Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2023/750 E. 2023/5192 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/750
KARAR NO : 2023/5192
KARAR TARİHİ : 25.05.2023

BOZMA ÜZERİNE

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, kaçak eşyanın müsaderesi, nakil aracının iadesi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Maçka Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.07.2014 tarihli ve 2013/141 Esas, 2014/127 Karar sayılı kararı ile sanığın 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na (5607 sayılı Kanun) muhalefet suçundan, aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci, 51 inci ve 52 nci maddeleri uyarınca erteli 5 … hapis ve 3.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, ele geçen kaçak eşyanın müsaderesine, suçun işlenmesinde kullanılan nakil aracının
iadesine karar verilmiştir.

2.Yukarıda bahsi geçen kararın, katılan … İdaresi vekili ve sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 11.06.2020 tarihli ve 2016/8046 Esas, 2020/9049 Karar sayılı ilâmıyla sair yönleri incelenmeyen hükmün; yasa değişikliğinin değerlendirilmesi gerektiğinden ve sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunmayan kanun uyarınca hüküm kurulmuş olmasından bahisle bozulmasına karar verilmiştir.

3.Bozma ilamı sonrasında yapılan yargılamada; Maçka Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.12.2020 tarihli ve 2020/95 Esas, 2020/179 Karar sayılı kararıyla sanığın 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası ile 5237 sayılı Kanun’un 62 nci, 51 inci ve 52 nci maddeleri uyarınca erteli 5 … hapis ve 3.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, ele geçen kaçak eşyanın müsaderesine, suçun işlenmesinde kullanılan nakil aracının iadesine karar verilmiştir.

4.İlgili kararın, üst Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 21.02.2022 tarihli ve 2022/1229 Esas, 2022/3007 Karar sayılı ilâmıyla; sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sonradan yürürlüğe giren tüm kanunların somut olaya uygulanarak karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir.

5.Bozma ilamı sonrasında yapılan yargılamada; Maçka Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.06.2022 tarihli ve 2022/48 Esas, 2022/124 Karar sayılı kararıyla sanığın 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin beşinci, onuncu ve yirmiikinci fıkraları ile 5237 sayılı Kanun’un 62 nci, 51 inci ve 52 nci maddeleri uyarınca erteli 10 … hapis ve 100,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, ele geçen kaçak eşyanın müsaderesine, suçun işlenmesinde kullanılan nakil aracının iadesine karar verilmiştir.

6.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 12.01.2023 tarihli ve 7-2022/145867 sayılı, bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan … İdaresi vekilinin temyiz sebepleri; nakil aracının müsadere edilmesi gerektiğine ve re’sen gözetilecek diğer sebeplere ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.İhbar hattını arayan bir şahsın, … tarafından 61 VE 367 plaka sayılı araçla Gümüşhane’den Trabzon’a kaçak sigara getirileceği bilgisini vermesi üzerine, savcılık makamından gece vakti için gecikmesinde sakınca bulunan hal kapsamında alınan arama kararı ile uygulama noktasına gelen sanığın sevk ve idaresindeki araçta yapılan aramada, araç içerisinde ve bagaj bölümünde 415 karton kaçak sigara ele geçirildiği anlaşılmıştır.

2.Sanığın aşamalardaki savunmasında; sigaraların bir kısmını Maçka’da çalıştığı inşaattaki arkadaşlarıyla beraber içmek, bir kısmını da Trabzon’da satmak amacıyla Erciş’ten ticari amaçla satın aldığını, aracı kardeşi …’… ailesinin yanına ziyarete gideceğini belirterek emanet olarak aldığını beyan ettiği görülmüştür.

3.Nakil aracının kayden maliki olan …’ın beyanında; abisi olan sanığın aracı kendisinden memlekete gitmek üzere emanet olarak aldığını, araçta sigara taşınacağından haberi olmadığını, aracının müsadere edilmesini istemediğini belirttiği görülmüştür.

4.Dosyada mevcut kaçak eşyaya mahsus tespit varakasına göre eşyanın gümrüklenmiş değerinin 27.825,73 TL olarak belirlendiği görülmüş olup, bu değerin suç tarihi itibarıyla Dairemiz kabulüne göre hafif olduğu anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A.Nakil Aracı Yönünden
Olay ve Olgular başlığı altında (1,2,3 ve 4) numaralı bentlerde değinilen hususlar karşısında; yakalanan eşyanın değeri nazara alındığında, nakil vasıtasının müsadere edilebilmesi, 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca hakkaniyete aykırı değilse de malen sorumlunun aracı, kardeşi olan sanığa kaçakçılık suçunun işlenmesinde kullanılacağını bilmeden emaneten verdiği yönündeki beyanı göz önüne alındığında, malen sorumlunun … niyetli olduğunun aksine bir delil de bulunmadığından 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki şartların gerçekleşmediği anlaşılmakla katılan … İdaresi vekilinin bu hususa yönelik temyiz sebebi yerinde görülmemiştir.

