Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2023/5976 E. 2023/4905 K. 18.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/5976
KARAR NO : 2023/4905
KARAR TARİHİ : 18.05.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/388 E., 2022/337 K.
SUÇ : 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Ankara … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.03.2013 tarihli ve 2011/254 Esas, 2013/78 Karar sayılı kararı ile sanığın 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’na (5411 sayılı Kanun) muhalefet suçundan sonuç itibarıyla 5 yıl 15 … hapis ve 100,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2.Anılan kararın sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 12.03.2020 tarihli ve 2017/15374 Esas, 2020/3842 Karar sayılı ilâmı ile “.. görevsizlik kararı verilerek dosyanın Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre ise;
Zimmet suçunun konusunu oluşturan para miktarındaki değer azlığı karşısında; 5411 sayılı Kanunun 160. maddesinin son fıkrasına göre, sanık hakkında tayin edilen cezada indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,…” nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

3.Görevsizlik kararı sonrası Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.09.2022 tarihli ve 2020/388 Esas, 2022/337 Karar sayılı kararı ile sanığın 5411 sayılı Kanun’un 160 ncı maddesinin birinci fıkrası,160 ncı maddesinin son cümlesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 43 ncü maddesi, 5411 sayılı Kanun’un 160 ncı maddesinin beşinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi gereği 2 yıl 1 … hapis ve 20,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

4.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 28.02.2023 tarihli ve 2022/142164 sayılı onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi, şubede … bir süre geçici personeller görevlendirildiği, bu personellerin işlemleri sanığın kullanıcı şifresini kullanarak yaptığı, sanığın kastının olmadığı, banka zararının icra takibi ile giderildiği, tanık …’la aralarında bulunan husumet nedeniyle şube müdürü olan tanığın ifadelerine itibar edilmemesi gerektiği ve re’sen gözetilecek nedenlerle sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiği gerekçeleriyle hükmün bozulması talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Olay tarihinde katılan bankanın Güdül şubesinde bireysel kredilerden sorumlu servis görevlisi olarak görev yapmakta olan ve banka görev yazısına göre her türlü müşteri hesapları üzerinde muhafaza ve denetim yetkisine sahip olan , müşterilerden aldığı paraları tahsil etmeye, müşterilerin talep ettiği paraları ödemeye, gün sonunda kasasında bulunan parayı ana kasaya devretme görev ve sorumluluğu bulunduğu anlaşılan sanığın, 05.09.2006-26.11.2007 tarihleri arasında banka mudilerinden olan ve işlem tarihlerinden önce vefat ettikleri anlaşılan … …, Rıza …, Hacı… …,…ı hesaplarında kendisine ait kullanıcı parafı ve şifresi ile işlemler yaparak, müşterilere ait maaş hesaplarında bulunan ve Bağ-kur’a ödenmesi gereken tutarlarının bir kısmını kuruma yatırmayarak 3.328,95 TL’yi zimmetine geçirdiği, yine banka mudileri …, …, … ve … hesaplarından hesap kapama işlemleri sırasında adı geçen mudilere ödemesi gereken paraları kendilerine iade etmeyip toplam 17,24 TL’yi zimmetine geçirdiği, ayrıca banka mudisi … hesabından kullanıcı adı ve şifresi ile şubede bulunamayan tediye fişi ile 58.00 TL ödeme gerçekleştirdiği, bu şekilde sanık …’in banka mudilerinin hesaplarından toplam 3.404,19 TL’yi zimmetine geçirdiği anlaşılmıştır.

2.Sanık bozma öncesi savunmasında, kendisinin Ziraat Bankası Güdül Şubesinde servis görevlisi olarak çalışmakta olduğunu, iddianamede üzerine atılı zimmet suçunu kabul etmediğini, suç tarihi dönemlerinde banka mudilerinin ve bankadan maaş alanların hesaplarından para çekmediğini, bankada 2005 yılında

yolsuzluk olup müfettişin geldiğini, kendisinin 2004 yılında atandığını, bahse konu yolsuzluk çıktıktan sonra bankada sadece kendisinin kaldığını, diğer personelin dağıtıldığını, Ankara Şubelerinden geçici olarak yetkilendirilen personelin geldiğini, kendilerinin yetkilerinin geciktiğini, yetkilendirme geciktiği için yeni gelen geçici personelin kendisinin şifresi üzerinden yetkileri gelinceye kadar işlem yaptıklarını, bu geçici yetkilendirme ile gelen kişilerin kendisinin portalı üzerinden para çekimini yapmış olabileceklerini, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini beyan etmiş, bozma sonrasında alınan savunmasında ise banka zararının tamamını giderdiğini, önceki savunmalarını tekrar ettiğini, suçlamaları kabul etmediğini beyan ettiği anlaşılmıştır.

