Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2023/6222 E. 2023/6284 K. 20.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/6222
KARAR NO : 2023/6284
KARAR TARİHİ : 20.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/349 E., 2022/530 K.
SUÇ : 1219 sayılı Kanun’a muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmî bozma – kısmî düşme

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Birleşen Dosyaya Konu 02.03.2011 Tarihli Suç Yönünden;
1. Sanık hakkında yürütülen soruşturma neticesinde, sanığın 1219 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

2. Torul Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.05.2014 tarihli ve 2013/136 Esas, 2014/163 Karar sayılı kararı ile sanığın, 1219 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan, netice 2 yıl 6 … hapis ve 1.500,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

3. Yargıtay (Kapatılan) 19. Ceza Dairesinin 18.05.2016 tarihli ve 2016/1852 Esas, 2016/18247 Karar sayılı kararı ile Torul Asliye Ceza Mahkemesinin 09.05.2014 tarihli kararı, sanığın savunması alınmadan karar verilmesi nedeniyle, sair yönlerden incelenmeden bozulmuştur.

4. Torul Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.03.2017 tarihli ve 2016/210 Esas, 2017/138 Karar sayılı kararı ile sanığın 1219 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan, netice 2 yıl 6 … hapis ve 1.500,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

5. Yargıtay (Kapatılan) 19. Ceza Dairesinin 13.11.2017 tarihli ve 2017/4527 Esas, 2017/9516 Karar sayılı kararı ile Torul Asliye Ceza Mahkemesinin 21.03.2017 tarihli kararı, sanığın fiillerinin diplomasız olarak hasta tedavi etme olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunda rapor alınması ve Ordu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.03.2013 tarihli ve 2012/377 Esas, 2013/157 Karar sayılı dosyasına konu suçla birlikte değerlendirme yapılarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanması şartlarının oluşup oluşmadığının tartışılması nedenleriyle bozulmuştur.

6. Torul Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.03.2018 tarihli ve 2017/293 Esas, 2018/91 Karar sayılı kararı ile dosyanın, Ordu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/349 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.

B. Asıl Dosyaya Konu 23.09.2011 Tarihli Suç Yönünden;
1. Sanık hakkında yürütülen soruşturma neticesinde, sanığın 1219 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

2. Ordu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.03.2013 tarihli ve 2012/377 Esas, 2013/157 Karar sayılı kararı ile sanığın, 1219 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan, netice 1 yıl 8 … hapis ve 3.750,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

3. Yargıtay (Kapatılan) 19. Ceza Dairesinin 20.04.2016 tarihli ve 2015/12893 Esas, 2016/16020 Karar sayılı kararı ile Ordu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.03.2013 tarihli kararı, sanığın fiillerinin diplomasız olarak hasta tedavi etme olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunda rapor alınması nedeniyle bozulmuştur.

C. Bozma Kararlarından Sonra;
Ordu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 27.09.2022 tarihli ve 2016/349 Esas, 2022/530 Karar sayılı kararı ile sanığın, 1219 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan, zincirleme suç hükümleri uygulanmak suretiyle, netice 2 yıl 1 … hapis ve 2.500,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi, suçun unsurlarının oluşmadığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Şikâyetçiler … ve …’un, bir televizyon kanalında yaptığı programda hastaları iyileştirdiğini belirten sanıkla, kalıcı hastalıkları bulunan çocuklarını tedavi edebileceği düşüncesiyle iletişim kurdukları, kendisini bioenerji uzmanı olarak tanıtan sanığın, şikâyetçilerin çocuklarına vücutlarının değişik yerlerine masaj yapılması, krem sürülmesi, buz uygulanması vb. işlemler içeren uygulamalar yaptığı, şikâyetçi …’a kargo yoluyla çocuğuna içirmesi için 1 pet şişe su gönderdiği anlaşılmıştır.

2. Sanık aşamalardaki savunmalarında şikâyetçilerle çocuklarına masaj yapmak üzere anlaştıklarını ve masaj yaptığını belirtmiştir.

3. Yargıtay (Kapatılan) 19. Ceza Dairesinin, sanığın eylemlerinin hasta tedavi etmek olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunda rapor alınması yönündeki bozma kararları sonrası, Mahkemece, Adlî Tıp Kurumu’nun yönlendirmesi ile Sağlık Bakanlığından, Ordu Üniversitesi Tıp Fakültesi Adlî Tıp bölümünden ve Ordu Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden alınan görüşlerde sanığın eylemlerinin hasta tedavi etmek olarak nitelendirilmesi gerektiğinin bildirildiği görülmüştür.

IV. GEREKÇE
A. Tebliğnamedeki Görüşün Değerlendirilmesi;
Her ne kadar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesinde suç tarihi 15.12.2010 olarak kabul edilerek zamanaşımının gerçekleştiği yönünde görüş bildirilmiş ise de sanığın şikâyetçi …’un çocuğu ile ilgili yaptığı işlemler kapsamında, 23.09.2011 tarihinde kargo ile su gönderdiği anlaşıldığından suç tarihinin 23.09.2011 olduğu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 66 ncı maddesinin altıncı fıkrasında yer alan zincirleme suçlarda son suçun işlendiği tarihin suç tarihi olacağına yönelik düzenleme nazara alınarak, tebliğnamedeki bu yönden bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

B. Sanık Müdafinin Temyiz İstemlerinin Değerlendirilmesi;
1. Her ne kadar sanık müdafii suçun unsurlarının oluşmadığı yönünde temyiz isteminde bulunmuş ise de sanığın tabip olmayıp masaj sertifikası bulunduğu ve masaj salonu işlettiği, şikâyetçilerin, sanıkla, kalıcı hastalıkları bulunan çocuklarının tedavisi için görüştükleri ve sanığın da bu kapsamda işlemler yaptığına yönelik anlatımları, sanığın da savunmasında şikâyetçilerle olan ilişki ve yaptığı işlemler konusunda benzer anlatımlarda bulunması, nihayetinde de alınan uzman görüşlerinde de sanığın işlemlerinin diploması olmadığı halde hasta tedavi etmek olarak kabulu gerektiğinin belirtildiği birlikte değerlendirildiğinde, Mahkemece sanığın üzerine atılı suçun subut bulduğuna yönelik kabulünde bir hukuka aykırılık görülmemiştir.

2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların … biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ordu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 27.09.2022 tarihli ve 2016/349 Esas, 2022/530 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

20.06.2023 tarihinde karar verildi.