Yargıtay Kararı 7. Ceza Dairesi 2023/5293 E. 2023/6337 K. 15.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/5293
KARAR NO : 2023/6337
KARAR TARİHİ : 15.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/445 E., 2021/1210 K.
SUÇ : 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na muhalefet
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Diyarbakır 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.05.2011 tarihli ve 2010/618 Esas, 2011/789 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na (5846 sayılı Kanun) muhalefet suçundan, 5846 sayılı Kanun’un 81 inci maddesinin dördüncü fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesi uyarınca 13 kez 10 … hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın 01.07.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

2.Diyarbakır 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 22.10.2015 tarihli ve 2015/325 Esas, 2015/967 Karar sayılı kararı ile sanığın tabi tutulduğu denetim süresi içinde yeniden kasıtlı bir suç işlediğinin ihbarı üzerine 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin onbirinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanması ile sanık hakkında 5846 sayılı Kanun’un 81 inci maddesinin dördüncü fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 13 kez 6.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

3.Diyarbakır 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 22.10.2015 tarihli kararının sanık ve müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 19. Ceza Dairesinin 03.06.2020 tarihli ve 2019/32600 Esas, 2020/5218 Karar sayılı kararı ile, “Sanık hakkındaki hükmün açıklanmasına neden olan kasıtlı suçun 1163 sayılı Kanun’un Ek 2/2. maddesinde düzenlenen kooperatif yönetim kurulu üyelerinin genel kurulu toplantıya çağırmaması olduğu, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 12. maddesiyle değişik 5237 sayılı TCK’nin 75. maddesine göre ön ödeme hükümlerinin yeniden düzenlenmesi ve sanığa isnat edilen 1163 sayılı Kanun’un Ek 2/2. maddesinde düzenlenen kooperatif yönetim kurulu üyelerinin genel kurulu toplantıya çağırmama suçunun ön ödeme kapsamına alınması karşısında, bu suç yönünden uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, ön ödeme işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükümlerin açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi zorunluluğu,
Kabule göre de;
1-Anayasanın 141, CMK’nin 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir. Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine … tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, açıklanan bu hususlara uyulmayarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına atıf yapılarak gerekçesiz hüküm kurulması,
2-Hükümde uygulanan kanun maddesinin, 5846 sayılı Kanun’un 71/1. maddesi olarak gösterilmesi gerekirken, aynı Kanun’un 81/4. maddesi olarak yazılması,
3-Katılan … birliklerinin hak sahibi olduğu eserlerin, sanığın yönetim kurulu üyesi olduğu radyoda hak sahiplerinin izni dışında umuma iletilmesi suretiyle atılı suçun işlendiği anlaşılmakla, sanık hakkında TCK’nin 43/2. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeyerek, her bir müzik parçası ayrı suç kabul edilmek suretiyle sanık hakkında 13 kez 6000 TL adli para cezasına hükmedilmesi,
4-Hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ve CMK’nin 231/8. maddesinde sayılan denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunun değerlendirilip, aynı maddenin 11. fıkrasına göre cezanın bir kısmının infaz edilmemesine, hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine ilişkin yeni bir hüküm kurulması mümkün ise de, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyen sanık hakkında, açıklanması geri bırakılan hükümde kanuni zorunluluklar dışında (örneğin zamanaşımı, yaş küçüklüğü vs.) herhangi bir değişiklik yapılma imkanının bulunmadığı gözetilmeden, yeniden değerlendirme sonucu, açıklanması geri bırakılan hükümdeki hapis cezalarının adli para cezasına çevrilmesi suretiyle CMK’nin 231/11. maddesine aykırı davranılması,” nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

4.Diyarbakır 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.12.2021 tarihli ve 2020/445 Esas, 2021/1210 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5846 sayılı Kanun’un 81 inci maddesinin dördüncü fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle aynı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 1 yıl 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi, hakkında verilen hapis cezası ile ilgili gerekenin yapılması talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Sanığın yetkilisi olduğu radyo kuruluşunda 20.12.2009 tarihinde 10.00 – 12.00 saatleri arasında katılan … birliklerine üye birden çok sanatçının eserini izinsiz olarak umuma ilettiği anlaşılmıştır.

2.Sanık savunmasında, telif hakkı ödemeden müzik parçası yayınlamanın suç olduğunu bilmediğini beyan etmiştir.

IV. GEREKÇE
“Olay ve Olgular” bölümünde ayrıntılarına yer verildiği üzere, sanık savunması ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın sübuta yönelik diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

Ancak,
1.Sanığın eyleminin 5846 sayılı Kanun’un 71 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen suçu oluşturduğu ve mahkemece hükmün gerekçe kısmında 5846 sayılı Kanun’un 71 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında kaldığı ifade edildiği halde hüküm fıkrasında temel cezanın 5846 sayılı Kanun’un 81 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca belirlenmesi suretiyle hükümde çelişkiye neden olunması,

2.Yargıtay (Kapatılan) 19. Ceza Dairesinin 03.06.2020 tarihli ve 2019/32600 Esas, 2020/5218 Karar sayılı ilâmıyla bozulmasına karar verilen Diyarbakır 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 22.10.2015 tarihli ve 2015/325 Esas, 2015/967 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hükmedilen 13 kez 6.000,00 TL adlî para cezasının yalnızca sanık ile müdafii tarafından temyiz edilmesi ve 5846 sayılı Kanun’un 71 inci maddesinin birinci fıkrasında cezai yaptırım olarak 1 yıldan 5 yıla kadar hapis veya adlî para cezası öngörülmesi karşısında, anılan maddede öngörülen seçimlik cezalardan adlî para cezasının tercih edilmesinin sanık lehine kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeksizin sanık hakkında hapis cezası tercih edilmek suretiyle 1 yıl 15 gün hapis cezasına hükmedilerek kazanılmış hak ilkesine aykırı davranılması,

3.Sanığa ait radyo kuruluşunda katılan … birliklerinin hak sahibi olduğu 13 adet müzik eserinin izinsiz olarak umuma iletildiği hususu göz önünde bulundurulmak suretiyle sanık hakkında belirlenecek temel ceza üzerinden 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca hakça oranda alt sınırdan uzaklaşılarak artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi nedenleriyle kurulan hüküm hukuka aykırı bulunmuştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Diyarbakır 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.12.2021 tarihli ve 2020/445 Esas, 2021/1210 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

15.06.2023 tarihinde karar verildi.