3.Dosyada bulunan 06.02.2009 tarihli 02 nolu Ziraat Bankası Kanuni Soruşturma Raporuna göre özetle; sanığın şube nezdinde maaş alan vefat eden hesap sahipleri … …, Rıza …, Hacı Ömer …, Emine Işıktaş, Fatma Kantekin ve Fatma Kaltalı isimli şahısların vefat etmiş olmaları nedeniyle emekli maaş hesaplarında bulunan tutarların ilgili Sosyal Güvenlik Kurumuna devredilmesi hususunda şubeye bildirimde bulunulduğu halde hesaplarından ilgili Sosyal Güvenlik Kurumuna devredilmesi gereken tutardan sonra kalan miktarı varislerine ödemiş gibi izlenim vererek kendisine ait SBAYER kullanıcı parafı ve şifresi ile düzenlenen tediye fişleri ile mal edindiği ve bu şekilde 3.328,95 TL’yi zimmetine geçirdiği, şubeden 65 yaş maaşı almakta olan …, Fatma Gülen ve … isimli müşteriler adına 29.08.2006 tarihinde yeni maaş hesabı açıldığı ve eski hesaplarının 05.09.2006 tarihinde sanık tarafından kapatıldığı, ancak hesap kapatma işlemlerine ilişkin tediye fişlerinin günlük evrak içerisinde yeralmadığı ve hesapların kapatıldıktan sonra karşılıklarının hesap sahiplerine ödendiğine dair herhangi bir delilin bulunmadığı ve söz konusu işlemlerin tamamının …’in kendisine ait SBAYER kullanıcı parafı ve şifresiyle düzenlenen tediye fişleriyle gerçekleştirdiği ve bu işlem neticesinde 13,59 TL’yi zimmetine geçirdiği ayrıca Şakir Turkan isimli müşterinin hesap kapama işlemi sırasında hesap kalan bakiyesini kendisine ödemeyerek 3,65 TL’yi de zimmetine geçirdiği bu şekilde toplam 17,24 TL’yi mal edindiği tespitine yer verilmiştir.

4.08.08.2010 tarihli bilirkişi heyeti raporuna göre; işlemlerin bir kısmında tediye fişinin bulunmaması, diğerlerinde ise imza olmaması ve sahte atılan imzanın gerçek müşteri imzasına ilk bakışta benzememesi ve zimmet eyleminin mutad teftiş sırasında ortaya çıkartılması nedeniyle eylemin basit zimmet olarak kabul edilmesi gerektiği ve sanığın uhdesinde kalan zimmet miktarının yapılan 380,00 TL ‘lik tahsilat sonrası 3.024,19 TL olduğu belirtilmiştir.

5.Mudi Fatma Kaltalı’nın hesabından düzenlenen 24.10.2007 günlü 00118 nolu 380,00 TL tutarındaki tediye fişi üzerinde Ankara Jandarma Kriminal Laboratuvarınca yapılan grafoloji incelemesi sonucu düzenlenen 23.03.2011 tarihli ekspertiz raporuna göre, fiş üzerinde hesap sahibi tarafından atıldığı izlenimini veren, hesap sahibinin isim ve soyismininde bulunan baş harflerini taşıyan imzanın Fatma Kaltalı’ya ait olmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.

6.Katılan bankanın 27.05.2022 tarihli cevabi yazısına göre; Beypazarı İcra Dairesinin 2012/1323 Esas sayılı icra dosyası ile sanık hakkında takip başlatıldığı, sanık … tarafından 11.03.2021 tarihinde ödeme yapılarak dosyanın kapatıldığı bildirilmiş, 11.03.2021 tarihli 10.590,00 TL tutarlı dekont aslının dosyada bulunduğu görülmüştür.

7.Zimmete konu 3.404,19 TL’nin suç tarihindeki paranın satın alma gücüne göre 5411 sayılı Kanun’un 160 ncı maddesinin son fıkrası gereği değer azlığı kapsamında bulunduğu anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Bozma sonrasında banka zararının Beypazarı İcra Müdürlüğünün 2012/1323 Esas sayılı icra takip dosyasına 11.03.2021 tarihli dekontla yapılan ödeme ile ödenerek kapatıldığı, Dairemiz yerleşik uygulamalarına göre icra takibine istinaden yapılan ödemelerin etkin pişmanlık kapsamında yapılan bir ödeme olarak kabul edilemeyeceği cihetle sanığın cezasında 5411 sayılı Kanun’un beşinci fıkrası gereğince indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.

Sanığın işlemlerinin “SBAYER” kullanıcı parafı ve şifresi ile düzenlenen tediye fişleri ile gerçekleştiği, işlemlerin bir kısmında tediye fişinin bulunmaması, diğerlerinde ise imza olmaması ve sahte atılan imzanın gerçek müşteri imzasına ilk bakışta benzememesi ve zimmet eyleminin mutad teftiş sırasında ortaya çıkartılması nedeniyle eylemin basit zimmet olarak kabul edilmesinde suç vasfının … biçimde belirlendiği, yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 05.09.2022 tarihli ve 2020/388 Esas, 2022/337 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

18.05.2023 tarihinde karar verildi.