B.Sanık Hakkında Verilen Hüküm Yönünden
Olayın oluş biçimi, sanığın aşamalardaki savunması, bozma ilamları ve tüm dosya kapsamı göz önüne alındığında, atılı suçun sanık tarafından işlendiğine dair sübuta yönelik mahkeme kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Ancak;
1.Hükmün birinci bendinin ikinci fıkrasında, 5607 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin onuncu fıkrası uyarınca takdiren yarı oranında artırım yapıldığı belirtildiği halde, gün adli para cezasında bir kat artırım yapılarak hükümde çelişki yaratılması,

2.Ele geçen kaçak eşyanın gümrüklenmiş değeri suç tarihi itibariyle hafif olduğu halde, hükümde ve gerekçede pek hafif olduğu kabul edilerek tayin olunan cezada 2/3 oranında indirim yapılmak suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
A.Nakil Aracı Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenlerle suçun işlenmesinde kullanılan nakil aracının iadesine yönelik kararda, katılan … İdaresi vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden kararın, Tebliğnameye uygun olarak, oy çokluğuyla ONANMASINA,

B.Sanık Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenlerle Maçka Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.06.2022 tarihli ve 2022/48 Esas, 2022/124 Karar sayılı kararına yönelik katılan … İdaresi vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye kısmen uygun kısmen aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

25.05.2023 tarihinde karar verildi.

KISMÎ KARŞI DÜŞÜNCE

Sanık … Manus hakkında, 5607 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmün katılan idare vekili tarafından temyizi üzerine, sayın çoğunluğun hükmün müsadereye ilişkin fıkrasının onanmasına dair kararı yerinde değildir. Şöyle ki;

Yerel Mahkemenin 01.06.2022 tarih ve 2022/124 K sayılı kararıyla sanığın 5607 sayılı Yasaya aykırılık suçundan mahkumiyetine, suçta kullanılan aracın iadesine karar verilmiştir. Temyiz incelemesi yapan Dairemiz, hükmün suçta kullanılan aracın iadesine ilişkin fıkrasının onanmasına, mahkumiyete ilişkin kısmının ise bozulmasına karar vermiştir.

Esas hükümle birlikte Yargıtay’ın temyiz incelemesine tabi tutulan müsadere kararının, aynı davanın konusunu oluşturan suça doğrudan bağlı olduğu hallerde suça ilişkin mahkumiyet hükmü bozulduğunda, bu hükme bağlı olarak verilen müsadereye ilişkin hüküm fıkrasının onanması ya da düzeltilerek onanması mümkün değildir. Nitekim doktrindeki görüşler ile Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararları da bu yöndedir. Hükmün bozulması durumunda hüküm tümüyle ortadan kalkar, kısmi kesinleşme olmaz. (Nurullah Kunter, Temyiz Kanunyolunda Reform, Cumhuriyetin Ellinci Yılında Ceza Adalet Reformunun İlkeleri Sempozyumu Kanun Yolları, İstanbul 1973, s 97; Feridun Yenisey, Ayşe Nuhoğlu, Ceza Muhakemesi Hukuku, Seçkin, 5. Baskı, Ankara, Ekim 2017, s. 963; Veli Özer Özbek, M. Nihat Kanbur, Koray Doğan, Pınar Bacaksız, İlker Tepe, Ceza Muhakemesi Hukuku, Seçkin, Ankara 2011, s. 733). Bir karar bozulmakla tümüyle ortadan kalkmış ve hukuki gerekliliğini yitirmiş olacağından mahkeme bozmaya uyarsa yeni bir hüküm kurmak zorundadır. (Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 14.11.1994 tarih ve 1994/5-262/280 E-K; 26.12.1994, 1994/1-350/375 E-K). Yukarda anlatılan doktrindeki görüşler ve Ceza Genel Kurulu kararlarına göre, özetle, bir karar hangi nedenle ve ne yönde bozulursa bozulsun tümüyle ortana kalkacak ve hukuki sonuç doğurma özelliğini kaybedecektir. Yine; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.07.2014 tarih ve 2014/66-365 E-K sayılı ilamı ile birçok ilamında, Dairemiz ile diğer Ceza Dairelerinin ilamlarında belirtildiği gibi müsadere kararı bir güvenlik tedbiri olmakla birlikte hükmün bir parçasını oluşturmaktadır. Müsadere kararı esas hükme konu suç ile doğrudan ilişkili ise, yani incelemeye konu dosyada olduğu gibi suçta kullanılan aracın müsaderesi işlenen suça bağlı olarak talep edilmişse, mahkemenin kurmuş olduğu hüküm bir bütün olup, bozma kararı verilmesi halinde hüküm tüm sonuçları ile ortadan kalkacak, yerel mahkeme ya da istinaf ceza dairesince bozma sonrası yapılacak

yargılamada müsadere ile ilgili yeniden değerlendirme yapılarak bu konuda da karar verilecektir. Müsadere kararı esas hükme konu suç ile doğrudan ilişkili ise ancak asıl suç ve hükümle birlikte sonuç doğurabilir. Bu halde sadece müsaderenin infazı mümkün değildir. Hükmün bölünmek suretiyle, asıl suç ve hükümle birlikte sonuç doğuran müsadere ile ilgili fıkranın onanması, hükmün diğer kısımlarının bozulması halinde yerel mahkeme ya da istinaf ceza dairesi kararının ceza ve güvenlik tedbiri olarak birbirinden ayrıştırılması sonucunu doğuracaktır. Bunların yanı sıra 5237 sayılı Türk Ceza Yasası’nın 54/3. maddesinde belirtildiği gibi müsadere kararının verilip verilmeyeceği mahkemenin takdirine bırakılan hallerde ki, dosyamızdaki müsadere hususu hakimin takdirinde olup, takdir yetkisinin ve mahkemenin direnme hakkının elinden alınması sonucuna neden olacaktır. Bunun tek istisnası müsadere kararı esas hükme konu suç ile doğrudan ilişkili olmayıp müsadere konusu eşyanın üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımının suç oluşturmasıdır. Tüm bu anlatılanlar dikkate alındığında hükmün suçta kullanılan aracın iadesine ilişkin kısmının onanmasına dair sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 25.05.2023