımı süresinin durduğu, bu tarihten sonra zamanaşımı süresinin tekrar işlemeye başladığı ve karar tarihi olan 13.04.2022 tarihine kadar zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmıştır.

Bu itibarla; ilk derece mahkemesince, yargılamaya konu suçun dava zamanaşımı süresinin dolmuş olması nedeniyle, 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereğince davanın düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması kanuna aykırı ve istinaf başvurusu bu nedenle yerinde görülmüş, ancak bu hukuka aykırılık, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince düzeltilebilir nitelikte görüldüğünden; hükmünün kaldırıldığı ve sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine, suça konu kaçak eşyanın müsaderesine şeklinde hükmün düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Gümrük İdaresi Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden;
Sanığın eyleminin açılan kamu davasının niteliği ve hükmün mahiyetine göre 4733 sayılı Kanun kapsamında kaldığı, bu suçtan zarar görenin de Tarım ve Orman Bakanlığı olduğu cihetle, yargılama konusu 4733 sayılı Kanun’a muhalefet suçu yönünden Gümrük İdaresinin suçtan zarar gören sıfatının, 5271 sayılı Kanun’un 237 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca mezkûr suçtan açılan kamu davasına katılma hakkının ve aynı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği bu suçtan kurulan hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı dikkate alındığında, Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.

B.Şikâyetçi Tarım ve Orman Bakanlığı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden;
1.4733 sayılı Kanun’a muhalefet suçu yönünden kamu davasına katılma hakkı bulunan Tarım ve Orman Bakanlığının (Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun) sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair 22.09.2011 tarihli karara itiraz hakkının bulunmasına rağmen söz konusu kararın anılan kuruma tebliğ edilmemesi nedeniyle bu kararın henüz kesinleşmediği ve sanık hakkındaki denetim süresi başlamadığından, yeniden suç işlediği gerekçesiyle sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verilerek yazılı şekilde hüküm tesisi Kanuna aykırı olup;

Suç tarihinin 10.12.2010 olduğu, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın usulüne uygun şekilde kesinleşmemesi nedeniyle zamanaşımının da durmadığı gözetildiğinde, suç tarihi itibarıyla sanığa isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci maddesinin dördüncü fıkrasında öngörülen 8 yıllık

olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi bulunması, zamanaşımını kesen en son işlem olan sanığın savunmasının alındığı 17.05.2011 tarihinden itibaren 8 yıllık asli dava zamanaşımının inceleme tarihine kadar gerçekleşmiş olduğu anlaşılmış olup her ne kadar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin 16.12.2022 tarihli ve 2022/2439 Esas, 2022/5393 Karar sayılı kararı ile yeni suç tarihinden itibaren 8 yıllık asli zamanaşımının dolduğundan bahisle kamu davasının düşmesine karar verilmiş ise de, bu husus sonuca etkili görülmediğinden hükümde bu yönden hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2.İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin, 16.12.2022 tarihli ve 2022/2439 Esas, 2022/5393 Karar sayılı kararında, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Çorlu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.09.2011 tarihli ve 2011/77 Esas, 2011/683 Karar sayılı kararının da kaldırılmasına hükmedilmesi dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
A. Gümrük İdaresi Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden;
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Şikâyetçi Tarım ve Orman Bakanlığı Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden;
Gerekçe bölümünün (B) bendinin (2) numaralı paragrafında açıklanan nedenle şikâyetçi Tarım ve Orman Bakanlığı vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin, 16.12.2022 tarihli ve 2022/2439 Esas, 2022/5393 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği hüküm fıkrasından “Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Çorlu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/77 esas ve 2011/683 karar sayılı 22.09.2011 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
” bendinin çıkartılması suretiyle, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Çorlu 1. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

30.05.2023 tarihinde karar verildi.