Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2023/6245 E. 2023/5077 K. 24.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/6245
KARAR NO : 2023/5077
KARAR TARİHİ : 24.05.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Katılan vekil, sanık müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Silopi 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 05.02.2015 tarihli ve 2014/288 Esas, 2015/122 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na (5607 sayılı Kanun) muhalefet suçundan aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin onsekizinci fıkrası ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve aynı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince 2 yıl 6 … hapis ve 80,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 53 üncü maddesi gereğince hak yoksunluklarına ve suça konu kaçak eşyaların 54 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca müsaderesine karar verilmiştir.

2. Anılan kararın katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 19. Ceza Dairesinin 25.11.2020 tarihli ve 2019/20617 Esas, 2020/16772 Karar sayılı ilâmıyla; nakil aracının müsaderesi ya da iadesi hususunda mahallinde her zaman karar verilmesinin mümkün görülmüş olunduğu, iddianamede, nakil aracının müsaderesi konusunda herhangi bir talep bulunmadığı gibi, yerel mahkemece de mahkumiyet hükmü ile birlikte bu hususta verilmiş bir karar bulunmadığından, nakil aracının müsaderesine yönelik katılan vekilinin temyizi hususunda karar verilmesine yer olmadığına ve 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 61 ve 62 nci maddeleriyle değişik 5607 sayılı Kanun’un 3 ve 5 inci maddelerinde yapılan değişikliklerin, hakkında mahkûmiyet hükmü kurulmuş sanık lehine olması nedeniyle sair yönleri incelenmeden bozulmasına karar verilmiştir.

3.Bozma sonrasında yapılan yargılama uyarınca, Silopi 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.11.2021 tarihli ve 2021/106 Esas, 2021/2270 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin yirmibirinci fıkrası yollamasıyla birinci, onuncu ve yirmiikinci fıkraları ile 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca hapis cezasından çevrilen 6.000,00 TL adlî para cezası ve doğrudan hükmolunan 20,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, suça konu kaçak eşyaların 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereğince müsaderesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Katılan vekilinin temyiz sebepleri; nakil aracının ya da kasko bedeli kadar değerin müsadere edilmesi gerektiğine ve re’sen gözetilecek sebeplere ilişkindir.

2.Sanık müdafiinin temyiz sebepleri; eksik inceleme ile karar verildiğinde, sanığın adlî sicil kaydında gözüken hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, sanık hakkında tekrar hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesine engel teşkil etmeyeceğine, nitekim anılan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının Adana 18 Asliye Ceza Mahkemesinin kararı sonrasında zaten açıklanmış olduğuna, bu

hususunun yerel mahkemenin gözünden kaçmış olduğuna, sanığın sosyal ve ekonomik durumu dikkate alındığında hükmolunan adlî para cezasının afaki miktarda olduğuna, belirtilen ve re’sen gözetilecek nedenler ile kararın bozulması talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Sanığın, sevk ve idaresinde olan araç ile Irak Ülkesi’nden Ülkemize giriş yapmak üzere Habur Gümrük sahasına gelmesini müteakip, X ray taramasına sevk edilmesinin ardından, sıra bekleyen diğer araçlardan farklı bir yerde bekleme yaptığının görüldüğü ve sanığın aracın kupası içerisinde şoför koltuğunun arka sırt kısmı ile alt yatağın kılıfı içerisinden sigaraları çıkartırken yakalandığı belirtilmiş olup, olay kapsamında 1070 paket gümrük kaçağı sigaranın ele geçtiği anlaşılmıştır.

2.Sanık kovuşturma aşamasında alınan savunmalarında, ailesinde sigara içen 5 kişinin bulunduğunu, sigaraları kendi ihtiyaçları için aldığını, o anki panik ile satmak için aldığını beyan etmiş ise de aslında içmek için satın aldığını beyan ettiği görülmüştür.

3.Kamu zararı olarak bildirilen 6.278,67 TL’nin 06.07.2021 tarihinde sanık tarafından ödendiği ve buna ilişkin ödeme makbuzunun sunulduğu anlaşılmıştır.

4. Sanığa soruşturma aşamasında etkin pişmanlık hususunda ihtarat yapılmadığı anlaşılmış, bozma sonrasında ise suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı … Hazinesine ödediği takdirde cezada yapılacak indirimin “yarı oranında” olacağının bildirilmesi gerekirken,1/3 oranında indirim yapılacağının belirtildiği görülmüştür.

IV. GEREKÇE
İddianame ile nakil aracının müsaderesi talep edilmediği gibi mahkeme tarafından nakil aracının müsaderesi ya da iadesi bakımından herhangi bir karar da verilmediği anlaşılmakla Gümrük İdaresi vekilinin nakil aracına yönelik temyiz talebi inceleme dışı bırakılmıştır.
5607 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin onuncu fıkrasının son cümlesi uyarınca ceza miktarının; 3 yıl hapis ve 7 gün adlî para cezası yerine, 3 yıl hapis 15 gün adlî para cezası olarak belirlenmesi, sanık hakkında hükmolunan sonuç ceza miktarı dikkate alındığında sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Olayın meydana geliş şekli, ele geçen sigaraların miktarı ve sanığın aşamalarda tespit edilen savunmaları uyarınca, aşağıda yer alan hukuka aykırılık nedenleri dışındaki temyiz sebepleri reddedilmiştir.

Ancak;
Suç tarihinde yürürlükte olan 5607 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının ”…Yedinci fıkrası hariç, 3 üncü maddede tanımlanan suçlardan birini işlemiş olan kişi, etkin pişmanlık göstererek, soruşturma evresi sona erinceye kadar suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı … Hâzinesine ödediği takdirde, hakkında, bu kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza yarı oranında indirilir. Bu fıkra hükmü, mükerrirler hakkında veya suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde uygulanmaz…” hükmünü içerdiği, 7242 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi ile 5607 sayılı Kanun’ un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik uyarınca kovuşturma aşamasında da etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve 5607 sayılı Kanun’ un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesi kapsamında ”…Soruşturma evresinde ihtar yapılmaması hâlinde kovuşturma evresinde hâkim tarafından sanığa ihtar yapılır…” düzenlemesinin getirildiği cihetle, soruşturma aşamasında kendisine etkin pişmanlık hususunda ihtarat yapılmayan sanık hakkında, mahkemece suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar paradan ödenen kısım düşüldükten sonra kalan miktarı … Hazinesine ödediği takdirde cezada yapılacak indirimin “yarı oranında” olacağının bildirilmesi gerekirken, indirim oranının 1/3 olarak gösterilmesi sureti ile sanığın yanıltılması,
Kabule göre ise;
Adlî sicil kaydına göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ilâm dışında kasıtlı suçtan mahkûmiyete ilişkin sabıkası bulunmayan sanık hakkında, ”Sanık hakkında daha önceden Muş 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/239 Esas 2009/199 Karar sayılı ilamı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği anlaşılmakla 5271 sayılı CMK’nın 231/8 maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına,” şeklindeki gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de, 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 72 nci maddesi ile 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin sekizinci fıkrasında yapılan değişiklikten önce işlenen suçlarla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesi gereğince verilmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların sanık hakkında yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesine engel teşkil etmeyeceği ve sanığın gümrük vergilerini ödeyerek kamu zararını giderdiğine ilişkin makbuzu dosyaya sunduğu cihetle, sanık hakkında yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair hüküm kurulması, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümününde açıklanan nedenlerle Silopi 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.11.2021 tarihli ve 2021/106 Esas, 2021/2270 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

24.05.2023 tarihinde karar verildi.