Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2023/5972 E. 2023/7779 K. 05.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/5972
KARAR NO : 2023/7779
KARAR TARİHİ : 05.10.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/252 E., 2022/383 K.
SUÇ : 1632 sayılı Askerî Ceza Kanunu’na muhalefet
SUÇ TARİHLERİ : 03.10.1992-18.10.2012
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. (Kapatılan) Ankara Jandarma Genel Komutanlığı Askerî Mahkemesinin, 27.12.2012 tarihli ve 2012/950 Esas, 2012/493 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 03.10.1992-18.10.2012 tarihleri arasında firar suçundan, 1632 sayılı Askerî Ceza Kanunu’nun (1632 sayılı Kanun) 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi (teşdiden), 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 1 yıl 3 … hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Anılan kararın sanık müdafii tarafından temyizi üzerine (Kapatılan) Askerî Yargıtay 4. Dairesinin 18.02.2014 tarihli ve 2014/213 Esas, 2014/196 Karar sayılı ilâmı ile;
“…23.01.2013 tarihli ve 28537 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 17.01.2013 tarihli, 2012/80 Esas ve 2013/16 Karar sayılı iptal kararı kapsamında Mahkemece tekrar değerlendirme yapılması gerekliliği bulunması…” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Bozma üzerine (Kapatılan) Ankara Jandarma Genel Komutanlığı Askerî Mahkemesinin, 28.04.2015 tarihli ve 2014/181 Esas, 2015/193 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 03.10.1992-18.10.2012 tarihleri arasında firar suçundan, 1632 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi (teşdiden) ve 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi uyarınca 1 yıl 3 … hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin sekizinci fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına karar verilmiş, söz konusu karar yasal süresi içerisinde taraflarca itiraz edilmemek suretiyle 05.06.2015 tarihinde kesinleşmiştir.

4. Sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 05.06.2015 tarihinde kesinleşmesinin ardından 5 yıllık denetim süresi içerisinde 17.06.2018 tarihinde alkol veya uyuşturucu maddenin etkisi altındayken araç kullanma suçunu işlediğinin Şile Asliye Ceza Mahkemesinin 08.07.2021 tarihli ve 2021/308 Esas, 2021/649 Karar sayılı kararı ile ihbar edilmesi üzerine dosyanın yeniden ele alınarak yapılan yargılama sonucunda, temyize konu edilen Safranbolu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.09.2022 tarihli ve 2022/252 Esas, 2022/383 Karar sayılı kararı ile önceki hükmün açıklanarak sanığın 03.10.1992-18.10.2012 tarihleri arasında firar suçundan, 1632 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi (teşdiden), 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 1 yıl 3 … hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği; kararın usul ve kanuna aykırı olduğuna, iddia makamının mütalaasından sonra sanığa diyecekleri sorulmadan ve son söz hakkı tanınmadan hüküm kurulduğuna, cezanın seçenek yaptırımlara çevrilebileceği hükmüne aykırı olarak cezanın açıklandığına, suçlamanın maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına, eksik inceleme ve değerlendirme neticesinde kurulan hükmü kabul etmenin mümkün olmadığına ilişkindir.

III. GEREKÇE
1. Hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın denetim süresi içinde işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı mahkûm olması üzerine dosyayı ele alan Mahkemece duruşma açılarak, sanığa 5271 sayılı Kanun’un 195 inci maddesinin birinci fıkrasına göre yokluğunda karar verilebileceği ihtarını içeren usulüne uygun meşruhatlı davetiye çıkarılarak duruşmaya çağrılması ve sanığın savunması alınarak 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin onbirinci fıkrasına uygun olarak hükmün açıklanması gerekirken, sanık için Talimat Mahkemesince çıkarılan ihtaratlı davetiyenin 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21 inci maddesine aykırı şekilde isimden imtina eden bir komşuya bildirildiği şeklinde şerh verilerek tebliğ edildiği ancak haber verilen komşunun imzadan imtina hakkı olmakla birlikte kimliğini bildirmekten imtina edemeyeceği dolayısıyla yapılan tebliğ işleminin usule uygun

olmadığı ve sanığın savunması alınmaksızın yokluğunda hükmün açıklandığı anlaşılmakla, sanığın usulüne uygun olarak duruşmaya çağrılmadan ve savunması alınmadan mahkûmiyetine karar verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanması hukuka aykırı bulunmuştur.

2. Sanığın tutuklulukta geçirdiği sürelerin gerekçeli karar başlığında gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 232 nci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendine aykırı davranılması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Safranbolu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.09.2022 tarihli ve 2022/252 Esas, 2022/383 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

05.10.2023 tarihinde karar verildi.