YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/7087
KARAR NO : 2023/4948
KARAR TARİHİ : 17.05.2023
B O Z M A Ü Z E R İ N E
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/454 E., 2022/497 K.
SUÇ :556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’ye muhalefet
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.03.2016 tarihli ve 2015/821 Esas, 2016/122 Karar sayılı kararı ile sanığın marka hakkına tecavüz suçundan (mülga) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 61/A maddesinin birinci fıkrası ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 53 üncü, 54 üncü ve 58 … maddeleri uyarınca (erteli) 10 … hapis ve 80,00 TL adlî para cezası ile
cezalandırılmasına, hükmedilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, hak yoksunluklarına ve adlî emanette kayıtlı eşyaların müsaderesine karar verilmiştir.
2.Anılan kararının sanık tarafından temyizi üzerine Dairemizin, 21.04.2022 tarihli ve 2021/16548 Esas, 2022/8159 Karar sayılı ilâmıyla;
“19.09.2015 tarihli bilirkişi raporuna göre; sanığa ait iş yerinde yapılan aramada ele geçen cep telefonu kapakları üzerinde, katılan adına tescilli 127791 ve 181969 numaralı markaların iktibas yolu ile taklit edilerek kullanıldıklarının ve bu şekilde marka hakkına tecavüz fiilinin işlendiğinin belirtildiği, ancak dosya içerisinde mevcut olan 127791 ve 181969 numaralı marka tescil belgelerinin incelenmesinde; bu markaların emtia grubunda cep telefonu kapaklarının yer almadığının anlaşılması karşısında; katılan firma vekilinden varsa cep telefonu kapakları emtiasını kapsayan markalarının bulunup bulunmadığı sorulup, Türk Patent ve Marka Kurumundan bu markalara ait tescil belgelerinin onaylı örnekleri getirtildikten sonra yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak; sanığa ait işyerinde ele geçirilen cep telefonu kapakları üzerinde kullanılan markaların, katılan firmanın cep telefonu kapakları emtiası yönünden tescilli olan marka veya markalarıyla iktibas veya iltibas oluşturacak şekilde taklit olarak kullanılıp kullanılmadığı ve kullanılmış ise katılanın hangi marka veya markalarına tecavüz edildiği belirlenip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, yerinde görülmeyen gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
1-02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7. maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik CMK’nun 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
2-Sanığın adlî sicil kaydında bulunan ve tekerrüre esas alınan Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.02.2013 tarih, 2012/741 esas ve 2013/93 karar sayılı ilamın 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1. maddesinde düzenlenen marka hakkına tecavüz suçu olması, 02.12.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nun 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma kapsamına alınması karşısında, TCK’nun 2/1. ve 7/2. madde hükümleri de gözetilip, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle bu suç yönünden, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının yeniden değerlendirilmesi lüzumu,
3-Daha önce kasıtlı suçtan dolayı 10 … (erteli) hapis cezasına mahkum edilen sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nun 51. maddesince ertelenemeyeceğinin gözetilmemesi,
4-Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK’nun 53/4. maddesi uyarınca aynı maddenin birinci fıkrasındaki hak yoksunluklarına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
3.Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.07.2022 tarihli görevsizlik kararı sonrası Antalya Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin, 16.11.2022 tarihli ve 2022/454 Esas, 2022/497 Karar sayılı kararı ile sanığın üzerine yüklenen marka hakkına tecavüz suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi gereğince beraatine, adlî emanette kayıtlı eşyaların sanığa iadesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz sebepleri; Mahkemece re’sen araştırma ilkesinin yok sayıldığına ve Türk Patent ve Marka Kurumundan markanın tescilli olduğu emtia sınıfı sorulmayıp yeniden bilirkişi raporu aldırılmadan eksik araştırma ile karar verildiğine, suça konu ürünler üzerinde bulunan markanın suç tarihinde ilgili emtia sınıfında tescilli olduğuna ve sanığın cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.Katılan firma vekili 30.06.2015 havale tarihli şikâyet dilekçesi ile Orsa İletişim isimli iş yerinde hak sahibi oldukları tescilli markalı ürünlerin, marka haklarına tecavüz edilerek satışa arz edildiği iddiası ve arama – el koyma tedbirlerinin uygulanması talebi ile şikâyetçi olmuştur. Şikâyet dilekçesine ek olarak o iş yerinden satın aldığını iddia ettiği bir adet cep telefonu kılıfı ile 29.06.2015 tarihinde Orsa İletişim tarafından düzenlenen 15,00 TL tutarındaki satış fişini dosyaya delil olarak sunmuştur.
2.Antalya 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin, 30.06.2015 tarihli ve 2015/3417 Değişik İş sayılı kararı doğrultusunda, ilgili iş yerinde sanık da hazır bulunduğu halde 01.07.2015 tarihinde yapılan aramada; vitrinde satışa arz edilmiş halde üzerinde katılan firma adına tescilli markalar bulunan toplam 4 adet cep telefonu kapağına el konulmuştur.
3.Dosyada mevcut 19.09.2015 tarihli bilirkişi raporunda; suça konu ürünlerin taklit olarak imal edildiğine, üzerlerinde katılan adına tescilli 127791 ve 181969 numaralı markaların iktibas yolu ile taklit edilmek suretiyle kullanıldığına ve marka hakkına tecavüz fiilinin işlendiğine dair görüş bildirilmiştir.
4.Sanık savunmalarında; iş yerinin kendisine ait olduğunu, suça konu ürünleri taklit olduklarını bilmeden satın aldığını beyan etmiştir.
5.Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek katılan vekiline “cep telefonu kapaklarının yer aldığı emtia sınıfını kapsayan marka tescil belgelerinin gönderilmesi” hususunda meşruhatlı davetiye tebliğ edildiği, katılan vekilinin istenilen belgeleri sunmadığı, taraflar arasında uzlaştırma girişiminde bulunulduğu, ancak Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosunca tanzim olunan, 2022/8113 sayılı uzlaştırıcı raporuna göre uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenmiştir.
IV. GEREKÇE
Sanık hakkında kurulan hükme yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde; hukuki süreç başlığı altında (2) numaralı bentte ayrıntılarına yer verilen Yargıtay 7. Ceza Dairesinin bozma ilâmı ve tüm dosya kapsamına göre, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu sanığın beraatine karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Antalya Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin, 16.11.2022 tarihli ve 2022/454 Esas, 2022/497 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
17.05.2023 tarihinde karar verildi.
Yazı İşleri Müd. Y.
H.Ö.