Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2023/631 E. 2023/4953 K. 17.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/631
KARAR NO : 2023/4953
KARAR TARİHİ : 17.05.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2018/104 E., 2021/268 K.
SUÇ : 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname’ye muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet, suça konu eşyanın müsaderesi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.İstanbul 2. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin, 24.09.2014 tarihli ve 2013/341 Esas, 2014/525 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında marka hakkına tecavüz suçundan (mülga) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 61/A maddesinin birinci fıkrası ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 54 üncü maddesi uyarınca hapisten çevrili 6.000,00 TL ve doğrudan hükmedilen 80,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, suça konu eşyaların müsaderesine karar verilmiştir.

2.Anılan kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 19. Ceza Dairesinin, 22.02.2018 tarihli ve 2016/4808 Esas, 2018/1870 Karar sayılı ilâmıyla;
“…satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik CMK’nin 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu…” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3.İstanbul 2. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin, 05.10.2021 tarihli ve 2018/104 Esas, 2021/268 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında marka hakkına tecavüz suçundan 6769 sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu’nun (6769 sayılı Kanun) 30 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesi uyarınca hapisten çevrili 6.000,00 TL ve doğrudan hükmedilen 80,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, suça konu eşyaların müsaderesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri; katılanın şikâyet hakkı bulunmadığına, uzlaştırma prosedürünün usulüne uygun şekilde uygulanmadığına, suça konu ürünlerin miktar olarak az olduğuna, sanığın suç işleme kastı ile hareket etmediğine ve hata hükümlerinden yararlanması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Katılan vekili 11.03.2013 havale tarihli şikâyet dilekçesi ile sanığın işlettiği…r Balon isimli iş yerinde hak sahibi oldukları tescilli markalı ürünlerin, marka haklarına tecavüz edilerek satışa arz edildiği iddiası ve arama – el koyma tedbirlerinin uygulanması talebi ile şikâyetçi olmuştur.

2.İstanbul 4. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin, 14.03.2013 tarihli ve 2013/40 Değişik İş sayılı kararı doğrultusunda, ilgili iş yerinde hakkında verilen beraat kararı kesinleşen diğer sanık Burhan… hazır bulunduğu halde yapılan aramada; iş yerindeki stantta ve rafta satışa hazır halde toplam 11 kutu batman markalı oyuncağa el konulmuştur.

3.Dosyada mevcut 09.07.2013 tarihli bilirkişi raporunda; suça konu ürünler ile orijinal ürünlerin karşılaştırmalı olarak incelendiği ve suça konu ürünlerin orijinal olmadığı, marka taklidi yapılmış sahte ürünler olduğu, katılan firma adına tescilli 2002 31107 numaralı markanın iktibas yolu ile taklit edildiği ve eylemin marka hakkına tecavüz sayılan hallerden olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.

4.Sanık savunmalarında; suç tarihinde Dekor … isimli iş yerini işlettiğini, bu yerde balon ve oyuncak satışı yaptığını, suça konu oyuncakları Şanlıurfa’da bulunan Şirin Oyuncak isimli yerden fatura karşılığı satın aldığını beyan ederek bozma sonrası dosyaya Dost Oyuncak isimli firma tarafından düzenlenen 27.02.2013 tarihli faturayı sunmuştur.

5.Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek taraflar arasında uzlaştırma girişiminde bulunulduğu, ancak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosunca tanzim olunan, 2018/4297 sayılı uzlaştırıcı raporuna göre uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
11.03.2013 tarihli şikâyet dilekçesi ve ekinde yer alan vekâletname ve marka tescil belgelerine göre, 2002 31107 numaralı markanın Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescilli sahibi olan Dc Comics firması adına vekilinin sanık hakkında usulüne uygun şekilde şikâyette bulunduğu anlaşılmıştır. Sanığın, satışa sunduğu ürünlerin taklit markalı olup olmadığını yaptığı iş gereği bilebilecek durumda olduğu kabul edilmiş, sanığın bu ürünleri satışa arz ettiği hususu sabit olduğundan, suça konu ürünlerin 11 adetten ibaret olması sonuca etkili görülmemiştir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosunca tanzim olunan, 2018/4297 sayılı uzlaştırıcı raporuna göre sanığa ve katılan vekiline uzlaştırma teklifinde bulunulduğu ancak uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararlarını bildirmemeleri nedeniyle 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü maddesinin dördüncü fıkra hükmü gözetilerek uzlaştırmanın sağlanamadığı anlaşılmıştır. Bu halde sanık müdafiinin usule ve suçun sübutuna yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmektedir.

Ancak;
1.Suç tarihinde yürürlükte bulunan, 28.01.2009 tarihli ve 27124 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5833 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesi ile değişik 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 61/A maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen ceza süresi yönünden, 10.01.2017 tarihli ve 29944 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6769 sayılı Kanun’da sanık lehine değişiklik yapılmadığı ve dolayısıyla 5237 sayılı Kanun’un 7 nci maddesinin ikinci fıkrasında hüküm altına alınan “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” şeklindeki düzenlemenin uygulanma olanağı bulunmadığı gözetilmeden; sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca hüküm kurulması gerekirken, 6769 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesinin birinci fıkrası uygulanmak suretiyle hüküm kurulması,

2.Suç tarihinde engel sabıkası bulunmayan sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesinin altıncı fıkrasının (b) bendi uyarınca, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda oluşan kanaate göre hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi gerekirken, 28.06.2014 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 6545 sayılı Kanun’un 72 nci maddesi ile değişik ve suç tarihi itibarıyla uygulanması mümkün olmayan 5271 sayılı Kanun’un 231 … maddesinin 8 … fıkrasına dayanılarak “Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına esas kasıtlı suçtan İstanbul 3. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin 2010/365 Esas 2011/167 Karar sayılı dosyasında mahkumiyet hükmü bulunduğundan ve koşulları oluşmadığından” şeklinde yetersiz gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi hukuka aykırı görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul 2. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin, 05.10.2021 tarihli ve 2018/104 Esas, 2021/268 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

17.05.2023 tarihinde karar verildi.